Dünyayı yöneten gizli güç formülü:Kontrollü KAOS

Dünyayı yöneten gizli güç formülü:Kontrollü KAOS
Dünyayı yöneten gizli güç formülü:Kontrollü KAOS

USTA gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART’de canlı yayımlanan programı Ceviz Kabuğu’nda “Zeitgeist” ha

USTA gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART’de canlı yayımlanan programı Ceviz Kabuğu’nda “Zeitgeist” hareketi mercek altına alındı. Dünyayı yöneten gizli güçlerin gözde formülü ‘kontrollü kaos’ her yönüyle masaya yatırıldı

Dünyayı gizli güçler yönetiyor
Zeitgeist Türkiye Hareketi Başkanı Oğuzhan Turgay Özdemir, dünyayı aslında liderlerin değil, sermayeyi elinde bulunduranların yönettiğini iddia etti

Haber: Neslihan GÜRSOY
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun sunduğu Ceviz Kabuğu’nda Zeitgeist tartışması yapıldı. Almanca bir kelime olan Zeitgeist, “Ne anlama geliyor? Arkasında kimler var ve neyi amaçlıyor?” soruları tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. Programın bu haftaki konukları “Zeitgeist: Kuantum ve Kur’an” kitabının yazarları Yıldıray Yılmaz ve Serhat Ahmet Tan oldu. Zeitgeist hareketinin arkasında İsrail’in olduğunu iddia eden Yılmaz ve Tan, Yahudilerin kendilerine Tevrat’ta “vaad edilmiş toprakları” elde etmek için çabaladığını söylediler.

11 Eylül olayları
Zeitgeist’in dinlere karşı bir tutum sergilediğini belirten Ahmet Tan, dünyadaki çok önemli, büyük olayların arkasında da bu hareketin olduğunu ileri sürdü. Tan, Amerika’daki 11 Eylül olayı, 1. ve 2. Dünya Savaşları gibi Amerika’nın içinde bunduğu olaylarda gerçeğin görünenden farklı olduğunu söyledi. Özellikle 11 Eylül olaylarının üzerinde duran Tan, Zeitgeist’in “Amerika’nın Irak’a girmesi için bir neden gerekiyordu. Bunun kendiliğinden olmasını beklemedi, kendi yarattı” dedi. Ahmet Tan, Zeitgeist hareketini şöyle yorumladı:

Ateizmi getirecek
 “Zeitgeist, reddedilmesi kesin bir konunun arkasına, reddedilmesini istediği başka olayları koyarak insanların karşısına sunuyor. Bunların arkasına da bir ütopya yerleştiriyor hedef olarak... Komplo teorisi gibi görünüyorlar ama Zeitgeist belgeselinde anlatılanların gerçekten olabileceğini düşünüyorsunuz. Bize göre de, Hıristiyanlıkla ilgili söylemleri dışında doğru birtakım gerçekler ortaya koyuyor. Ama bunları yaparken dinlere ve özellikle Hıristiyanlığa karşı yapılan şeyler var. Evinize giren hırsız, sizin evinizde sizinle ilgili doğru bir şey söylese ona inanmaz ’yalancısın’dersiniz. Baştan insanların en çok mahrem olarak kodladıkları bir konuyu reddederek başlaması, bu arkasında gelen konunun da sanki reddedilmesini istiyor gibi bir izlenim yaratıyor. Biz buradan şu sonucu çıkardık. İnsanların ortak olarak ortaya koyduğu bir gerçeği reddederek, diğerlerinin de reddedilmesi için uğraşıyor.”
Hulki Cevizoğlu, Tan’ın bu son cümlesini Türkiye’deki olaylara benzettiğini belirterek “Türkiye’deki bazı olaylara ne kadar benziyor... Bir tane doğrunun arkasına beş tane yanlış konulmuyor mu?” yorumunu yaptı.

Yeni komplo planları
Amerika’daki 11 Eylül olaylarını bu konuda örnek olarak gösteren Ahmet Tan, “Olayın nedeni hakkında Zeitgeist tarafından bir açıklama yapılmasa, Amerika’daki pek çok araştırmacıdan birkaçı mutlaka bu olayı çözecekti. Bu nedenle bilinmesi istenen kadar açıklama yapıldı ve olay kontrol altında tutuldu” dedi. Bu durumu kontrollü kaos olarak değerlendiren Ahmet Tan, bu komploların zamanının geçtiğini şimdi yeni komplo planları yapılmış olabileceğini söyledi.
Hulki Cevizoğlu, Ahmet Tan’ın Zeitgeist’in komplo teorileriyle ilgili anlattıklarına “Dünyayı komplolar yönetmiyor mu zaten?” diye sordu. Cevizoğlu, “Türkiye’de şu anda yaşananlara baktığımızda onlar da komplo gibi geliyor şu anda. Hükümet de, muhalefet de, askeri kesim de, sivil toplum da komplo teorileriyle uğraşıyor. Dünyayı yöneten komplo teorileri belki de?” dedi.

