Duy da inanma; muhalefet istiyorlarmış

İktidardakiler "muhalefet yokluğundan(!)", "tek kale oynamaktan" çok sıkılmışlar, CHP'den yardım istiyorlar!

Şaka gibi ama değil; gerçek.

AKP Genel Başkanı önceki gün şöyle dedi:

CHP'ye gönül verenlere sesleniyorum... Kurtulun bundan ya. Kurtulun da Türkiye şenlensin. İktidar var, muhalefet yok. Biz tek kale oynuyoruz...

***

İyi de CHP'lilerin kendi genel başkanlarını siyaset mezarlığına gömmelerine gerek yok ki...

AKP, "tek kale" oynamaktan o kadar sıkıldıysa, kimsenin yardımına ihtiyaç duymaksızın, nezaketsiz biçimde başka partilere iç işlerine dair akıl vermeksizin, tek başına, kendi eliyle de muhalefeti var edebilir pekala.

Tek cümleye bakar;

'Türkiye, bundan böyle hukuk ve demokrasinin bütün kurumlarıyla işletildiği bir ülkedir; herkes görevinin, makamının, mesleğinin gereği neyse korkmadan yapabilir.'

Bu kadar.

***

-Oğulpınar'daki klarnetli eğlence yetmedi belli ki- AKP, "şenlik" istiyorsa;

Kapatsın "havuz"un musluklarını...

Kaldırsın medya üzerindeki baskıyı...

Şimdi "yok" gibi görünen muhalefete koyduğu ambargoyu kaldırsın; muhalefet de konuşabilsin ekranlarda, CHP'nin de, İYİ Parti'nin de , Saadet'in de (gün itibarıyla muhalefet yapmadığı için MHP'yi eklemiyorum listeye, muhalefet yapmaya karar verirlerse MHP'nin de) açılışlarına, il-ilçe kongrelerine, mitinglerine naklen bağlanılsın saatlerce...

Sadece bir defa mesela, Kemal Bey'in davetine icabet edilsin ve liderler birbirlerinin arkasından atıp tutmak, yandaşları kanallarda çanak sorular yanıtlamak yerine, er meydanında karşılıklı tartışsın...

Kendinden olmayanı ötekileştiren, o da yetmiyorsa "darbeci", "terörist", "hain" ilan etme sisteminden vazgeçilsin...

OHAL ve memleketi KHK'larla idare rejimi bitsin...

Ağzını açanın dibinde kolluk kuvveti bitmesin...

Meydanlar açılsın... Sokaklar açılsın...

Üniversiteler özgürleşsin...

Yargı bağımsızlaşsın...

"Bomba" muamelesi görmesin kitaplar; daha yayımlanmadan toplatılmasın...

Gazeteciler "gazetecilik"ten yargılanmasın...

***

Seyreylesin cümbüşü AKP ondan sonra;

Tabii sahiden de "çift kale" oymamaktan korkmuyor, sahiden de "şenlik" istiyorsa!..

***

 

Peki ne anladınız?

Başbakan, Moğolistan'da Göktürk Yazıtları ve Tonyukuk Yazıtını ziyaret etmiş. Keşke uçakta kendisine "peki ne anladınız" diye soracak bir gazeteci olsaydı!

***

GÜNÜN SÖZÜ

"İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün."

Doris Lessing

***

Soru-Yorum

Bir: Madem Aydın Doğan medyanın "Türkmen Ağası"ydı, o zaman ne diye yıllarca Frankfurt koalisyonu kurmakla, 57. Hükümet'i dağıtmakla filan suçladınız ki?

İki: "Türkmen Ağası"nın Türk Milliyetçileri için Dündar Taşer'le özdeşleşmiş "ideolojik bir marka" olduğunu bile bile biraz ayıp olmadı mı; Doğan'ı onore edecek başka sıfat mı kalmadı?

***

Çözüm süreciyle gurur mu duyuyorsunuz!

Bir şeyi çöpe atmıyor da buzdolabına kaldırıyorsanız; bir gün yeniden kullanmayı planlıyor/düşünüyorsunuz demektir diye çok yazmıştık "çözüm sürecinin bittiği"nin zannedildiği günlerde.

O gün bugün mü?

Başbakan, Afganistan'da düzenlediği ortak basın toplantısında diyor ki;

 "Afganistan'ın ortaya koyduğu barış süreci çok anlamlıdır. Taliban'ın bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmesini arzu ediyoruz. El sıkışma zamanı gelmiştir diye düşünüyoruz. Türkiye'de biz bu konuda iyi bir mesafe katettik. Terör olayları konusunda çok ciddi iyileşme sağladık."

Ne demek bu?

Taliban ne?

Terör örgütü.

İktidar, tartışmaya mahal bırakmayacak açıklıkta "terör örgütüyle el sıkış" diyor Afganistan'a. Dahası "biz yaptık size de tavsiye ederiz" tonunda diyor bunu.

Hayırdır?

Çözüm süreciyle gururlanma sezonu mu?

Biz yaptık, yaptık da ne oldu?

O hendekleri, askere, polise kurulan pusuları, musalla taşlarına sığmayan şehit cenazelerini, susmayan salaları unuttunuz mu?

Hem, hani terör örgütüyle masaya oturmak -artık- dünyanın en beter olayıydı sizin için?

Türkiye'deki siyasi rakiplerinizi "teröristlerle ittifak" yaftasıyla itibarsızlaştırmaya çalışırken, Afganistan'daki mevkidaşınıza teröristlerle iş birliğini övüyorsunuz;

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Yazarın Diğer Yazıları