Dikkat!

Bölücü terör örgütü aldığı kararla yeni bir sivil itaatsizlik eylemini önümüzdeki ay yürürlüğe sokacak. Alınan bu kararı örgütün siyasi kanadı da destekleyeceğini duyurdu.
Alınan karar gereği devlet kurumlarında ve mahkemelerde Kürtçe konuşulacak, eğitim kurumlarında ise Kürtçe eğitim yaptırılacakmış. Tüm bunları yaparken Türk asıllı öğretmen ve öğrencilerin de desteğinin alınacağı hesaplanmıştır.
Yıllar önce belirlenmiş olan zamanın geldiği düşünülerek hedefe yürünmesi kararına varılmıştır. İstenen hedefe varılır mı? Varılmasa bile yolunda ölünür diye karıncanın hac yolculuğu örnek alınmıştır. Ayrıca varılmasa bile insanlar arasında derin uçurumlar oluşturulur. İstenilen de bu değil mi?
Bu güne kadar idarecilerin duyarsızlığı ve açılım adına yasaların çiğnenmesine göz yumulması, AB’ye girilmesi adına yapılan dayatmalara boyun bükülmesi ve ABD’nin verdiği destekle epey yol kat eden bölücüler son çıkışlarıyla kuzey Irak olmayı arzulamaktalar.
Seçimlerin başlamasıyla birlikte oy uğruna iktidarın kendilerini koruyacağını, muhalefetin ise müsamahayla bakacağının hesabını yapan bölücüler amaçlarına ulaşmanın hesaplarını yapıyorlar.
Sadece seçim sathına girilmesi mi? Elbette başka etkenler de bulunmaktadır. Bunun dışında kamuoyu oluşturularak kurumların susturulması ve direnç duvarlarının yıkılmasıyla meydanın boş olduğunun düşünülmesidir.
Ülkedeki oluşan bu boşlukları iyi değerlendiren bölücüler, iç ve dış odakların etkisi ve bir kısım toplum mühendislerinin de yönlendirmesiyle harekete geçmişlerdir.
Yapılacak eylemin nedenlerine ve getirilerine bakılacak olunursa bölücülerin siyasette var olabilmeleri adına tabanlarını diri tutup birleştirerek önümüzdeki dönemde Meclis’te olmalarını garantileyecektir.
Eğer bu eylem bir çatışmaya götürülebilirse yerli ve yabancı kamuoyunun baskılarını yanlarına alarak Türkiye’yi zorlamak suretiyle bir kısım kazanımlar elde etmektir. Sonra da bak biz güçlüyüz, yöneticiler bizden korkuyor, istediğimizi söke söke alıyoruz diyerek Kürt halkını yanlarına alacaklardır.
Anılan eyleme düşünüldüğü gibi bir kısım Kürtlerle Kürt olmayanlar destek verir mi?  Bazı ne yaptığını bilmeyen, sonucun neler getireceğini düşünemeyen ve aidiyet duygusundan yoksun zavallılar çıkacaktır. Millet nezdinde bunlar bir anlam ifade etmese de, eylemciler nezdinde yaptıklarına bir meşruiyet oluşturur.
Esas olan birilerinin ne yaptığı değildir. Yapılanların suç unsuru oluşturduğunda sorumluların tavrıdır. Okullarda başlatılacak Kürtçe eğitim bir suçtur. Alınacak tavrı ise milletle görüp değerlendireceğiz.
Yapılacak eylemde millet olarak herkese görev düşmektedir. Sadece yaptırımlar farklıdır. Öncelikle veliler çocuklarını uyararak oynanan oyunun oyuncağı olmalarını önlemelilerdir. Oyunun parçası olmalarının ülkeye ve kendilerine neye mal olacağı iyi anlatılmalıdır.
Diğer taraftan öğretmenler ve yöneticiler bu eylemin milli birlik ve bütünlüğümüze yönelik, yasalara göre suç olduğunu ifade etmeliler. Her şeye rağmen suç işleyenler hakkında gereken işlemleri yapmaktan kaçınmamalılardır.
Ülkeyi idare edenler ise üç beş yıl daha adlarından bahsettirip gündemde kalmak için tarihe bölücülere taviz verenler olarak geçmemelidir.  Üç tane oy uğruna dün Habur’da kırdığınız onurumuzu daha fazla yaralamayın.
Atılan birkaç yumurta için yöneticileri istifaya davet edenler, mahkemelere gidenler ülke bölünmeye giderken duyarsız kalmamalılar. Unutmayın ki verilen her taviz beraberinde yenilerini getirir.
Herkesi dinletip, insanların yatak odalarına girilerek özel hayatlarının açıklanmasını sağlayan etkili ve yetkili savcılar inşallah bunları da görürsünüz.

Yazarın Diğer Yazıları