El Bab'da ne işimiz var

El Bab'da verdiğimiz şehit sayısı 60'ı geçti, yaralanan Mehmetçik sayısı da yüze yaklaştı...

Rakamları en iyi, Genelkurmay tarafından basın ve halkla ilişki kurmakla görevlendirilen Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü biliyor.

***

Başından beri, Suriye'de ne işimiz var anlatın dedik, iktidar çevreleri her seferinde birbirine yakın cevaplar verdi.

"Ülkemizin güvenliği için oradayız" dediler. Önceleri bizi hedef almayan DEAŞ'ı işaret etmeye başladılar, sınırlarımızı bu canavar sürüsüne karşı korumak ihtiyacı doğduğunu anlattılar...

DEAŞ da azdı, sınırımıza kadar gelerek içeride ve dışarıda saldırılar düzenledi....

***

Biz önce ne yaptık...

Canavarlarla boğuşan Özgür Suriye Ordusu'na başarılı olsun diye eğitim vermeye başladık, ayrıca silah ve mühimmat sevk ettik...

Buna rağmen "Askerimiz orada savaşıyor" lâfları çıkınca demek ki orada savaşıyoruz diye düşünmeye başladık....

Yalanlansa da bu iddiaların doğruluğu, gelen şehit ve yaralılarımızla ortaya çıktı...

Evet, Mehmetçik El Bab'da...

El Bab'ın kuzey batısındayız... Tam güneyde Esad güçleri var, DEAŞ güney doğu yönünde konuşlanmış durumda, Esad'ın askerleriyle burun buruna...

Tehlikeye bakın; Esad güçleri duruma hakim olur, DEAŞ'ı El Bab'dan daha doğuya iterse bizimle karşı karşıya gelebilir...

Buyurun Türkye-Suriye savaşına...

Genelkurmay'ımız bu muhtemel durumu mercek altına almış olmalı...

Yeniden soralım, sahi bizim El Bab'da ne işimiz var!

Güvenliğimizse, onu topraklarımızda kalarak sağlayamaz mıydık!  

***

Hatırlayamadığım için soruyorum, askerimizin El Bab'da savaşması için TBMM kararı var mı?

Tezkere mesela...

Böyle bir karar olmadan askerimizi her yerde savaşmaya mecbur bırakabiliyor muyuz...

Bilen, lütfen bana da bilgi aktarsın...

---     

DERKENAR

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, El Bab civarında konuşlanmış askerimizin geri çekilmesi talimatı vermiş. İşaret ettiği bölgeye gidilmemesini istemiş, aksi takdirde şehit sayısının çok olması ihtimali var demiş... Meğer Erdoğan da o sırada 36. kez muhtarlara hitap ediyor ve evet sözü istiyormuş... Hafta sonuna ilişkin gelişmeler bunlar...

 ---          

Öncelik hangisinde Selçuk Bey

 

Selçuk Özdağ AKP milletvekili, galiba Genel Başkan Yardımcısı...

Mesleği ise bildiğim kadarıyla beden eğitimi öğretmenliği, doçent...

Akademisyen kıyımı üzerine konuşma ihtiyacı duymuş; ilginç bir bakış açısı var, diyor ki:

"Ben de 3 defa atıldım ve 3 defa da geri döndüm. Eğer burada çeşitli akademisyenlerle ilgili bir haksızlık varsa, eğer bir ince eleyip sık dokuma yapılmamışsa bunlarla ilgili şimdiye kadar olduğu gibi nasıl düzeltmeler yapıldıysa hep beraber bunları düzeltmek de bizim için hem vicdani, hem de insani bir borçtur."

Evet, düzeltmek bir görevdir ama o kadar insanı, "Gerekçe önemli değil" havasıyla ihraç etmek de vicdani ve insani bir davranış değildir...

***

İktidarın bilime düşmanlığı demek ki bitmedi...

---        

İkrar

Adam, Nuh diyor, peygamber demiyor...

Partisinin Grup toplantısında yine evet diyeceğim işte diye ayak diredi ve Recep Tayyip Erdoğan'a biat ettiğini açıkladı...

Ayrıca Hayır diyeceklere gönderme yapmadan duramadı...

Kullanacağını açıkladığı evet oyu için de şöyle dedi:

-Size mi soracaktık...

***

Bildiğini yaptı, yine kimseye sormadan, danışmadan AKP'ye koltuk değneği oldu; hâlâ inadını sürdürüyor...

Can çıkar huy çıkmaz derler ya...

---

Kesip atmak işte bu

 

-İstihdam seferberliği ilan ediyorum...

-Memlekete hayırlı olsun...

-Her işletme istihdamı yüzde 5 artıracak...

-Kabul, siz de bize müzahir olun, vergi indirimi yapın... 

-Benimle pazarlık etme, otur yerine...

Oturmuş yerine, "Pazarlık dinen sünnettir" diyememiş...

Onu da deseydi herhalde kendisini kapının dışında bulurdu...       

---

Dayatma üstüne dayatma    

Her şeyi yokuşa sürmek alışkanlığımız bitmiş değil...

Emeklilere martta promosyon verecekler ama şarta bağladılar...

Bir, maaşımızı aldığımız bankayla üç yıllık sözleşme yapacağız...

İki, mutlaka iki faturamız için ödeme talimatı vereceğiz...

Üç, istemesek bile kredi kartı alacağız...

Dördüncüsü de var, yine mutlaka kredili mevduat hesabı açtıracağız...

Vurgulamak istediğim hususa gelince, o da şu; paranızı istediğiniz gibi kullanamayacaksınız ve çarnâçar bankanızın sultası altına gireceksiniz...

300 liraya değer mi düşünün!

---

ANLAMLI SÖZLER

Tutunamadığı dalda yaprak olmaya kalkan, kendisini kimseye sevdiremez. (Turgut ÖZAL)

Yazarın Diğer Yazıları