'Dindar paşalar hükümeti ele almış...'

'Dindar paşalar hükümeti  ele almış...'
'Dindar paşalar hükümeti ele almış...'

“Kur’an, Silah ve Yemin” başlıklı yazımdan sonra bugün size tarihten dört alıntı daha aktarıyorum. Dünden bugüne taşınan sorunlarda ne kadar yol aldığımızı göstermesi açısından önem taşıyor. Bilmeyenler öğrenmiş, bilenler ise hafızalarını tazelemiş olur.

                                                      * * *

Atatürk din ve mezhep konularında şunları söylerdi:
 “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse hiç bir kimseyi ne bir din ne de bir mezhep kabulune icbar edebilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.”
İlk Meclis’te bir gün laiklik mevzuubahis oluyordu. Gazi Mustafa Kemal Paşa o gün Meclis’e riyaset ediyordu. Meclis’in tanınmış din alimlerinden bir arkadaş kürsüye geldi. İstihzakar bir tavırla:
- Arkadaşlar bir laikliktir gidiyor. Affedersiniz ben laikliğin manasını anlamıyorum...
diyerek söze başlarken riyaset makamında bulnan Mustafa Kemal Paşa dayanamamış oturduğu yerden elini kürsüye vurarak:
- Adam olmak demektir hocam, adam olmak...
diye hocaefendinin sualini cevaplandırmıştı. (1)

                                                      * * *


Savcı davasını açıkladıktan sonra Başkan, Şeyh Sait’in sorgusuna geçti:
- Niçin ayaklandınız?
- Din hükümleri zayıflamıştı. Gereğini yapmak istiyordum.
- Yunan ordusu İslamiyetin merkezini ayaklar altında çiğnerken, cihadın farzlarını neden yerine getirmediniz? (2)

                                                      * * *


.... Başka bir mahkeme
Ziya Hurşit, İzmir sukasti davasında yargılanırken, Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya’nın sorularını şöyle cevaplandırıyordu:
- Vekiller Heyeti’ni ıskat etmek suretiyle işe başlayacağız, demiştiniz. Ona devam ediniz.
- Şükrü Bey onu elverişli bulamadı. Çünkü kış mevsimiydi. Reisicumhur’un da Vekiller Heyeti’nde bulunduğu bir zamanda yapılmasını uygun buluyordu. Abdülkadir ise ’Bombayı Meclis’e atalım. Reisi Cumhur da orada iken...’diyordu. Locaya düşen bomba yukarıya doğru tesirini yapacak ve hiç kurtulamayacaktı...
- Hangi aydaydı? Erzurum’da, Rize’de isyan olduğu zamana mı tesadüf ediyordu?
- Evet, tam o zamana müsadifti. Rize’de o zaman ’Reisicumhur yaralı, İsmet Paşa vuruldu. Dindar paşalar hükümeti ele almış’ diyorlardı... (3)

                                                      * * * 


 ... Ve Atatürk’ün İnebolu nutku:
Efendiler, Türkiye Cumhuriyetini tesis eden Türk halkı medenidir. Tarihinde medenidir, hakikatda medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi haber vermeye mecburum ki medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı; fikriyle, zihniyle medeni olduğunu isbat ve izhar etmek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı aile hayatiyle, yaşayış tarzıyle medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Bu izahımı heyeti aliyenize, heyeti umumiyeye bir sual tevcihiyle yapmak istiyorum.
Bizim kıyafetimiz milli midir? (Hayır, hayır sadaları)
Bizim kıyafetimiz medeni ve beynelmilel midir? (Hayır, hayır sadaları)
Size iştirak ediyorum. Hayır, hayır, hayır tabirini mazur görünüz. Altı kaval üstü şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet ne millidir ve ne de beynelmileldir. O halde kıyafetsiz bir millet? Bu olur mu arkadaşlar? Böyle tavsif olunmağa razı mısınız arkadaşlar?” (Hayır, hayır katiyen sesleri)
(27 Ağustos 1925)


-----------------------------------------------

1 - Atatürk’ün Hususiyetleri. Kılıç Ali. Sel Yayınları. 1955
2 - Şeyh Sait İsyanı. Behçet Cemal. Sel Yayınları. 1955
3 - Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları.
Derleyen Hulusi Turgut. Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları/2006

 

---------------------------------------------------------------------------------------
Yasal Uyarı:
Yayınlanan araştırma yazısı/haberin tüm hakları Yeniçağ Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş'ye aittir. Kaynak gösterilse dahi araştırma yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan araştırma yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın