Diyanet "çarpılırlar" deseydi ifade vermeyecekler miydi

Diyanet "çarpılırlar" deseydi ifade vermeyecekler miydi

Kayahan'ın bu şarkısını hatırlamama neden olan şey, savcıların Diyanet'e sorduğu soru oldu: Yemin bozulabilir mi?

 Bazı Fetullahçılar ifadeleri sırasında "Yemin ettik, konuşursak çarpılırız" deyince savcılar durumu Diyanet'e sordular. Diyanet de "Böyle yeminler geçersizdir" diye fetva verdi.

Osmanlı'da siyasi duruma göre fetva veren şeyhülislamlar vardı, şimdi de Diyanet var.

Hukukçular tabii savcıların bu tutumuna tepkili.

Prof. Dr. Metin Feyzioğlu "Diyanet 'Çarpılırlar' deseydi ifade vermeyecekler miydi" diye soruyor.

(...)

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

IŞİD'in saldırısından çıkan zehirli gazlar ülkemize kezzap olarak yağacakmış!

Mülteci, terör, kezzap...

"Bir koyup, üç alacağız" dedikleri bu muydu?

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

***

Cumhuriyet'e yasak

-------

Malatya Valiliği okullara bir yazı gönderdi. 29 Ekim için tüm hazırlıklar tamamlanmışken, gelen yazıda kutlamanın MEB tarafından belirlenen okullarca topluca yapılacağı belirtildi. Ne var ki bu programa dahil edilmeyen okullarda 29 Ekim günü kutlama yapılması yasaklandı.

Bununla da yetinmeyen valilik, kutlamaların 30 Ekim-4 Kasım haftasında ders içi planlamalarda etkinlik yapabileceklerini bildirdi. Sınıf dışında gösteri vs. yapılması da yasaklandı. Okul idareleri de korkuya kapılarak tüm yapılan hazırlıkları; resimler ve görseller de öğretmenler tarafından 'Ceza gelir okul kapanır' kaygısıyla kaldırtıldı.

 İşte 93 yıllık 'Atatürk Cumhuriyeti'nde Cumhuriyet'i kutlamak böyle yasaklandı.

İşin acısı kimsenin de gıkı çıkmıyor. CHP de İnönü'nün memleketinde olanlara karşı yine suskun kalıyor. Yazık.

Yalçın Bayer Hürriyet

***

ATO nasıl teslim oldu?

-------

Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) 8 yönetim kurulu ve 5 yedek üyesinin istifasının ardından dün de başkan Salih Bezci istifa etti.

Böylece başkanlık koltuğu için ismi geçen Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in önü açılmış oldu.

Nitekim çok geçmeden Osman Gökçek, ATO Başkanlığı için aday olduğunu açıkladı.

Osman Gökçek'in önü nasıl bu kadar kolay açıldı... ATO yönetimi, görev süresi bitmeden nasıl bu kadar çabuk ve topluca teslim oldu? Bir dostumuz izah etti:

- ATO üyelerinin büyük çoğunluğu müteahhit, esnaf vs... Hepsinin Ankara Büyükşehir Belediyesi ile işi vardır veya olacaktır. O yüzden Osman Bey'in başkanlık talebine direnmeleri zordu... Belediyenin gücüne teslim oldular...

Melih Aşık Milliyet

***

Atatürk'e dönüş yılı

-------

Uzaklaşmış mıydık?

Hayır.. Ama son yıllarda çok da muhabbetle anılmıyordu..

İktidar kanadı biraz soğuktu diyelim.. 

İktidarın bu tutumundan cesaret alanlar;

Osmanlı yıkıldı..

Cumhuriyet de yıkılacak..

2. Osmanlı kurulacak deme cesaretini göstermeye bile başlamışlardı..

***

15 Temmuz darbe girişimi havayı değiştirdi.. Atatürk'ün önemi, kurduğu rejimin değeri bir kez daha anlaşıldı.. 

Dinci darbeci FETÖ örgütünün ülkeyi işgal girişimine karşı milyonlarca kişi, laik

Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'e sarıldı..