Para, nasıl ortadan kalkacak?
Zeitgeist Türkiye Hareketi Başkanı Oğuzhan Turgay Özdemir de telefonla katıldığı Ceviz Kabu-ğu’nda ilginç tavırlar sergiledi. Canlı yayına Zeitgeist Hareketinin Başkanı olarak bağlanan Özdemir, daha sonra bu hareketin içinde liderlik kavramının olmadığını belirterek başkan olmadığını söyledi. İlk olarak Yıldıray Yılmaz ve Ahmet Tan’a kitaplarında Zeitgeist internet sitesindeki bilgileri izinsiz ve telif ödemeden kullandıkları için tepki gösteren ve dava açılacağını söyleyen Özdemir, daha sonra Zeitgeist hareketinin parayı ortadan kaldıracağını dile getirdi.

Yüzyıllardır var
“Zeitgeist: Kuantum ve Kur’an” kitabının yazarı ve kitabı çıkaran yayınevinin Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Yılmaz bu konuda gereken ne ise yapacaklarını belirterek “Burada kamuya mal olmuş bir mesele vardı. Bunu internette yayınlayan kurumla irtibata geçmek çok zor. Bir mail adresi var ama biz mail atmadık çünkü, kitabı tamamen indirip almadık. Ama bununla ilgili bir talep olursa icabı ve gereği neyse onu yaparız” dedi.
Özdemir’in, desteklediği Zeitgeist hareketi hakkında verdiği bilgiler şöyle: “Zeitgeist kavramı Fredrich Hegel’in ortaya attığı bir kavramdır. 2007’ye kadar felsefe olarak var. Bundan sonra harekete dönüşüyor. Bu, sonradan uydurulmadı. Yüzyıllardan beri var olan bir şey. Çağın içinde bulunduğu şartlar, yani ’zamanın ruhu’demektir. Hegel içinde bulunduğumuz zamanın ruhunun çarpıklığını yüzümüze vurmak için ortaya çıkarmış bu kavramı. İçinde bulunduğumuz zaman da para bir güç haline geldi...

Venüs projesi
Zeitgeist hareketinin öncüsü Peter Joseph, Katolik olarak doğuyor ama sonra bundan vazgeçiyor. Belgeseli hazırlarken kendini tanıtmak istiyor. Baktı ki bu belgesel dünyada çok etki yarattı bundan sonra yeni arayışlara girdi. Jack Presco ile tanıştı. Onunla birlikte Venüs Projesini oluşturdu ve Zeitgeist’i de bu projenin eylemci kolu yaptı. Şu anda tüm dünya da 300 bin kişi bunun için çalışıyor. 250 milyondan fazla insan da bu belgeseli istedi. Dünyayı aslında liderler yönetmiyor. Onları aslında sermayeyi elinde bulunduranlar yönetiyor. Belgesel bunu anlatıyor. Amerika’da iki başkan adayı vardı, ikisi de aynı şirket tarafından desteklendi ama biri kazandı. İnsanların önüne seçenek varmış gibi sunuldu. Zeitgeist hareketi de insanların gözünü açmak ve insanları gerçek özgürlüğe kavuşturacak Venüs Projesi’ne yönlendirmek için var.”

Çözüm teknolojide
İçinde bulunduğumuz sistemin sorunlarını siyasetçilerin çözemeyeceğini iddia eden Özdemir, çözümü teknolojide bulduğunu kaydetti. Özdemir, “Siyasetçiler özneldir, bu nedenle çözüm getiremez. Ama makineler size istediğiniz her şeyi verir” dedi. Özdemir’in bu açıklamalarına Ahmet Tan’dan eleştiriler geldi. Ahmet Tan, “savunulan sistemde paranın ortada kalkması durumunda kim çalışacak?” diye sordu. Ayrıca makinelerin insanların her isteğine cevap verebileceğine de karşı çıkan Tan, “İnsanın sayısız ve farklı ihtiyaçları vardır. Buna makinenin cevap vermesi mümkün değildir. Ne yani sahnede Macbeth’i makineler mi oynayacak. Futbolcuların yerine sahada robotları mı izleyeceğiz” diye konuştu.  Özdemir’in bu eleştirilere yanıtı ise “Siz sistemin içinde düşündüğünüz için bunu demeniz normal” oldu.
Yeni dünya düzeni mi?
Oğuzhan Turgay Özdemir, Cevizoğlu’nun “Bu sistem Masonluk ya da Komünizm’in desteğini mi alıyor? Bu bir anlamda yeni bir dünya düzeni mi öneriyor?”  sorusuna şu karşılığı verdi:
 “Zeitgeist Hareketi mevcut hiçbir sisteme benzemez. Masonluk, yeni dünya düzeni, anti-semitizm ya da Komünizm gibi sistemlere yapılan benzetmeler yanlıştır. Bunlar anti-zeitgeistçiler tarafından ortaya atılan iddialardır.”

