Dön baba dönelim

"Anayasa değişikliği kabul edilirse uygulama 2019'da" demişlerdi. Döndüler, şimdi değişikliğin referandum dahil altı ay içerisinde uygulanacağını söylüyorlar. Tabii 330 barajı aşılır ve halk da değişikliğe evet derse...

      * * *

 Bu arada erken seçim konusu gündeme gelebilir. AKP, ülke koşulları gerektirirse neden olmasın görüşünde. Bu görüşü de ilk dillendiren AKP'li değil, kankası Devlet Bahçeli...

Erken seçim için kesin demek mümkün değil; zira dalgalı bir siyasal hayatımız var, şartlar her gün değişip duruyor. Seçim olur mu, olmaz mı ona AKP değil Erdoğan karar verecek...

Erken seçim gündeme bir başına düşmedi, beraberinde de baraj konusunu getirdi. Ankara'da en çok konuşulan ikinci konu seçim barajı. AKP, kankası Devlet Bahçeli'nin isteğine eyvallah diyecek gibi; barajı birkaç basamak indirmek niyetinde. Baraj yüzde 7.5-8 olabilir diyorlar. Anlaşılan AKP önümüzdeki yasama döneminde de MHP'nin desteğini istiyor...

Erken seçim de, baraj konusu da senaryo diyenler var...

Olabilir; siyasal hayatımızı dalgalandıran da uydurulan senaryolar değil mi...       

Siyasetçi geçinen bazı meşrutiyet zamparası görünüşlü tipler, kıyısından köşesinden bulaştıkları siyaseti, senaryolarla yönlendirmeye kalkınca dalgalanma da kaçınılmaz oluyor...

 

Nerede kaldı ahde vefa

----

Meral Akşener de, Koray Aydın da geçen hafta içerisinde hem iktidarı, hem Devlet Bahçeli'yi uyaran konuşma yaptılar...

Akşener liderlere, öncelikle partiler yasasını değiştirmelerini önerdi. Anayasal uygulamaların önündeki engellerin kaldırılması için antidemokratik yasaların yok edilmesi gerektiğini savundu...

Parlamenter sistemin kalkınmaya engel olduğu iddiasına karşılık da "Rahmetli Demirel baraj kurarken sistem engel mi oldu" diye sordu...

Parlamenter sistemi savunan bir diğer görüşü de şu oldu:

- Rahmetli Başbuğumuz gerek terör mücadelesinde, gerek dış politikada, gerekse Turan coğrafyasında her başbakana akıl hocası oldu. Parlamenter sistem buna engel oldu mu, hayır...

        * * *

Parlamento düşmanlığı bitmiş değil, sürüyor; bugün de millî iradenin çalışma alanı olan parlamentoyu tek kişinin egemenliği altına itiyorlar. Oysa parlamenter sistem hiçbir makama, merciye, odağa yönlendirilemez ve bağlanamaz. Buna tevessül, safsatayla iştigaldir.    

Koray Aydın'a gelince, merhum Rauf Denktaş'ın ölüm yıldönümünde ortaya çıkan vefasızlığı lanetledi ve Kıbrıs'ı gözden çıkarıp çıkarmadığımızı sordu...

Değerli okurlar, merhum Denktaş'ı anma törenlerine Türkiye'den maalesef hiçbir siyasetçi katılmadı...

Oysa ahde vefa Müslüman'ın ahlâki borcudur. Merhuma olan bu borcumuzu ödemeliydik.

Ahde vefa mı, artık aramayın, ahde vefasızlık onu da yok etti...

---

Cevaplar taslakta var

Demokrasi, cumhuriyet, bağımsızlık, özgürlük ve ille de hak, hukuk ve adalet için yılmadan fikri mücadele verenlerden biri de Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu...

Feyzioğlu'na göre de cumhurbaşkanını bir partiyi temsil eder hale getirmek önce milletin, sonra vatanın parçalanmasına neden olur.

Meselenin şu ya da bu partinin meselesi değil milletin meselesi olduğunu vurgulayan Başkan, "Anayasa değişikliği teklifini sanki bir genel seçimmiş, partiler arasında bir tercih yapılıyormuş gibi ele almak fevkalade yanlıştır" diyerek de yanlışlar manzumesine parmak basıyor...

Şunları da soruyor:

* Siyasi partinin genel başkanına hakimleri atama yetkisi veriyor muyuz?

* Dilediği zaman TBMM'yi feshetme yetkisini kullandıracak mıyız?

* Yeni Meclis'e girecek isimleri yazma yetkisine sahip olacak mı?   

* Tüm bakanları da o mu atayacak?

* Türkiye Cumhuriyeti'nin anahtarını bir parti genel başkanına mı veriyoruz?

Bkz: Cevaplar, anayasa değişikliği tasarısında mündemiçtir.

 

ANLAMLI SÖZLER

----------------------------

Bir düşünceye en büyük zararı ona karşı çıkanlar değil, onu savunan aptallar verir. (Cenap ŞAHABETTİN)

Yazarın Diğer Yazıları