Eğlenceli oluyor!

Mevcut MHP Genel Başkanı esip gürleyerek üste çıkacağını sanıyor. Halbuki altı oyulmuş; düştü düşecek... Parti içi demokrasiyi, herkese söz hakkını, atılımı, delegenin iradesini bir türlü hazmedemiyor. (Merhum Ecevit, "hazım" kelimesini Arapçadan gelme diye kullanmaz; "sindirmek" kelimesini tercih ederdi. Sık sık "içime sindiremiyorum." derdi. Birlikte hükûmet ettikleri dönemde, Ecevit'in rahle-i tedrisinden geçen demeyeyim de, yanında çok saygılı davranan Mevcut MHP Genel Başkanı, onun eşine Ülkücü Hareket için dikte ettiği, kahvaltılı basın toplantılarında sağ yanına oturttuğu gazetecinin de yayınladığı çok ağır sözlerini hazmedip ortaklık kurduğuna bakılırsa, kendi -eski- arkadaşlarının, "değişim" istemelerini hayli hayli hazmetmesi gerekir ama...)

Dünkü grup toplantısı, tarihe geçecek nitelikte! MHP'nin menşeine girdi, Hareket'in hangi evrelerden geçtiğini hangi partiyken hangi parti olduğunu anlattı... (Sahi Mevcut Başkan, bizim yeni yayınladığımız "Enver Paşa ve Dönemi" kitabını temin etmiş midir? Bu kitap, kendilerinin de kitabını yazan biri tarafından ortaya konmuş ve hususiyetle kaynaklar geniş olarak kullanılmıştır. Dönemleri karşılaştırmak için, bilmiyorum ama temin etmeli. Batmamak için değişimin şart olduğu hususunda kitabımız fikir verecek örneklerle doludur.)

Bu köklü hareket "parti" mülahazasının çok üstünde... Bir hareketin çökmesi, halkın umudu olmaktan çıkması, Türkiye için nasıl bir kayıp olduğunu kendileri idrâk etmedikten sonra benim anlatmam bir fayda vermez ya!..

Beyefendi son kongreyi "yok hükmünde" sayıyor.

Bu kongre için sayılı hukukçulardan fikir alındı ve sayılı hukukçular bizzat tüzük üzerinde çalıştılar.

MHP'nin meselesi Türkiye'nin meselesidir, demiştim. En ufak hata işleri tersine çevirir. Onun için muhalifler, 6. Olağanüstü Kongre'de alınan kararların nasıl bir tartışmaya yol açacağını biliyorlardı. Biz de kongre salonunda sorup soruşturduk: Hani bir madde değişecekti?

Mevcut Başkan 'Tüzük salt çoklukla değişmez; üçte iki çokluk gerek." diye hâlâ kendisinden emin konuşuyor. Bizim soruşturmamızda da, bazı gazetelerin yazdığı gibi, verilen cevap şu: "8 Kasım 2009 günü kabul edilen ve eski tüzüğü tamamen devre dışı bırakan MHP tüzüğünün 115'inci maddesinde, 'Büyük Kongre, Siyasi Partiler Kanunu ve tüzük hükümlerine uymak suretiyle parti tüzüğünde kısmen veya tamamen değişiklik yapabilir' dışında bir hüküm bulunmuyor. Siyasi Partiler Kanunu'nun 14. maddesinde ise 'Büyük kongrenin karar yeter sayısı, kanunda veya parti tüzüğünde daha büyük bir sayı gösterilmediği hâllerde, hazır bulunan üyelerin salt çoğunluğudur' ifadesi yer alıyor."

Mevcut Başkan yine kafayı kongrenin yapıldığı yere takmış. O da biliyor ki, kanunlar cevaz veriyor.

Mevcut Genel Başkan, Abdullah Öcalan'dan "Paralel", R. T. Erdoğan'dan "Pensilvanya" kelimelerini ödünç alıp, değişim isteyen genel başkan adaylarına ve hâliyle delegelere ve hâliyle muazzam halk kitlesine saydırdıkça saydırdı.

Kusura bakmasın, eskiler "Zırva te'vil götürmez." demişler. Ne yapsın, bir şeylerle suçlaması gerek. Modaya uyuyor.10 Temmuz'da o da delegeleri Ankara'ya bekliyor. Artık bu kongre tartışmaları eğlenceli olmaya başladı!

___________________

Arkadaşımız Yavuz Selim Demirağ annesini kaybetti. Annesine rahmet kendisine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları