Efsaneler, yalanlar, hainler

Bir başka oldu güzel memleketimiz; yalanlar, efsaneler, hainler ve gafiller ülkesi!.. Ortalıkta öylesine yalanlar uyduruluyor, efsaneler uçuşuyor ki bu pislikleri temizlemeye Herkül’ün gücü yetmeyecek!.. Ve içimizde öylesine hainler var ki dışarıdaki düşmanlara iş kalmıyor, ellerini ovuşturarak olgun meyvenin kucaklarına düşmesini bekliyorlar...

***


“Hain” dedim. Tanzimat’an sonra sokaklara münadiler çıkarılmış: “Duyduk duymadık demeyin, artık gâvura gâvur denmeyecek” diye. Bu demokratik hukuk devletinde artık “haine hain” denemeyecek!.. Ben ceremesini ödeyerek dersimi aldım. Ama “şeriatın kestiği parmak acımıyor” ; boynum kıldan ince dersem inanmayın!..

***


Yıllardır ortalıkta bir “Yeşil Efsanesi” dolanıp durur... Her faili meçhul cinayetin faili Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım bir türlü yakalanamaz!.. Şimdi sıkı durun; bu Yeşil, meğer 9. Cumhurbaşkanı’nın evinde saklanıyormuş!.. Özel Yetkili Başsavcı vekiline ifade veren tanık M.E. öyle demiş. Mahmut Yıldırım’ı Hacı Ali Demirel’in villasında üç defa görmüş!.. Evet, Nazilerin Propaganda Nazırı Goebels’inkiler gibi, öyle büyük bir yalan uyduruyor ki, inanmamak mümkün olmasın!..
Fakat bu büyük yalanın uyduranı sadece gizli tanık M.E değil; AKP milletvekili Şamil Tayyar da “Yeşil yaşıyor” iddiasında... “Yeşil’in öldüğünü sadece kullananlar söylüyor” diyor.
Abesle iştigal edecek, efsanelerlerle, gizli tanıklarla uğraşacak değilim. Ama büyük yalandan başka ortalığa, eski bir Cumhurbaşkanına ve ailesine çamur atılıyor; yapışmasa izi kalıyor.
Sayın Demirel bu yaşında ve ailesinde sağlık sorunlarıyla üzülürken, bu pislik atanlarla uğraşır, onlara cevap vermeye tenezzül eder mi bilmiyorum ama Özel Yetkili Savcılar onu da ifadeye çağırır, Ergenekon kapsamında tutuklanırsa, hiç şaşmam bu “Korku İmparatorluğunda” ... Ama unutulmasın; bu İmparatorluğun diğer sakinleri de iddia ve iftiralardan muaf değiller.

***


Brüksel’de, Brüksel Basın Kulübü’nde konuşan Egemen Bağış, “Türkiye’de bazı gazetecilerin tutuklu olduğu doğrudur. Fakat bunların hiçbiri gazetecilik yaptıkları için tutuklanmamıştır. Bunlar ya işledikleri iddia edilen bazı suçlar, ya yasa dışı örgüt üyeliği ya da seçilmiş hükümeti demokratik olmayan yollarla devirmeye çalıştıkları gerekçesiyle tutuklanmıştır. Bu tutuklama kararlarını benim hükümetim, yürütme ya da yasama organları vermemiştir. Yargının kararıdır” demiş. Ancak mesela Balbay’ın, Özkan’ın, Poyraz’ın ve diğerlerinin sonunda suçlu bulunsalar bile alacakları cezadan fazla içeride tutulmalarına hiç değinmemiş. Âlemi kör, herkesi sersem sanıyor... AİHM bu “adalete” ne der?!!
Bağış aynı konuşmada, AKP’nin Anayasa Mahkemesi’nde “laikliğe karşı eylemlerin odağı” olduğu delilleriyle ispat edilip cezalandırıldığı davada Başbakan’ın “yatak odasının” bile dinlendiğini söylüyor... Eee, başkalarının kapılarını dinleyenlerin de kapıları, telefonları dinlenir bu ’AKP İmparatorluğu’nda... Men dakka dukka... Etme bulma dünyası bu!..

Yazarın Diğer Yazıları