Eğitimin çöküşü kara propaganda mı?

MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu ve 25 MHP milletvekilinin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı hakkında “Milli Eğitimle ilgili sorunlara çözüm bulamadığı ve sorunların daha kötüye gitmesine sebep olduğu” gerekçesiyle verdikleri gensoruyu Bakanın kara propaganda olarak değerlendirmesi, eğitimin gerçekten çöktüğünün en bariz delilidir. Bütün öğretmenler siyasi baskılardan dolayı büyük bir huzursuzluk içinde kıvranırken, sefalet maaşıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışırken, nöbet ücreti bile kendilerine çok görülürken ve dahası başkasının hakkını yemeyi meşru ve tabii gören zihniyet mensupları başlarına tepeden yönetici tayin edilirken o bakanlıkta huzurdan ve eğitimin kalitesinden söz edilebilir mi?
Bakan sıkılmadan “dört yıllık görev süresini tamamlayan 16 bin 559 eğitim kurumu müdürünü değerlendirmeye aldık. Yapılan değerlendirmeler sonunda 75 ve üzeri puan alanlardan 8 bin 156’sı görevlerine devam ediyor. Görev sürelerinin uzatılması kapsamında 75 ve üzerinde puan alan müdürlerin sendikalara göre dağılımı: 6 bin 903 kişi değerlendirmeye alınmış, 4 bin 900’ü başarılı, 75’in üzerinde. 3 bin 922 değerlendirmeye alınmış, Bin146’sı 75 üzerinde almış” diyor. Sayın Bakan görevleri devam ettirilen 8 bin 156 yönetici hangi sendikanın mensubu? Yandaş sendika mensubu olmayıp 75 ve üzeri puan verdirdiğiniz kaç kişi yönetici olarak atandı? Kaç kişinin puanını değiştirdiniz? Mülakattan bir hafta önce ülke genelinde müdür adaylarının değerlendirme formları yandaş sendikanın yöneticilerine kimler tarafından verildi? Yandaş sendikanın önerdiği puanları kabul etmeniz hangi ahlaki anlayışın eseridir? Gerçekleri söylemek ne zamandan beri kara propaganda olarak değerlendirilir oldu?
Sayın Bakan, MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya’nın 09.02.2015 tarihinde TBMM Başkanlığına verdiği ve yazılı olarak cevaplandırmanızı istediği soru önergesine vereceğiniz cevabı merakla bekliyoruz. Soru önergesi aynen şöyledir:
“Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan ” Eğitim Kurum Müdürlüğüne İlk Defa ve Yeniden Görevlendirileceklere İlişkin Değerlendirme Formu “ gereğince başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin her yerinde okul ve kurum müdürleri için mülakat yapıldı.
Mülakatta 70 ve üzeri puan alarak başarılı sayılanların tamamına yakınının iktidara yakın Eğitim Bir Sen üyelerinin olduğu, Eğitim Bir-Sen yöneticisi, temsilcisi veya yönetim kurulu üyesi olanların tamamına 100 tam puan verildiği, diğer sendika üyeleri ve sendikası olmayanların tamamına yakınının ise 70’in altında puan verilerek başarısız sayıldığı, medyada ve internette yer alan haberlerden anlaşılıyor.
Hatta İstanbul Bakırköy’de Eğitim Bir Sen temsilcisi tarafından müdürlük mülakatından yaklaşık bir hafta önce mülakata girecek kişilerin listelendiği ve karşılarına sendikaları ile kaçar puan almaları gerektiğine ilişkin not düşüldüğü, kimilerine ise “OLMAMALI”, “YAPAMAZ” diye de not düşüldüğü ve bu listenin de basında yer aldığı bilinen husustur.
İstanbul’da sadece Bakırköy’de değil, diğer ilçeler için de benzer listelerin elektronik posta ortamında Eğitim Bir Sen temsilcilerine ulaştırıldıkları haberleri de basında yer aldı.
Buna ilişkin haberler sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı. Şanlıurfa ili Birecik ilçesinde Eğitim Bir-Sen tarafından da benzer liste hazırlandığı ve mülakat komisyonuna iletildiği haberleri medyada genişçe yar aldı. İlgili listede, isimlerin karşısına ” Üye değil. Her zamanın adamı. Kesinlikle değerlendirilmemeli. Tutarsız, güvensiz, ikiyüzlü, dengesiz ve paracı. Kesinlikle barajın altında kalmalı. “, ” Üyemiz. Karakterli biri. Kesinlikle değerlendirilmeli “, “Türk Eğitim-Sen üyesi. Aşırı ülkücü biri”, “Kesinlikle değerlendirilmemeli. Alevi militan biri. Barajı aşarsa ilçedeki kız lisesine kesin atanabilir. Her şekilde engellenmesi gereken biri” ve benzeri notların yer aldığı görülmektedir.
Yine basında yer alan haberlere göre İstanbul’da mülakat için oluşturulan 9 komisyonda 45 kişi görevlendirildiği, 45 kişiden 44’ünün Eğitim Bir Sen üyesi olduğu, diğer kişinin de sendikasız olduğu anlaşıldı.
1- Bu kadar şaibeli olan müdürlük mülakatını iptal etmeyi, objektif olmayan ve sadece belirli kesimi kayıran mülakatı toptan kaldırmayı düşünüyor musunuz?
2- Mülakat komisyonuna seçilen 45 üyeden 44’ünün Eğitim Bir Sen üyesi olmasını neyle açıklıyorsunuz? Niçin sadece Eğitim Bir Sen üyeleri komisyon üyeliği için tercih edildi?
3- İstanbul Bakırköy’den mülakata girecek müdür adayları için Eğitim Bir Sen tarafından hazırlanan ve adayların kaçar puan almaları gerektiği belirtilen liste ile açıklanan mülakat sonuçlarının neredeyse tamamının aynı olduğu görülüyor? İlgili sorumlular hakkında idari ve adli ne tür işlemler yaptınız?
4- Müdür adayları tarafından mülakat üyeleri ve değerlendirme yapan İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile şube müdürleri hakkında defalarca Cumhuriyet Savcılığına şikâyet dilekçesi verilmiş, ancak disiplin amirleri tarafından soruşturma izni verilmemiştir? Bakanlık olarak ilgili sorumlular hakkında soruşturma açtınız mı?”.
Büyük Türk düşünürü Cemil Meriç: “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” diyor...

 

Yazarın Diğer Yazıları