Dünya Enerji Kongresi

23. Dünya Enerji Kongresi,  10-13 Ekim 2016 tarihinde İstanbul'da yapıldı. Dünya Enerji Kongresi'nin temeli 1924 yılında sanayici İngiliz Daniel Nicol Dunlop tarafından "Dünya Enerji Konseyi" adıyla Londra'da kurulmuştur.1.Dünya savaşından sonra gelen barış ortamında, gelişen sanayinin artan enerji ihtiyacının karşılanması ve enerji temini ve kullanımı konularında uluslararası işbirliğinin sağlanması amaçlanmıştır. 1924 yılının imkanlarında, bir iş adamının uluslararası bir örgüt kurması kolay bir iş değildir. Muhtemelen İngiliz hükümetinin desteği olmuştur. Zira o dönemde petrolün ekonomik ve stratejik değeri anlaşılmış bulunmaktaydı. Musul'un 1926'da Türkiye'den koparılmasının nedeni Musul petrolleriydi. Enerji Kongresi 1968'e kadar düzensiz bir şekilde 6 kongre yapmış, 1968'den sonra her 3 yılda bir, düzenli olarak dünya kongresi yapmaya başlamıştır. 2013' de Çin'de toplanan kongre, 2019'da ise Abu Dabi yapılacaktır. Dünyada artık çok sayıda küresel kongre yapılmaktadır. Bu kongreler genelde, dünyanın ortak sorunlarını ilgilendiren konularda yapılmaktadır. İletişim ve ulaşım araçlarının gelişmesi bu tür toplantıları kolaylaştırmıştır. Ancak yine de 10 bin kişinin katıldığı küresel bir kongreyi düzenlemek bir takım alt yapı ve teknik olanaklara sahip olmayı gerektirir. Bu tür toplantıları yapabilecek ülke sayısı çok değildir, Türkiye de onlardan birisidir. Ancak bütün küresel toplantılarda son birkaç yıldan bu tarafa hep terör olaylarını ve güvenlik sorununu bahane ederek eskiden alınan konferans kararlarını iptal ve gelecek konferanslar için ise, Türkiye'yi dışlamak bir gelenek haline gelmiştir. Bu küresel kongrenin, bu karmaşık dönemde gerçekleştirilmesi iyi bir başarıdır. Ancak batılı hiçbir devlet başkanı katılmadığı gibi bakanlar da katılmamıştır. Dünyadan da, gereken ve beklen ilgi olmamıştır. Sadece, Rusya, Azerbaycan ve Venezüella devlet başkanları katılmıştır. Bu durum diplomasi dilinde mesafe koyma ve cezalandırma anlamına gelir. Kongrede, enerjiyle ilgili her gün farklı başlıklar altında farklı konular ve sorunlar ele alınmıştır. Örneğin Birinci gün, "Vizyon ve gelecek için senaryolar", ikinci gün, "İş fırsatlarının tespiti: Kaynaklar ve Teknolojiler", üçüncü gün, "Refahın güvenliği için politik çözümler: Üçlü dokunuş",  dördüncü ve son gün, "Afrika: Sürdürülebilir enerjinin güvenliğini sağlama". Bu genel konulara ilave olarak çeşitli ülke ve büyük enerji kuruluşları da enerji konusun da çeşitli faaliyetler gerçekleştirmektedir. Bu tür toplantılar, taraflara tanışma, işbirliği ve sektörün sorunları ve çözümleri konularında tartışma platformu görevi görmektedir. Devletler, kuruluşlar ve kişiler için enerji vazgeçilmez bir meta haline dönüşmüştür. Uluslararası ilişkilerin ve küresel ekonominin en önemli enstrümanları arasına girmiştir. Sadece ekonomik ve politik değeri değil aynı zaman da stratejik bir ürün durumuna gelmiştir. Dünyadaki enerji tüketimi son 40 yılda yüzde 122 kat artmıştır. Enerji üretimi ve tüketimi, ülkelerin ve halkların zenginlik, üretim, kalkınmışlık ve refah seviyesiyle doğrudan ilgilidir. Türkiye gibi doğal enerji kaynaklarına sahip olmayan ülkeler, enerjiye büyük paralar vererek hem kalkınmalarını sağlayamamakta, hem de başka ülkelere bağımlı olmaktadır. Türkiye gibi enerji yoksulu ülkeler çoğunluktadır. Ancak bu ülkelerin alternatif kaynaklarının olduğunun altını çizmek gerekir. Zira rüzgar, nükleer, güneş ve hidro-elektrik santralleri ile ihtiyacını karşılama imkanı vardır. Türkiye, rüzgar ve güneş enerjisi alanın da şanslı ülkelerdendir. Hem temiz hem de ucuz enerji kaynaklarıdır. Umarız, bu tür toplantıların yol gösterici rolleri ve özellikleri, doğal enerji yoksulu ülkelere yeni perspektifler ve imkanlar sunar.

Yazarın Diğer Yazıları