Ekonomide rasyonel politikaların adı var, kendi yok
Rasyonel (akılcı) iktisat politikası; uygulamada yan etkileri en az sosyal maliyet yaratacak politika araçları ile iktisadi istikrarı sağlayacak ve en yüksek sosyal refah yaratacak politikalardır.
Aslına bakarsak arkasında art niyet olmayan her iktisat politikası rasyoneldir. Bu anlamda ekonomik ve sosyal şartlara ve konjonktüre göre, ortadoks veya heteredoks politika fark etmez.
Türkiye’nin 2021 sonunda faiz nasla başlayan heteredoks politikalarının ardında, yüksek kurla siyasetin finanse edilmesi gibi gizli bir hedef olduğu için TL krizi ekonomik krize dönüştü.
Hazine ve Maliye Bakanı, rasyonel politikaları ve rasyonel zemine dönmeyi çok sık dile getirmekte ve bazı medya ve özellikle bazı köşe yazarları da bu sözleri kutsamaktadır.
Gerçekte, hükümetin ve ekonomi yönetiminin uyguladığı, bütçe, para, faiz, kur ve dış ticaret politikaları rasyonel politikalar değildir. İki örnek vereceğim.
1.Mali politikalar rasyonel değildir.
Hazine ve Maliye bakanı geldikten sonra ilk iş olarak, Temmuz ayında genelde yüzde 18 olan, bazı mallarda yüzde 8 olan KDV oranlarını yüzde 20’ye çıkardı.
Yine, Hazine ve Maliye Bakanının konuşmalarından, seçim sonrasında KDV ve ÖTV’de artış yapılacağı şeklinde bir beklenti ortaya çıktı.
Şimşek ayrıca, bütçe ile bir süre yeni yatırım yapılmayacağını da açıkladı.
Gerçekte, devlet bütçe ile altyapı yatırımı yapmaz ise, özel sektör de fabrika kurmaz. Üretim ve mal arzı daralır. Mal kıtlığı fiyatları artırır. Tüketim vergilerini artırmak fiyatları artırır. Asgari geçim seviyesinde talebi düşürmez.
Çözüm; Vergileri artırmak değil, kamu harcamalarında popülizmi, lüksü ve yolsuzluğu kaldırmaktır.
Bütçenin yüzde onuna ulaşan hane halkına yardımlar I ve hane halkına yardımlar II fasıllarını, yalnızca ihtiyacı olanlarla sınırlı tutmak, artan kısmı ile devletin yatırım yapması gerekir. Özellikle ithal aramalı ve hammadde üretiminde, et gibi bazı zaruri tüketim mallarında devletin doğrudan piyasaya girmesi, yatırım yapması ve poşet yerine iş dağıtması gerekir.
Mali disiplin için, Saray harcamalarının, konvoyların, lüks araba kullanımının, diyanet işleri başkanlığının lüks otel toplantılarının kaldırılması gerekir.
Ne var ki, hükümet bu harcamaları ve şatafatı itibar olarak görüyor ve tasarruf isteyenlere “itibardan tasarruf olmaz” diyor.
Bu anlayış yanında; batı, Türkiye’nin herkese vatandaşlık vermesinden korkuyor ve Türk vatandaşlarına vize vermiyor. THY, Sayın Maduronun ülkesi Venezuela ve diğer Meksika, Kolombiya, Panama gibi Güney Amerika ülkelerinin kendi ülkelerine girişte çıkardıkları zorlukları açıklayarak, Türk vatandaşlarını uyardı.
Türkiye ekonomik kriz yaşıyor. Dünya Sefalet endeksinde, Yüksek enflasyon, işsizlik ve uzun dönemli faiz oranları nedeni ile 2022 yılında Türkiye’yi Dünya sefalet Endeksinde Dünyanın en sefil 10 sırada ülkesi olduk.
Hangisi Türkiye’nin itibarıdır.
Öte yandan kamu açıklarını düşürmenin rasyonel yolu, vergi artışı değil, önce kamu ihalelerinde yolsuzluğun önlenmesi, altyapı yatırımlarının doğrudan devlet tarafından yapılması, seçimlerde kamu imkanlarını kullanmasının önlenmesidir. Aynı şekilde, bütçe kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması ve bütçe ile iş yaratılmasıdır.
Türkiye İMF’ye gitseydi, İMF’de aynen bu uygulamayı zorunlu tutardı. Bunun için Türkiye İMF’ye gitmedi.
2.Faiz politikası rasyonel değildir.
ABD ‘de TÜFE oranı artmaya başladı ve 2021 sonunda yüzde 6,8, 2022 temmuz ayında yüzde 9,1 oldu. FED 2022 başında yüzde 0,25 olan faizleri artırdı ve 5,25’e çıkardı. TÜFE oranı yüzde 3’e geriledi. Şu anda ABD’ de reel faiz var. FED Yüzde 3 TÜFE’yi bile düşürmeden faiz indirmeyeceğini söylüyor.
Türkiye’de ekonomi yönetimi ve hükümet reel faiz konuşmuyor. Muhalefetten yetkili birisi “Faiz yüzde 45, şimdiye kadar faiz arttı ama para(yabancı) gelmedi” diyor.
Türkiye şartlarında, yüksek enflasyon ve yüksek risk varken, nominal faiz yanıltıcı olur. Tasarruf sahibi, yerli ve yabancı faiz hesabı yaparken, enflasyonu dikkate alır. Nominal faiz enflasyonun altında, yani eksi reel faiz, tasarrufu eritir. Yabancı aptal mı gelsin?
Türkiye için rasyonel faiz politikası, nominal faizin TÜFE’nin üstünde olması, yani reel faiz politikasıdır.