Dışişleri'nden 'Barış Gücü' tepkisi!

Dışişleri'nden 'Barış Gücü' tepkisi!
Bakanlığın açıklamasında, Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu'nun (BMBG) Ada'daki varlığına dair Kıbrıs Türk tarafının rızasının alınmamış olmasının BM kural ve ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu'nun (BMBG) görev süresinin 6 aylık süre için yenilenmesi kararıyla ilgili, "BMBG'nin Ada'daki varlığına dair Kıbrıs Türk tarafının rızasının yine alınmamış olması, BM kural ve ilkelerine aykırıdır. Esasen BMBG'nin Ada'daki mevcudiyeti konusunda Kıbrıs Türk makamlarıyla yasal bir düzenleme yapması gerekmektedir" değerlendirmesini yaptı.

Bakanlık, Kıbrıs'ta Konuşlu BMBG'nin Görev Süresinin Uzatılmasına İlişkin 2537 (2020) sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Kararı'nın kabulü hakkında bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, söz konusu kararın ardından KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamanın desteklendiği vurgulandı.

"YASAL DÜZENLEME YAPMASI GEREKİR"

BMBG'nin Ada'daki varlığına dair Kıbrıs Türk tarafının rızasının yine alınmamış olmasının BM kural ve ilkelerine aykırı olduğu belirtilen açıklamada, "Esasen BMBG'nin Ada'daki mevcudiyeti konusunda Kıbrıs Türk makamlarıyla yasal bir düzenleme yapması gerekmektedir. Bu eksikliğe rağmen BMBG'nin Ada'daki faaliyetlerinin sadece KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı sayesinde sürdürdüğünü bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz" ifadesine yer verildi.

Konsey kararında işaret edilen askeri makamlar arasında doğrudan temas mekanizmasının KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Kıbrıs Rum karşıtı arasında kurulmasının mümkün olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"BM Genel Sekreteri'nin son BMBG raporunda (S/2020/682) da işaret edildiği üzere, iki taraf arasında etkin bir iş birliği tesis edilememesinin önündeki temel engel, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafını tanıma, bir başka deyişle eşit ortak olarak kabul etme endişesidir.

Kıbrıs Rum tarafının bu zihniyeti, Ada'da 50 yılı aşkın süredir çözüme dair çabaların akim kalmasının nedenidir. Kararda bir kez daha yer verilen Kıbrıs meselesinin çözümüne dair peşin hüküm içeren yazımlar da ne yazık ki Rum tarafını uzlaşmaz tutumunu sürdürme konusunda teşvik etmektedir."