Eller neden terler

Eller neden terler
Aşırı el terlemesi, sağlığımız için gerekli olan terlemenin aksine, günlük yaşamımızı olumsuz etkileyen ve bazı hastalıkların işareti olabilen bir durum. Peki eller neden terler, neyin habercisi?

El ve ayak terlemesi de bu durumun bir parçasıdır ve kişiyi depresyon ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlara itebilir. Bu konuda önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Orhan Yücel, bu rahatsızlığın ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Yücel, terlemenin nedenlerinin teşhisinde gece terlemesinin önemli bir rol oynadığını belirterek, “Eğer terleme sadece el, koltukaltı ve yüz bölgesinde oluyor ve gece olmuyorsa, bu hastalarda cerrahi tedavi hem etkili hem de kalıcı bir çözüm sunar. Fakat gece terlemesi varsa, bu başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Böyle bir durumda cerrahi tedavi uygulamıyoruz, önce altta yatan hastalığı tedavi etmemiz gerekir. Terlemenin nedeni bilinmiyorsa, bizim çok ciddi faydamız dokunabilir. Terleme ile ilgili ilaç tedavisi de var, ancak ilaçlar sadece terlemeyi değil, diğer sistemleri de etkilediği için kişiler rahatsız olabilir. Bu yüzden, terlemenin nedeni belli değilse, en iyi sonucu veren cerrahi yöntem daha çok tercih edilmelidir” dedi.

Doç. Dr. Yücel, terleme sorunu için yapılan cerrahi müdahalenin merak edilen yönlerini de paylaşarak, bu tedavinin tam donanımlı ve güvenilir hastanelerde yapılması gerektiğini hatırlattı. Yücel, “Göğüs cerrahisi kolay bir iş değildir, ancak uzman bir hekim ve ekiple yapıldığında çok basittir. Çok nadir de olsa, tolere edilemeyecek komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Sinire verilen hasar da bunlardan biridir. Sinire çok fazla hasar verilirse, eldeki terleme geçse de, vücudun diğer bölgelerinde çok şiddetli terlemeler olabilir. Bu yüzden, ‘elim terliyor, ameliyat olayım mı olmayayım mı’ diye düşünen kişilerin kararsız kalmaması lazım, çünkü bu durum hayatlarını yaşanmaz hale getirebilir. Cerrahi yöntemler sayesinde, bu durumdan çok kolay kurtulabilirler” diye konuştu.

Yücel, ayrıca, bu sorunun genetik bir yönü olduğunu da belirterek, “Maalesef, hastaların yüzde 50’sinde, ailedeki diğer kişilerde de bu sorun görülebiliyor” dedi.