Yahudilerle Hıristiyanlar, dünya
hakimi olmak için yarışıyor

Ceviz Kabuğu’nu telefonla arayan izleyicilerden Avukat Yasin Girgin, Hıristiyanlarla Yahudiler arasında dünyaya hakim olma konusunda bir rekabet yaşandığını söyledi. Dünya tarihini tam olarak anlamak için Adem’le Havva’ya kadar gidilmesi gerektiğini düşünen Avukat Girgin şöyle konuştu:  “Bu akşamki programınız en önemli programlarınızdan. Belki bugün anlaşılmayacak ama 10 yıl sonra anlaşılacak. Ancak bunlar dünya tarihinde küçük bir olay. Dünya tarihini anlamak için çok geçmişe, Adem’le Havva’ya kadar gidilmeli... Buna baktığımızda Yahudilikle Hıristiyanlık arasında bir mücadele olduğunu görüyoruz. Tevrat’ta da Yahudilerin bütün dünyaya hakim olacağı yazılır.”  Ahmet Tan, Yahudilerin dünyaya hakim olma isteklerinin
çok eskiden kodlanmış olduğunu düşündüğünü belirtti.

Kodlanmış istekler
Bu kodlamanın Hz. Yusuf döneminde Tanrı tarafından yapıldığını, Yahudilerin bunu sahiplendiğini iddia eden Ahmet Tan, “Çalışarak global seviyede bir zenginleşme olamayacağını düşünüyorum. Yahudilerin zenginleşmesi ve bütün dünyaya hakim olma mücadelelerinin altında çok eskiden yapılmış kodlamaların olduğunu düşünüyorum. Kitaplardaki eski bilgilerin bunları onayladığını düşünüyorum. Tanrı tarafından kodlanıyor ama bunlar kendilerine mal ediyorlar. Yahudilere göre bütün dünya Dar’ül harp bölgesi” diyerek iddiasını savundu.

Orta Doğu’yu karıştıran Zeitgeist
Serhat Ahmet Tan, bugün karışık gibi görünen Orta Doğu’ya aslında dışarıdan bakıldığında her şeyin anlaşılabileceğini belirterek şöyle konuştu: “Orta Doğu tepeden bakınca çok net. İran ve Irak çatışmasının Zeitgeist efendileri tarafından planlanmadığı ne malum? Hatta Saddam’a bile destek vermiş olabilirler. Bütün sistem bu şekilde yönetiliyor. ’Kontrollü kaos’ bunun adı. Hedefin gerçekleştiğini görüyoruz Irak’ta. Mesela İsrail’in yanı başındaki coğrafya tamamen düşmanken dosta döndü. Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi İsrail’le dost şu anda. Saddam kadar büyük bir tehdit oluşturmuyor.” İsrail’in, Türkiye’yi geleceği için tehdit olarak görüyorsa bu konuda plan yapmasının doğal olduğunu dile getiren Ahmet Tan şunları söyledi:

İsrail’in hedefi
“İsrail elbette Türkiye’yi hedeflerine engel görüyorsa bugünden plan yapması lazım. Bu plan savaş olabilir... Savaş olursa Irak’tan dolaştıracağına askerini Suriye’den sokar veya Türkiye’nin o bölgeden saldırmasını engellemek için o araziyi kontrol etmek isteyebilir. Veya orayı üs olarak kullanmak isteyebilir.” Yıldıray Yılmaz ise, 11 Eylül olaylarını Amerika’nın kendi kendine yaptığını ortaya koyan iddiaları şöyle sıraladı: “Kuleler dışında bir bina var. ’7. bina’ deniyor. İki kuleye uçak çarpıyor ama bu bina da yıkılıyor. Uzmanlar planlı bir yıkım yapıldığını söylüyor. Belli kolon ve kirişlere bomba yerleştirildiği söyleniyor. Kolon ve kirişler incelendiğinde çapraz kesikler olduğu görülüyor ve bunların fotoğrafları var... Toz bulutunun bu kadar fazla olmasının da kullanılan gazlardan olduğu belirtiliyor. Bina çok hızlı bir şekilde yıkılıyor. Bu da bunun planlı bir olay olduğunu ortaya koyuyor.”