Çapulcular başbakanımı anlayamıyor. Ey çapulcular, başbakanım diyor ki, her şeyi ben bilirim. Benim bildiklerim her zaman doğru, başkalarının bildikleri ise yanlıştır. Öyle olunca da, her şey benim bildiğim şekilde olmalıdır. Ya benim bildiğim şekilde olur ya da olması için gereken her türlü sistem uygulanır.
Benim için birileri yanlış mı yapıyor diyor? Bunu diyen karşılığına katlanmalıdır. Hem de misli ile. Yok, benim her dediğimi doğru kabul edip, beni alkışlıyor ve kabul etmeyenlerle savaşıyor mu? İşte o da ödüllendirilir. Biliyorsunuz ki, bu dediklerim aslı ile vakidir. Bu nedenledir ki, kimi kıl olduğunu, kimi nikâhlandığını ve kimi de uğrumda ölmeye karar verdiğini haykırmıştır.
Bunları örneklendirecek olursak, işte size Zahide Nine. Benim için böyle çırpınanların elinden öpülür. Çünkü arzuladığım davranışı o dik duruşuyla göstermiştir. Direnişçi Emineler, Fatmalar, Hasanlar ve niceleri ise bana karşı yanlış duruşlarının karşılığını tazyikli su, cop, gaz bombası veya mermi ile almışlardır. Hiç güce karşı diretilir mi?
Toplantı yapılacaksa ben yaparım. Hatta o toplantılar için ücretsiz araç kaldırtır, mesajla kamu çalışanlarını bile çağırarak iş bile durdurturum. Yok, bana karşı yapılmaya kalkışılırsa yolları kapatır trafiği çalıştırtmam. Çünkü hilafıma yapılanı asla kabullenemem.
Tüm aldırttığım tedbirler yetersiz kalırsa, verdiğim beyanlarla halkı galeyana getirip, çapulcuların üstüne salarım. Nasıl mı? Camide içki içtiler, bayrak yaktılar, şahsıma ve aileme hakaret ettiler sizi ise yok sayıyorlar bize ve değerlerimize sahip çıkın der, kenara çekilir seyrederim.
Hür dünya bana cephe alarak yaptıklarıma yanlış mı diyor. Onlara kendilerine bakmalarını, bu işlerin onlar tarafından organize edildiğini, içişlerimize karışamayacaklarını söylerim. Gerektiğinde hakaret bile ederim ki, halkım benim nasıl bir kabadayı Başbakan olduğumu görür ve benimle gurur duyar.
Ne olacak yani, dün kardeşim dediklerimle, birlikte yiyip içtiklerimle bu gün düşmanım. Diğerleriyle de düşman olurum. Dün kardeşim dediklerim benim dediklerimi yapsalardı hiç düşman olur muydum? Bu gün de bunlar yapmıyorsa, bunlarla da düşman olurum.
Biliyor musunuz? Tüm bu yapılanlar benim Kürt açılımımı da geri bıraktırdı. Üstelik yaptıklarım ve yapacaklarımla ilgili halkı da uyandırdılar. Bunlarla uğraşacağım diye Kürt pazarlığı dondurulduğu için bölücülerin siyasi temsilcileri bir deklarasyon yayınlayarak sakladıklarımızı açığa vurdu. Her şeye rağmen pazarlığı sürdürüp gereğini de yapacağım. Ha tüm bunların arkasında her zaman olduğu gibi subayların olduğunu tespit ettik. Daha öncekiler de olduğu gibi bunları da içeri sokarak yolumuzu açarak devam edeceğiz.
Şimdi de kalkmışlar, neymiş efendim bölücü örgütün siyasi uzantısı yayınladığı bildiri ile koruculuğun kaldırılması, bölücü başının serbest bırakılması, ana dilde eğitim hakkının verilmesi, KCK’lılar dâhil tüm Kürt tutukluların serbest bırakılması, Doğu ve Güneydoğu’ya yapılan karakolların durdurulması ve Kürdistan’a özerklik verilmesini istiyorlar. Hükümet ise tüm bunlar karşısında susuyor diye suçluyorlar.
Bilmezler ki, tüm bu yapılanlar kontrolümüz dâhilinde yapılmaktadır. Üstelik açılımla ilgili görüşmelerimiz ise devam etmektedir. Çok yakında nelerin nasıl olacağı tarafımızdan açıklanacaktır. Başta dedim, ancak anlaşılmamış olsa gerek. Tekraren ifade olunur ki, her şeyi bilirim. Unutulmasın ki, çatışmaların olduğu Cudi Dağı’nda artık insanlar piknik yapmaktadır. Tabii ki bu başarılarımız bazıları tarafından kıskanılmakta ve bu nedenlerle de sataşmalara maruz kalmaktayız.
Haklısınız Sayın Başbakanım. Köy ve şantiye baskınları yapılıp, iş makinelerinin yakılması, yol kesip adam kaçırmalar, Hakkâri’de iki paşayı taşıyan helikoptere ateş açılması herhalde çözüm sürecine karşı olan Sakarya Fırat dizisi oyuncusu Teo’nun işidir. Onu bile aynı dizinin diğer oyuncusu Osman Kanat’a öldürtmek suretiyle çözdünüz. Bu nedenledir ki çözüm antlaşmasından dolayı ülkeyi terk eden teröristler Kato Dağı’nda şenlik yapıyor.
Ey çapulcular sizler direnmeye devam edin. İktidarımızın alanlarda topladığı kalabalıkları görmüyorsunuz galiba. Ayrıca kömür ve makarnanın hikmetlerini anlamamışa benziyorsunuz. Üstelik seçimlere de epey zaman var. Halkın balık hafızalı olduğunu da unutmayın. Alanlarda çıkıp vatan millet nutuklarının yanında biraz da menfaat ekledik miydi gelsin oylar. Haydin bakayım durmak yok, yola devam.