MİT’e hukuk dışı meşruiyet kazandırılıyor
MİT’in isteği üzerine istihbari dinlemelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ni tek mahkeme olarak yetkilendirmesi ceza hukukçularının tepkisine neden oldu. HSYK’nın kararı ile yeni bir içtihadın yolunu açtığını anlatan Avukat Celal Ülgen şöyle dedi: “HSYK diyelim ki bir mahkemeyi Deniz Ticareti Mahkemesi olarak tayin edebilir. Burada da HSYK Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin MİT’in istihbari olarak yapacağı dinlemelerde izin verecek mahkeme olarak tayin ediyor. Burada kuşkular var. Mahkeme hakimleri ya da nöbetçi hakimler o gün MİT’in taleplerine hayır diyecek kapasitede olurlarsa eğer bir mahkemeden bahsedilebilir. HSYK’nın kararı masum olarak görülemez. Adana’daki MİT TIR’ları davasında yaşananlar kuşkuları daha da artırdı.” Kararla MİT’in hukuk dışı işlemlerine meşruiyet kazandırılabileceğini kaydeden Ülgen, istenilen her il, ilçe ve köyde kamuya açık ankesörlü telefonların da dinleme kapsamına alınabileceğini söyledi. Ülgen, “Kararın anlamı çok açık. MİT, ankesörlü telefonların dahi dinlenmesi demektir. İzin peşin gelecektir. HSYK bu mahkemeyi böyle görevle donatmakla izni peşin vermiştir. HSYK dinleme iznini kendisi vermiştir” dedi. CHP Trabzon Milletvekili adayı ve avukat Haluk Pekşen de, istihbari dinlemelerde önleyici kolluk yasası gereğince hareket edildiğini anımsattı. Peşken, “Dinleme kararını bir mahkemeye yönelik bir karar oluşturursa o mahkemedeki hakimler de zaten planlanmış hakimlerdir. İş bölümü esasını siyasi bölünmeye çevirdiler. Mahkemeyi kontrol etmenin yolunu sağladılar” dedi. ABD’de yaşanan Watergate skandalını anımsatan Peşken, aynı durumun Türkiye’de de ortaya çıkabileceğini vurguladı. Peşken, “Buna ilişkin kolluk kuvvetleri daha önce her mahkemeden karar alıyorlardı o kararlar doğrultusunda önleyici kolluk dinlemesi yapıyorlardı. Şimdi onu kendilerini kimin dinleneceğini biliyorlardır” diye konuştu. n Fatih Erboz
