Döviz bozdurup, oyunu bozacaktık hani?

Çok değil daha 7 ay önce büyük kampanyalar yapılıyordu ülkede… Dövizdeki tırmanışı durdurmak için kimin elinde döviz varsa Türk parasına çevrilmesi isteniyor, vatandaşların etkilenmesi için promosyonlar bile veriliyordu…

Kolay değildi tabii… Suriye gibi savaştan harabeye dönmüş bir ülkenin parası karşısında, milli parası değer kaybeden nadir ülkelerden birisiydik; Nepal ve Mozambik'ten sonra…

Bu, 'cihat ruhu'yla yapılması gereken bir kampanyaydı… "Dolar yakalım" diyen iktidar yakını 'aydın'lar bile çıktı… Biraz daha akıllıları ise "Amerika'nın parası bizi niye ilgilendiriyor?" derecesine ulaştı!.. Allah'tan "Altı üstü kâğıt değil mi, basalım bizim darphanede" diyen çıkmadı!..

***

Kolay bir travma değildi elbette… 'IMF'ye borç verdik, veriyoruz, vermek üzereyiz' imajı çizilirken bir anda 'komplo'ya kurban gidiyor olmamızı sindiremezdik… Havuzumuzun değerli gazetelerinden birisindeki şu spot beni de, ne kadar ihraç fazlası dövizim varsa koştura koştura dövizciye götürmüştü:

"Dolar oyununa halk tokadı: Türkiye'nin 2023 hedeflerine ilerleyişini yargı kumpaslarıyla, sokak kalkışmalarıyla, son olarak ise darbe girişimiyle durduramayan karanlık odaklar, ekonomiyi zayıflatmak için harekete geçti. Ancak bu kirli oyunu da boşa çıkaran vatandaş, tercihini Türk Lirası'ndan yana kullandı. Gazetemizin, 'Boz doları' çağrısı, Türkiye'nin dört bir yanından karşılık buldu. Vatandaşlar döviz bürolarına akın etti…"

***

Tamam bu bir 'millî seferberlik'ti de milli takımın hocası parayı Euro cinsinden alıyordu!.. Özerkliği hikâyeden federasyona kimse bir şey demiyor, zaten federasyon da konuya ilgi duymuyordu… Şimdi daha iyi öğrendi herkes 3,5 milyon Euro tazminat gerçeğiyle birlikte…

O zaman hatırlatmıştık: Köprünün adı Osman Gazi… Hani "Pahalı bulanı körfezi dolaşsın" denilen köprü… Yanlış hatırlamıyorsak, o köprünün iki ayağı da Misâk-ı Millî sınırları içinde… Müteahhitle sözleşmeyi New York Belediyesi mi yaptı bilmiyoruz ama bizim devletin ödemeleri Dolar üzerinden!.. Üstelik az araba geçerse devletimiz müteahhide farkı Dolar üzerinden ödeyecek!.. Osmanoğulları'ndan Yavuz Sultan Selim'in köprüsünde de durum aynı!.."

İktidara mensup veya destekçi bir kişi çıkıp "Bu sözleşmeler ve garantilerdeki para cinsini değiştirelim, Türk Lirası'na çevirelim" diyemedi… Kimse onlardan bir 'Diriliş' hamlesi bekliyor ve para cinsini Osmanlı paralarına, akçeye, sultaniye, cihadiyeye, kaimeye, mangıra çevirmesini beklemedi tabii… Madem mevzu millî paranın güçlenmesiydi, müteahhitlere verilen garantiler millî paraya çevrilebilirdi… Ama teklif dahi etmek bir yana akıldan bile geçirilmedi… Muhtemelen akıl edecek yanlar fena ağrıyordu!..

Üçüncü havaalanına da temas etmiştik: "Üçüncü havaalanı İstanbul'a yapılıyor… Eğer İstanbul halen daha Arizona'ya bağlanmadıysa ve bu havaalanının adı Barack Obama filan olmayacaksa sözleşmelerin niye döviz cinsinden olduğunu, maliyetlerin niye hep döviz cinsinden konuşulduğunu soran yok hamdolsun!.. Orada da müteahhitlere garanti edilen yolcu sayısı tutmazsa devletin kasasından eksik yolcu nâmına yine döviz çıkacak!.."

***

'Dövizi bozdur, oyunu boz' şeklindeydi slogan… 'Fakir ama gururlu' kimi vatandaşlarımıza yönelik ne görüntüler ortaya çıkmıştı değil mi? 100 Dolar bozup makbuzu getirene kahvaltı ısmarlayan Bingöllü işletmeci… Yine 100 Dolar bozup evrakı getirene yüzde 10 indirim yapan Yalovalı balıkçı… "Makbuzu getir, dürümü götür" kampanyasına imza atan Gaziantepli lokantacı… 300 Dolar bozdurana kahve takımı hediye eden Afyonlu züccaciyeci… Bozulmuş 250 Dolar karşılığında bedava traş eden Iğdırlı kuaför… 5 bin Dolar bozduran çiftlerin düğünlerinde bedava sahne alan ilahi grubu vs…

Peki gerçek? Deve yüküyle döviz üzerinden çalıştırılan 'gözde' ve 'millî' teknik direktör… Geleceği döviz üzerinden teminatla ipotek edilmiş, köprüler, otoyollar, havaalanları… Başarısız teknik direktörün, geçilmeyen köprünün, eksik yolcunun bedeli de "Makbuzu getir, dürümü götür" kampanyasının muhataplarının…

Yazarın Diğer Yazıları