Ekonomide maalesef koordinasyon bozuk!

Ekonomide maalesef koordinasyon bozuk!
TÜSİAD ile Koç Üniversitesi’nin panelinde konuşan eski MB Başkanı Durmuş Yılmaz “Mehmet Şimşek Bey orkestranın bir yanında bir notadan çalıyor öbür taraf başka bir notadan çalıyor” dedi

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, para politikasına ilişkin, “Aldığımız kararları maalesef erken değiştiriyoruz, sonucunu görmeden değiştiriyoruz. Bunun sonucunda da her defasında çıkış noktamız olan yatırımların yapılabilmesi için, düşük faiz için yola çıkıyoruz, ama, vardığımız noktada hem faizimiz yüksek oluyor, hem de kurumuz yüksek oluyor.” dedi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından InterContinental İstanbul Otel’de “2017 Yılında Türkiye Ekonomisi: Beklentiler ve Politika Önerileri” başlıklı panel düzenlendi. Panelde konuşan Yılmaz, para politikalarına dair değerlendirmesinde, Türkiye’de enflasyon meselesinin iletişimden kaynaklandığını vurguladı.

TL'NİN SIKINTISI İLETŞİM

Durmuş Yılmaz, “Aldığımız kararları maalesef erken değiştiriyoruz, sonucunu görmeden değiştiriyoruz.
Bunun sonucunda da her defasında çıkış noktamız olan yatırımların yapılabilmesi için, düşük faiz için yola çıkıyoruz, ama, vardığımız noktada hem faizimiz yüksek oluyor, hem de kurumuz yüksek oluyor. Şu anda
TL’nin temel sorununun iletişim olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. Para politikasının belirlendiği her
toplantının olağanüstü gibi anlaşıldığını dile getiren Durmuş Yılmaz, ekonomi yönetimiyle TCMB’nin iletişiminin
tek elden yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

AÇIK VE NET DEĞİLİZ


Eski MB Başkanı ve 25. Dönem MHP Uşak Milletvekili Durmuş Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şu anda maalesef koordinasyon bozuk, orkestra aynı notayı çalmıyor. Eğer, bu böyle devam ederse, biz, bir müddet daha, yüksek enflasyonu yaşamak zorunda kalacağız. Çünkü şunda açık ve net değiliz, kurun bu seviyesinden rahatsız
mıyız? Kurumlar arasında iş bölümü iyi yapılmalı, herkes işini iyi yapmalı. Merkez Bankası, fiyat istikrarını
sağlarsa büyümeye yapabileceği en büyük katkı budur.” Yılmaz, TCMB ve ekonomi yönetimi arasındaki diyaloglara
ilişkin, şu ifadeleri kullandı: “Bağımsız kurumlarda bir demokrasi açığı var. Atanmışlar hesap vermiyor, siyasetçiler hesap veriyor, o nedenle de siyasetçi mutlaka konuşmak zorunda, konuşmalı. Fakat bunu yaparken nezaketi de dikkate alarak oturur konuşurlar, herkes kendi fikrini aykırı olsa dahî ortaya koyar. Fikir birliği yapıldıktan sonra
iletişim tek elden yapılırsa bu topluma daha fazla fayda sağlar. Şu anda burada bir bozukluk var. Mehmet Şimşek Bey orkestranın bir yanında bir notadan çalıyor, öbür taraf başka bir notadan çalıyor.”

TEK BİR PARA POLİTİKASI FAİZİNE DÖNELİM

Durmuş Yılmaz, toplantıdaki konuşmasında, para politikasıyla ilgili kafa karışıklıklarının arttığını belirterek,
2008’de yaşanan ekonomik sıkıntılar sonrası faiz koridoru uygulamasının piyasada dengeleyici bir mekanizma haline geldiği misâlini verdi. Durmuş Yılmaz, “Olağan işleri olağanüstü bir durum varmış gibi anlatırsanız o işi daha
da derinleştiriyor. Bu olağanüstülüklere yer vermemek için mümkün suretiyle günübirlik gelişecek olağanüstü
durumlara cevap verebilmek için bant sistemini uygulamaya koyduk.” değerlendirmesinde bulundu. Bugün gelinen nokta itibarıyla Para Politikası Kurulu (PPK) toplanmadan, likidite yönetimiyle cevap verebilecekleri hususların
para politikasının omurgası haline geldiğini kaydeden Yılmaz, bunun yanlış olduğunu aktardı. Durmuş Yılmaz, bandın dövizdeki etkilere cevap verebilmek için ortaya konulduğunu belirterek, şunları söyledi, “Artık şu noktaya geldik, basmadığımız yabancı para üzerinden ve kendimizi çok fazla üretmediğimiz altın üzerinden para politikası yürütür hale geldik. Dolayısıyla yapılması gereken şey, tek bir para politikası faizine dönüp bunun iletişimini iyi kurmalıyız. Dolayısıyla para politikasının enflasyon düşürülerek yabancının parası üzerinden değil, TL’nin maliyeti üzerinden yürütülmesinin yolları aranmalıdır.”