İktidar partisinin merkezi dahil çoğu bina Atatürk posterleriyle donatıldı..

Bu sebeple Atatürk'e dönüş yılı dedim..

***

CHP'li belediyeler her yıl coşkuyla kutluyorlardı ama bu yıl onlar için de farklı..

Görüyorum, daha fazla asılıyorlar..

Görüyorum, Cumhuriyet'in değerleri daha fazla anlatılıyor..

***

Dün sabah, kadim dostum, gazeteci Tayfun Gönüllü aradı; 'Ataşehir'i çok güzel afişlerle donattık. Çok güzel etkinlikler hazırladık. Gel gör' dedi..

Gittim..

Afişlerden biri şöyle sesleniyordu..

Unutmayın. En önemli varlığımız Cumhuriyet'tir..

Ne özgürlüğü, ne bağımsızlığı, ne de bu Cumhuriyet'i işgalciler hediye etmedi!

Ve unutmayın ki bu Cumhuriyet bir günde kurulmadı!

Bu Cumhuriyet'in ardında, dünyanın ezilen uluslarına ilham verici Ulusal Kurtuluş Savaşı vardır..

***

Diğerinde..

Unutmayın! Bu Cumhuriyet'in ardında, eşi benzeri olmayan direnişçi Anadolu halkının kanı vardır.

Yazıyordu..

Direnişçi Anadolu halkı, 15 Temmuz'da ülkeyi işgal etmeye kalkan dinci cemaatçi yapıya da direndi!

Demek ki, halk direnişçi ruhunu kaybetmemiş!..

Demek ki, halk hâlâ her türlü işgale karşı durabiliyor..

Gurur verici..

(...)

Cumhuriyet'in 93. yılı kutlu olsun..

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Ateş çemberi içinde

------

Her gün farklı konularda, farklı şoklara uyanıyor, akıl almaz haberler duyarak yaşıyoruz.

Terör örgütü DAEŞ'in Musul'un güneyindeki kükürt üretim tesisini ateşe vermesiyle çıkan zehirli gaz Türkiye'ye ulaştı. Ortamdaki nem arttıkça bu gazın asite dönüşeceği ve gökten kezzap yağacağı söyleniyor.

Irak'ta "İran destekli Şii milisler Haşdi Şabi Enbar vilayetine bağlı Rutba ilçesinde Sünni vatandaşları "DAEŞ'e destek vermekle suçlayarak" intikam eylemleri yapıyor.

Irak hükümeti ve ordusu ile birlikte hareket ediyorlar.

ABD'nin tercihi PYD

Musul'un Telafer İlçesinde yine Haşdi Şabi'ye bağlı gruplar "Burayı kurtarma görevi bize verildi, Telafer'i alacağız" diyerek oradaki Sünni'ler için büyük tehdit başlattı.

Ben baştan beri "Afrin, Kobani ve Menbiç PYD'nin elindeyken  hiçbir operasyon sonuç vermez" diyordum, nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hatay'a komşu olan Afrin'i de terör örgütlerinden temizleyeceğiz" diyerek operasyon sinyali verdi.

ABD, Türkiye'nin "Rakka operasyonunda PYD-PKK olursa biz katılmayız" çıkışlarına rağmen Çarşamba günü "YPG-SGD Rakka'da bizimle olacaklar" açıklaması yaptı.

Hepsinin açılımı "PYD-PKK" olan örgütler ABD'nin vazgeçilmez müttefiki.

Savaşma yeteneği

Bu açıklamada "Türkiye bizim hiçbir yerde PYD ile çalışmamızı istemiyor ama savaşma yeteneğine sahip tek güç onlar" diyor.

Rakka kuşatmasında yer alacaklarını söylerken "Sonra ne olacak belirlenmedi. Türkler Rakka operasyonuna dahil olmak istediklerini söylediler, bunun üzerinde sonra çalışacağız" diyor.

Yani... PYD kesin olacak ama Türkiye için düşünecekler.

Biz "PYD olursa katılmayız" diye şart koşuyoruz, onlar "katılmanız konusunu daha düşünmedik" cevabı veriyor.

İki cephede risk

Koskoca Türkiye ve Türk ordusu mu yoksa PYD-PKK terör örgütü mü; ikincisi!

Şimdi Türkiye hem Suriye'de "ABD, koalisyon güçleri, PYD-PKK" ile karşı karşıya gelecek, hem de Irak'ta ABD'nin desteklediği Şii Irak ordusu, yine ABD ile birlikte olan Barzani peşmergesi, İran'ın desteklediği Haşdi Şabi milisleri ve dolayısıyla İran ile karşı karşıya olacak.

Bu nedenle baştan beri "PYD'nin sınırımızdaki ilerleyişine izin vermemeliyiz, ABD ile bu sorun halledilmeli geç kalıyoruz, Musul'a müdahale şart olabilir ama yalnız kalmamalıyız" uyarılarını tekrarladık.

Şu anda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları yalnız Afrin'e değil, Menbiç dahil Fırat'ın doğusuna kadar olan bölgeye operasyon olacağını gösteriyor.

Umalım da Türkiye bitmez savaşların içinde kalmasın.

Güngör Mengi Vatan

***

AKP'liler görmüyorlar mı?

-------

(...) Hiç kuşkusuz sıradan seçmenle profesyonel politikacıların bir partiyidestekleme nedenleri farklıdır ama bunlar genel olarak, kabaca, şöyleözetlenebilir:

Bir bölümü aileden öyle gördükleri için...

Bir bölümü kimlikleri, inançları için...

Bir bölümü iktidarın nimetleri, para, makam, mansıp, çıkar uğruna...

Bir bölümü lidere inandıkları için...

Bir bölümü iktidarla özdeşleşmek, başarı duygusunu tatmak için...

Bir bölümü (söylemlerine bakarsanız, iktidarı destekleyenlerin hepsi, her zaman) gerçekten vatan, millet uğruna...

Bir bölümü yukardakilerden farklı nedenlerle.

***

İçlerinde mutlaka, uygar, eğitimli, dünyayı bilen, evrensel değerlere saygı duyan pek çok kişinin bulunduğu AKP'nin yönetici kadroları, bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları, yani Türkiye'yi yönetenler...

Ve yine içlerinde, mutlaka eğitimin önemini bilen, demokrasiye, laikliğe, barışa, adalete inanan, çağdaş nitelikli milyonlarca insanın bulunduğu AKP'ye oy veren seçmenler:

Ülkenin nereye sürüklendiğini görmüyorlar mı?

Demokrasinin, insan haklarının, adaletin, ifade ve medya özgürlüğünün,eleştirinin bu kadar baskı altında olduğu...

Eğitimin gittikçe evrensellikten uzaklaştığı bir düzenin...

Sadece parçası değil, o düzenin yaratıcısı ve koruyucusu olmaktanrahatsızlık duymuyorlar mı?

Gerçekten çok merak ediyorum!

Emre Kongar Cumhuriyet

***

KOZMİK ARINÇ

-------

Kozmik Oda Davası ile onlarca kişi hakkında yakalama kararı çıkartılmış...

O günleri iyi hatırlıyorum...

Bu komplonun baş oyuncusu Bülent Arınç idi. Kendisinin asker tarafından öldürülmek istendiğini söylüyordu. Hatta, CHP Lideri Baykal'a sitem etmişti: Neden beni arayıp da geçmiş olsun demedi diyerek...

Türk siyasetinin en büyük tiyatro aktörlerinden birisi olan Bülent Arınç işin merkezine konulmadan Kozmik Oda ihaneti çözülemez.

İşin ucu AKP'ye dokunur diye korkup bu iş de yancılarla sınırlanırsa, FETÖ ile mücadele ciddi anlamda yara alır.

Savcılar cesur olsunlar... Kim bu pis örgütle iş yapmışsa yakasına yapışıp hesap sorsunlar... Kimse onlara ne yapıyorsunuz diyemez...

Rıza Zelyut Aydınlık