Dindar nesil

Hükümet, halk için proje üretiyorum diyerek yandaşlarını madden nasıl ki zirveye taşıyorsa, eğitim alanında ürettiğini iddia ettiği projelerle de halkın geleceğini karartıyor. Amacın bir yerlere hizmet olduğunu da saklayarak, ruhsuz, vatan-millet sevgisinden yoksun, ne olduğu belirsiz, kişiliksiz ve emre muti insanlar yetiştirerek bir yerlere hizmet ederek süfli emellerini gerçekleştirmiş oluyor. 
Öğrencilere süt içirme projesi uygulaması yaparak, tüketicinin elinde kalan sütleri yandaşlara toplatıp, okullara dağıtarak milletin parasıyla birilerini zenginleştirdi. İstedikleri hedeflere ulaşınca proje ortada kaldı. Fatih projesiyle öğrencilerin tamamına tablet dağıtacağını söylemelerine rağmen bir kısmına tablet dağıtıldı, proje yarıda kaldı.
Dindar nesil projesi dediler, okulların büyük çoğunluğunu İmam Hatip Liselerine çevirerek çocukları zorunlu olarak buralara yönlendirdiler. Öğrencilerin onda biri imam hatipli olmak zorunda kaldı. Kısa zaman sonra karma eğitime son verilerek, erkeklerin ve kızların ayrı okullarda okutulması projesinin uygulamaya konulacağı, hükümetin partisinden meclis başkan yardımcısı olan zat tarafından ilan edildi.
Her alanda ülkedeki sistemi alt üst ederek içinden çıkılmaz hale getiren iktidar, maalesef eğitim alanında da sistemi çökertmeyi başardı. Uyguladığı sözde projelerle aranan dürüst, kişilikli, yürekleri insan sevgisiyle dolu, milletine bağlı ve bayrağına saygıyı ön planda tutan insanlar yetişmesini önlendi. İçlerinde Allah korkusu olanlar yerine aykırı ve inanç sömürücü insanlar yetiştirilmeye başlandı.
Öylesine sapkınlıklar oluştu ki, uyuşturucu kullanım yaşı 10 yaşına kadar düştü. Bonzai denen illetin kullanımı 20 kat arttı. Altı bin genç tedavi görmek zorunda bırakıldı. Hâlbuki dindar insanlar bilir ki, kişinin kendi bünyesine ve başkalarına zarar vermesi dinimizce caiz olmayıp, haramdır.
Çocuk suçlu sayısı bu iktidar döneminde 62 binden 100 binin üzerine çıktı. Öğrencilerin %27’si okula delici ve kesici aletlerle gider oldu. Okullarda öğrenciler çeteler oluşturarak birbirlerinin yanı sıra öğretmenlere de zarar verir hale geldi. Hâlbuki bizim dinimiz, birbirlerinizle selamlaşınız, işlerinizde yardımcı olunuz diye öğüt verir.
Cinsel istismar suçlarının önü alınamaz hale geldi. Kız yüzünden çıkan kavgalarda yaralanma ve ölümler çoğaldı. Gençler aşkına karşılık alamadıkları kızları ve nasihat eden analarını öldürmeye başladı. Aslında inançlı gençler şunu çok iyi bilirler ki, zina dinimizce yasak kılınmış, Allah’ın verdiği canı yalnızca Allah alır.
Andımız kaldırılarak, çocukların milletini sevmesinin ırkçılık olduğu öğretildi. Türk kelimesine yasaklar getirilerek yabancı hayranlığı verildi. Gençler ben Arap’ım, ben Kürdüm; ben Lazım, Ben Çerkez’im, ben Gürcüyüm ve ben Ermeni’yim diyerek Türklüklerini inkâr eder oldu. Böylece milletine düşman ve bayrağını gönderde görmeye dahi tahammül edemez hale geldi. Yarınlarda olabilecek bir sıkıntıda millet sevgisi olmayanların, namus nedir bilmeyenlerin, şehit veya gazi olması da tabi ki beklenemezdi.
Bu iktidarın yetiştirdiği  “dindar nesil” nasıl oluyorsa bir yılda 2 bin 350 genç bölücülerin dağ kadrosuna katıldı. 1000’e yakını PYD saflarında yer almak suretiyle din kardeşlerine kurşun sıkar oldu. 5 bin genç IŞİD denen iblislere katılmak suretiyle Müslümanları katledip, camileri havaya uçurdu.
İstanbul’un göbeğinde bu iblisler gençlerden oluşan militanlarına kamplarda talim yaptırıp, cihad çağrısında bulunabildi. Ayrıca ülkede gençlerden İslamiyet adı altında militan toplayarak savaştırdı. Hırsızlık ise en tepeden en alta kadar inerek adeta meslek haline getirildi. Yüce Allah  “Benim karşıma kul hakkıyla gelmeyin” dediği halde kul hakkı yemekten geri durulmadı.
Her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da konuşulanlarla icraatlar farklı oldu. Yapılanların temelinde çıkar ilişkisinin yattığı, insanların duygu ve inançlarının sömürüldüğü görüldü.
“Dindar nesil”  yalan söylemeyen, haram yemeyen, cana kıymayan, Allah’ın emirlerine riayet eden, içi insan sevgisi ile dolu olan, vatanı, bayrağı ve namusu uğruna ölebilen nesildir. Yoksa bugün yetiştirildiği iddia edilen her türlü pisliğin içine dalmış, birilerinin uşaklığına soyunmuş nesil değildir.
İktidar kendi çıkarı uğruna halkın dini duygularını sömürdüğü yetmiyormuş gibi, gelecek nesillerimizin de dini duygularını sömürerek, içi çirkinliklerle ve çıkarlarla bezenmiş projelerle herkesi kandırdı.

Yazarın Diğer Yazıları