Dışişleri ve Türkmen Cephesi'nden Referandum Tepkisi

Dışişleri ve Türkmen Cephesi'nden Referandum Tepkisi
Peşmerge başı Barzani'nin Irak'ın kuzeyi için "bağımsızlık referandumu" mesajları, bölgedeki Türkmen soydaşlarımız ve Kerkük'ün durumunu bir kez daha düşündürüyor. Irak Türkmen Cephesi'nden ise referandum kararına tepki var.

Irak Türkmen Cephesi yazılı bir açıklama yaparak referandum kararının Irak Anayasası'na aykırı olduğunu belirtti. 

Irak Türkmen Cephesi'nin açıklamasında nisan ayında Kerkük'teki kamu binalarına Barzani bezlerinin asılması hatırlatıldı. Dah abu olayın yankılarının sona ermeden buna bir de bu referandum kararının eklendiği ifade ediliyor. Ve bu kararın Irak Anayasası'na aykırı olduğu vurgulanıyor. 

 

Açıklama şöyle. 

Bu tür bir karar Anayasa'nın 1. maddesindeki "Irak Cumhuriyeti Devleti federal, bağımsız ve tamamen egemen, demokratik, cumhuriyetçi parlamenter bir sistemdir" sözlerine ve Irak'ın birliğini koruyan yasalara açıkça aykırıdır. 

Söz konusu kısma bağlı olmayan bölgelerin de referanduma katılması, tek taraflı, Türkmen ve Arapların isteğine karşı olan bir karardır. 

Bu nedenle Başbakan, Parlamento üyeleri ve tüm siyasi partilerine; Irak'ı parçalamaya ve bölmeye çalışan bu referandum kararına karşı gereken gerçek adımları atmaları çağrısı yapmaktayız. 

Ayrıca bu tür kararların mutlaka Parlamentoda ve tün kesimlerin kabulü ile alınması da gerekmektedir. 

 

IRAK MERKEZİ HÜKÜMETİ'NDEN AÇIKLAMA

Irak Türkmen Cephesi'nin açıklaması ve çağrısı sonrası Irak Hükümeti'nden de bir açıklama var. Irak hükümeti, Irak kuzeyindeki yapının bağımsızlık konusunda tek taraflı atacağı adımları reddedeceğini açıkladı.

 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI : VAHİM BİR HATA OLUR 

Öte yandan Dışişleri Bakanaığı'ndan da referandum kararına ilişkin bir açıklama yapıldı. "Bunun vahim bir hata teşkil edeceğini düşünüyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesi Türkiye’nin Irak politikasının temel ilkelerinden biridir" denildi. 

 

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

"IKBY’nin bir süredir planlamakta olduğu bağımsızlık referandumu hakkındaki görüş ve endişelerimizi Irak Hükümeti ve IKBY ile uluslararası toplumun önde gelen üyeleriyle paylaşmıştık. Bu çerçevede, bağımsızlık konusundaki referandumun IKBY başta olmak üzere Irak’ın çıkarına olmayacağını, bölgede kritik gelişmelerin meydana geldiği mevcut dönemde sözkonusu tasarrufun istikrarsızlığı artıracak olumsuz sonuçlar doğuracağını vurgulamıştık. 

 

Aynı anlayışla, Kerkük Valisinin başlattığı girişimle Kerkük Vilayet Meclisi’nin Kerkük’te resmi dairelerde IKBY bayrağı asılması yönündeki kararının anılan vilayetin statüsüyle ilgili bir oldubitti yaratma amacını taşıdığını düşündüğümüzü ve bu karara karşı olduğumuzu da kayda geçirmiştik. 

IKBY liderliğinin bu yöndeki tavsiye ve uyarılarımız hilafına, 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsızlık konusunda referandum düzenleyeceği yönünde açıkladığı kararını da yukarıda belirtilen çerçevede değerlendiriyor ve bunun vahim bir hata teşkil edeceğini düşünüyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesi Türkiye’nin Irak politikasının temel ilkelerinden biridir. Bu ilke bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refahın önkoşulları arasındadır. 

 

DEAŞ’la mücadelede önemli mesafe kaydeden ve bu mücadelede yakında başarıya ulaşacağı görülen Irak’ın önündeki en önemli mesele DEAŞ’ın neden olduğu derin insani, siyasi, ekonomik ve sosyal tahribatı gidermek ve her anlamda ülkeyi yeniden inşa ederek, kalıcı istikrarı tesis etmektir. Bunun yolu DEAŞ ile mücadele sırasında ortaya konulan dayanışma anlayışının DEAŞ sonrası dönemde de sürdürülmesi ve ülkenin geleceğini ilgilendiren tüm konuların uluslararası ve anayasal meşruiyet içinde ele alınmasıdır. Ayrıca, Irak halkının içinde bulunduğu bu olağandışı koşullarda, üstelik statüsü tartışmalı bölgeleri de içerecek şekilde yapılacak bir referandumun halkın iradesini yansıtmaktan uzak kalacağı açıktır. 

Bu itibarla, Irak’ın bütünlüğüne halel getirmek yerine, bu ülkenin birlik ve beraberliğini kuvvetlendirecek, Irak anayasasında ifadesini bulan yetki ve güç paylaşımına ve ademi merkeziyet ilkesine dayalı yöntemlerin öne çıkarılarak ve Irak’ı oluşturan tüm farklı unsurlar arasında uzlaşı, diyalog ve kapsayıcılık ruhuyla hareket edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır."