Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı'ndan itiraf gibi açıklama

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı'ndan itiraf gibi açıklama
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, deizm tartışmasını da andığı konuşmasında, Diyanet çalışanlarına yönelik "Az çalışıyoruz" eleştirisi getirdi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, Afyonkarahisar'da düzenlenen "Din İstismarının Önlenmesi" konulu panelde konuştu.

Dünyada din adına kandırılmış insandan daha tehlikelisinin olmadığını dile getiren ve bu insanların, yaptıklarını Allah adına yaptıklarına inandığını belirten İşliyen, "Evet, birazcık kendimizi yormak gerekiyor. Birazcık hazırcılıktan kaçmak gerekiyor. Birazcık düşünmek gerekiyor." dedi.

Biraz inisiyatif almaları gerektiğini anlatan İşliyen, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz korkunç alevlerle yanan bir çukura gidiyor. Deizm tartışması aldı başını gidiyor. Bu piyasada 'yakmayan kefen' satan, 'Efendim bu terliği giyen cennete gider' diyen ve 'Efendim filan tarikatın filan koluna müntesip olursanız direkt cennete gidersiniz' diye yalanlarla uyutuyorlar. Onun karşısına 'tepki göstereceğim' diye çıkıp en muhallet ve sahih kaynaklarımızı anlatırken çirkin bir üslupla insanların zihinlerini bulandırmaya çalışanlar arasında ne yapsın gençlerimiz? Biz önce kendimize söylüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilatında bulunan insanlar olarak ilk önce çalışmamız lazım. Az çalışıyoruz, daha çok çalışmamız lazım."

ANISINI ANLATTI

Türkiye için dünyanın her tarafında dua eden insanlar olduğunu söyleyen, bu insanların ümitlerinin boşa çıkmamasını temenni eden İşliyen, Türkiye'nin en fazla yardım yapan ülkelerden olduğunu vurguladı.

Diyarbakır'da, 1 Kasım 2015'teki milletvekili genel seçimi öncesi yaşadığı bir anısını aktaran İşliyen, şöyle konuştu:

"Bir gün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatından (AGİT) iki gözlemci geldi. 1 Kasım seçimlerinden az önceydi. Biri Finlandiyalı, diğeri İzlandalı yaşlı başlı adamlardı. Sorular sordular sürekli. Ben de bölgeyi tanıdığım kadarıyla onlara cevaplar verdim. Kalkmadan önce bana 'Sizin soracağınız bir şeyler var mı?' dediler. 'Evet' dedim. 'Türk Ordusunun bombaladığı Kandil'de Alman vatandaşlarının ölmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?' diye sordum. 'Öyle mi?' dedi adam. 'Kandil'de Almanlar mı varmış?' dedi. 'Biz Türk halkı olarak bölgeye fazla ilgi gösterdiğiniz kanaatindeyiz' dedim. Bir de baktım, adamlar çıkıp gitmişler. Orada herkes var. Güneydoğu'yu yakinen müşahede eden bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Herkes o bölgede. Urfa'nın sınırlarında Polonya'dan bile ajan yakalandı. Başka ülkelerin hesabına ajanlık yapmaya çaba gösterirken yakalandı."

İlgili Haberler