Sağlıklı beslenerek hastalıklardan korunun

Sağlıklı beslenerek hastalıklardan korunun
Beslenme yetersizlikleri nedeniyle oluşan sağlık sorunlarının yanı sıra şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, inme ve kanserden korunmanın da bir ölçüde sağlanmış olacağına dikkati çekilen açıklamada, sağlıklı beslenmenin çocukluk döneminden başlayarak alışkanlık haline getirilmesi gerektiği kaydedildi.

Toplumda sağlıklı beslenme sağlanabildiğinde beslenme yetersizlikleri nedeniyle oluşan sağlık sorunlarının yanı sıra şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, inme ve kanserden korunmanın da bir ölçüde sağlanmış olacağı belirtildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan yapılan yazılı açıklamada, sağlıklı beslenmenin yeterli ve dengeli beslenme anlamına geldiği, yetersiz ve dengesiz beslenmenin (malnütrisyon) yaratacağı sorunları önlediği ifade edildi. Toplumda sağlıklı beslenme sağlanabildiğinde beslenme yetersizlikleri nedeniyle oluşan sağlık sorunlarının yanı sıra şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, inme ve kanserden korunmanın da bir ölçüde sağlanmış olacağına dikkati çekilen açıklamada, sağlıklı beslenmenin çocukluk döneminden başlayarak alışkanlık haline getirilmesi gerektiği kaydedildi. Anne sütü ile beslenme sağlıklı beslenmenin en öncelikli adımı olduğuna işaret edilen açıklamada, şu tavsiyelerde bulunuldu: “Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için enerji alımı ile enerji harcaması dengede olmalıdır. Bilimsel kanıtlar diyetle alınan toplam yağ miktarının toplam enerji alımının yüzde 30’unu geçmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Yağ alımı sırasında doymuş yağlar yerine doymamış yağlar tercih edilmelidir. Endüstriyel yağlar, trans yağ içerikleri dikkate alınarak tüketiminden uzak durulmalıdır. Şeker tüketiminin toplam enerjinin yüzde 10’unu geçmemesi önerilir. Ancak, sağlık yararları dikkate alındığında tüketim yüzde 5’in altına indirilmelidir. Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında olmalıdır. Busayede erişkinler arasında hipertansiyon, kalp hastalıkları ve inme riskininazalmasına katkı sağlanabilir.” Erişkinler için, günde en az 5 porsiyon (400 gram) taze sebze ve meyve tüketiminin önerildiğine işaret edilen açıklamada, sebze ve meyveler mevsiminde, en az yarısının çiğ olarak tüketilmesi gerektiği kaydedildi. Günlük yağ tüketiminin üçte birinin doymuş yağlardan, üçte birinin çoklu doymamış yağlardan ve üçte birinin de zeytinyağından sağlanmasının önemine değinilen açıklamada, “potasyumdan zengin taze sebze ve meyve tüketimine de özen gösterilmelidir” ifadesine yer verildi. Bu sayede erişkinler arasında hipertansiyon, kalp hastalıkları ve inme riskinin azalmasına katkı sağlanabileceğine işaret edilen açıklamada, posa içeriği yüksek tam tahıllı ekmek ve kurubaklagil besinlerin tüketiminin arttırılması önerildi.


BEBEK VE ÇOCUKLAR İÇİN TAVSİYELER
Çocukların sağlıklı beslenme açısından doğumlarından itibaren ilk 2 yılın özel önemine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bebekler doğumlarından itibaren ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidirler. Su dahil ek hiçbir besin bu dönemde verilmemelidir. Bebekler ek besinlere başlandıktan sonra da 2 yaşına kadar anne sütü ile beslenebilirler. Bebeklere büyümeleri izlenerek ek besine başlanmalıdır. Bu dönemde başlanan her besin tek başına ve azar azar artırılarak verilmeli, çeşitliliğe ve yeterliliğe dikkat edilmelidir. Tuz ve şeker ek besinlere kesinlikle eklenmemelidir.” AA