Posta’da yer alan habere göre; Diyetisyen Berna Ertuğ yoğurtun suyuyla ilgili önemli bilgiler açıkladı. Yoğurt, bebeklik döneminden itibaren her yaş grubunun beslenmesinde büyük önem taşıdığı gibi, içerdiği kalsiyum açısından kadınların menopoz sürecinde de sağlıklı kalmasında rol oynadığı biliniyor.
YOĞURDUN YEŞİL SUYU DOKULARI YENİLİYOR
Yoğurt bakterileri faaliyetleri sırasında B1, B2, B3 vitaminleri sentezler. Dolayısıyla bu vitaminler de cilt sağlığı konusunda vücudu destekler. Yoğurdun yeşil suyu kesinlikle dökülmemelidir. İçerdiği yüksek miktardaki riboflavin büyüme, doku yenilenmesi ve enerji metabolizmasında görevlidir. Yoğurt günün her öğününde tüketilebilir. Ana yemeklerde veya ara öğünlerde tercih edilebilir.
FOSFOR YÖNÜNDEN ÇOK ZENGİN
Yoğurt, fosfor yönünden de zengin olduğu biliniyor. Fosfor, hücrelerde yer alan DNA ve RNA moleküllerinin temel yapıtaşlarıdır. Hücredeki tüm enerji döngüsünü sağlamaktadır. 200 g yani bir kase yarım yağlı yoğurdun %36’sı karbonhidrat, %32’si protein ve %32’si yağdan oluşmaktadır. Bir kase yoğurt ortalama 100 kcal’dir.
BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLİYOR
Yoğurt sindirimi kolaylaştırıp bağırsakların çalışmasına yardım eder. Laktoz içeriğinin süte göre az olması nedeniyle sindirimde avantaj sağlamaktadır. İçerdiği probiyotikler sayesinde sindirimin yanında vücut bağışıklığını da destekler.
Yoğurt, içerdiği kalsiyum sebebiyle kemikleri güçlendirir ve korur. Bu nedenle osteoporozun (kemik erimesi) önlenmesinde de büyük önem taşır. Kalsiyumun en önemli işlevi kemik ve diş sağlığını korumak ve gelişimlerini sağlamaktır. Dolayısıyla büyümenin hızlı olduğu dönemde, hamilelikte ve emzirme döneminde kalsiyuma ihtiyaç daha da artış göstermektedir.
Yoğurdun içerisinde bulunan vitamin ve mineraller:
-6.8 g protein
-3,5 g yağ
-8.2 g karbonhidrat
-100 mg sodyum
-320 mg potasyum
-230 mg kalsiyum
-200 mg fosfor
-10 mg kolesterol
-44 iu A vitamini
-2 mg C vitamini