Düşmanların yapamadığını...

“Ergenekon kapsamı” yeni tutuklama “dalgalarıyla” trajediden komediye, ölümlere kadar zıvanadan çıktı, karabasan oldu. Sanki sanal değil, gerçek bir “korku imparatorluğunda” yaşar gibiyiz... Abdülhamit döneminde, “hafiyeler” kol gezer, jurnal ederlermiş; “Yıldız” dedi, saraydan söz etti... “Burun” dedi, Padişah’ı kastetti diye... Şimdi de istibdat devrinin postmodern versiyonunu yaşamaktayız, belki çok daha fazlasını ve tehlikelisini! Dalgalar, bir gün, muhakkak, adaletin-hukukun ve gerçeklerin duvarına toslayacak, ama o zamana kadar, kaç aile perişan olacak, kaç masum insanın hayatı altüst olacak, kaç can daha yanacak, “gidecek” ? Herhalde, bir ilahi adalet vardır, ama keşke bir an evvel bu dünyada tecelli etse de bu “kapsamın” asıl sorumlularının kimler olduğu bilinse ve teşhir edilse!
Gaziler-şehitler
Günlerdir bu sonu gelmez, “dipsiz, gayya kuyusu” “kapsamında”, cezaevlerinde yatan Türk ordusunun şerefli mensuplarının bu hallere düşürülmeleri bağrımıza hançer gibi batarken. Orgeneral Şener Eruygur, yüksek tansiyon yüzünden cezaevi merdivenlerinde düştü ve komaya girdi nihayet sağ tarafı felç oldu! Orgeneral Hurşit Tolon da anlaşılan ağır hasta... Bütün bunlar olmasaydı, normal hayatlarını ve Atatürkçülük mücadelelerini, kanunlar dairesinde sürdüreceklerdi... Ama bazıları asıl bunu istemediler!
Onları asıl yaralayan hastalıkları değil, muvazzafken emirleri altında hizmet eden askerler ve jandarmalar tarafından yaka paça muamele görmeleri. Şener Eruygur Paşa, koma halindeyken, sanki kaçacakmış gibi etrafını saran jandarmalar, muhakkak eski komutanlarını böyle “muhafaza etmek” durumunda kaldıkları için acı çekmektedirler! ...Yaraya bastırılan “tuz” da en garibi ve acısı Eruygur Paşa’ya “yurtdışına çıkma yasağı” konmuş...
Tolon Paşa da, anlaşılan ağır hasta... Tahliye talebi, muhtemelen reddedilecek. Eruygur Paşa, maazallah belki, ölümün eşiğinde!
Ben, hepinizi, candan kutlarım. Başardınız, el ve ağız birliğiyle, yabancı düşmanların yapamadığını yapıyorsunuz... Ülkeleri uğruna, savaşta, Güneydoğu’da, seve seve şehit düşebilecek, şerefli orgenerali, bir cezaevinin merdivenlerinde “gazi” ettiniz, sonunda “şehit” de edeceksiniz! Ey medyadaki infazcılar, kınalar yakabilirsiniz!
Dili mülleves!
“Kapsam” öylesine bir bohçaya döndü ki, herkes içine bir şeyler atıyor, ya tutarsa, diye!
Abdurrahman Dilipak adlı bir “ne-şerif” var; uygarlığa ve devrimlere meydan okumak için kravat takmaz... Takkesi eksik!
Onun hakkında en doğrusunu, ben, Kanal 7 Televizyonu’nda “İskele-Sancak” programında söylemiştim... Ahmet Hakan hatırlayacaktır; rahmetli babamın adını ağzına alıp, İstiklal Mahkemeleri’ni ima edince, “O mahkeme gene az yapmış... Sizin gibi tohumları bırakmış” demiştim... Şimdi etrafıma bakıyorum da, “Ne kadar da doğru söylemişim” !
İşte, şimdi bu “dili” ve nasiyesi bence “pak” olmayan, malum adam, “Ergenekon sanığı emekli paşa Şener Eruygur, Ergenekoncular tarafından hastanelik edildi!” diyor! Dilipak’ın iddiasına göre, Eruygur, çok şey bildiği için ortadan kaldırılmak istenmiş. Böylelikle Eruygur’un ölümünün ardından pek çok suç onun üzerine yıkılacak ve dosya kapatılacakmış... Dilipak’a göre, “Eruygur belki de öldü. Eruygur’u öldürenler cenaze törenini de düzenleyecek. Katiller laik oldukları için arkasından Fatiha bile okumayacaklar! Yok, canım oraya bir başkasını getirmişlerdir, bu arada Eruygur pırrr. Sen sağ ben selamet. Yarın öldü diye öteki adamı gömerler, bu iş biter!” Görüyor musunuz hezeyanı?
Bu, dili zehirli adam Tolon Paşa’nın rahatsızlığının uydurma olduğunu, adeta bir hekim edasıyla yazıyor!
Bu kadar da pervasızlık yahut fütursuzluk, olur mu diyeceksiniz ama oluyor. Devir öylelerin devri.
Geçen gün yazdım, “Hiçbir şeye yanmıyorum insan suretindeki bu heriflerin, bu söylediklerine, yazdıklarına, kızdığım, yandığım kadar! Ama ortam, onların istediklerini yazmalarına, söylemelerine müsait! Kimi ikbalin, iktidarın için tehlikeli görüyorsan, at “Ergenekon” bohçasına! Denizler, durulmaz dalgalanmadan” deyip bekleyecek miyiz?
- Yorumlar 0
- Tarihten günümüze istikamet nereye...23 Aralık 2013 Pazartesi 00:00
- Demokrasi ve özgürlük16 Aralık 2013 Pazartesi 00:00
- Ebabil kuşları ve Atatürk19 Kasım 2013 Salı 00:00
- Bir zamanlar örnek bizdik!..10 Kasım 2013 Pazar 00:00
- Dalyaya 10 kaldı...29 Ekim 2013 Salı 00:00
- TV, Türkiye’ye arka kapıdan giriş yaptı!16 Ekim 2013 Çarşamba 00:00
- Kimin bayramı!..15 Ekim 2013 Salı 00:00
- Dert mi ararsın?05 Ekim 2013 Cumartesi 00:00
- Bir dertleşme27 Eylül 2013 Cuma 00:00
- Gündemdeki Paşa...16 Ağustos 2013 Cuma 00:00
- Kimler bayram ediyor!..10 Ağustos 2013 Cumartesi 00:00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.