İşte böyle, milli düşünmeye başladınız mı beyniniz sizi doğru yönlendiriyor. İster istemez kendi veri tabanınızı kullanıyorsunuz. Sağduyunuz, aklınızı doğru yönlendiriyor. İşte bunun en çarpıcı örneğini Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un sözlerinde görüyoruz. Kurtulmuş, "FETÖ, Türkiye'yi iç savaşa sokup işgale hazır hale getirmek istedi" diyor..

                Doğru…

Büyük Orta Doğu projesinin temel amaçlarından birisi de içinde Türkiye'nin de bulunduğu 42 ülkenin milli sınırlarının değiştirilmesidir. Bunun böyle olduğunun bilgisini Fetullahçı grubun tepe yöneticilerinden olup sonradan ayrılan Nurettin Veren önceki akşam bir televizyon kanalında bu amacı doğrulayan şeyler söyledi.

                Veren, İstanbul'da bulundukları bir sırada kendilerine bir faks geldiğini söyledikten sonra "42 ülkenin haritalarını değiştirileceğini söyledi bana" diyerek Fetullah Gülen'e gönderme yaptı.

O günlerde bunu anlamadığını söyleyen Veren, "meğer o biliyormuş" dedi.

Batı'nın Kurtuluş Savaşının kazanılması sebebiyle yarım kalan planları, Büyük Orta Doğu projesi adıyla yeniden güncellenerek ABD öncülüğünde devreye sokulmuştu.

                Dikkatinizi çekerim.

                Başta İngiltere olmak üzere Batı dünyası, sürekli İslam toplumlarını yönetmek için dinî görüş ayrılıklarını kullanıyor.

Hatırlayın..

Suudi Arabistan'ın ortaya çıkışında önemli rol oynayan dinî akım hangisiydi?

Vahhabilik..

Peki, Abdulvahhab'ın kurduğu bu akımın mezhepleşmesinin önünü kim açtı?

Mali yardımları kim yaptı?

Siyasi desteği kim sağladı?

İngiltere!..

Osmanlı Türk İmparatorluğunu böyle yıktılar.

Başka?

Mısır'daki İslamcı akımlar, Pakistan'daki Amerikancı İslamcılar ve çok daha net olarak bildiğimiz Afganistan'daki Tabliban, Onun içinden doğduğu El Kaide, Sonrasındaki Nusra, İŞİD vb.. nereden çıktı?

                Genel adıyla Batı'dan özelde İngiltere ve ABD'den..

                Türkiye'de ise ta kurtuluş Savaşı öncesine dayanan,  İngiliz Muhhiplerinin kolları altında, İslam Tealli cemiyeti,  milli kurtuluş savaşına en yüksek perdeden İslamcılık üzerinden karşı propaganda ile katı bir itiraz sesi yükseltmedi mi?

Yükseltti..

Sonra, Kurtuluş Savaş kazanılınca karşı çıkanların bir kısmı Mısır'a gitti. Bir kısmı içerde kaldı ve sesini kıstı.

Derken ideolojiler savaşıyla yeniden toplumsal hayata döndüler..

İşte onlardan biri de FETÖ'dür.

Bu durumda ne yapmanız gerektiği bellidir. 

Çok basit bir iki şey yapacaksanız..

Önce, dini yabancı emperyalistlerin elinden kurtaracaksınız… İslam, kendi amacına hizmet edecek… İdeolojilere ve tarikat şeyhlerine hizmet etmeyecek… İnsanlar Allah'a boyun eğecek hale gelecekler.. Fetullah gibi imamlara, şeyhlere, bilmem nelere değil… Bunun için iyi bir İslam felsefesi şarttır. Ardından felsefeyi örneklendiren bir tarih öğretimi, yine Allah ile aldatma örneklerini içeren din kültürü dersi eğitimi vereceksiniz.. Ayrıca bu bilgileri sosyal yaşamın içine taşıyacak sinema filmleri yapacak, öykü ve masallar yayınlayarak insanları uyaracaksınız.

Başka?

Diyaneti, devlete ve topluma hizmet edecek niteliğe döndüreceksiniz. Hükümete hizmet eden maraba olmaktan kurtaracaksınız... Çünkü din herkesindir.. Din, ne hükümetlerin iş başında kalmasını sağlayan, ne de emperyalistlerin toplumları yönetmek için kullanacağı  uyutma ve kandırma aracıdır.