Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Elleri üzerinde yürüyen parti: CHP

Lider "etkilenmekten" çok "etkileyen" kişi olarak tanımlanabilir. Farabi, lideri (Reis-i evvel) başkasından emir almayan kişi olarak tanımlar. Ona göre liderin üstünde başkası olamaz. Eğer liderin üstünde başkası olsaydı onun lider olması icap ederdi.

Liderlik bir yönüyle aynı zamanda kişinin yapısı ve yaratılışıyla ilgilidir.

Hiçbir yetkisi olmadığı halde grubu, toplumu peşinden sürükleyen liderler olduğu gibi, geniş yetkileri olduğu halde grubu etkilemekten aciz formel liderler vardır.

Liderle yönetici arasındaki en önemli farklardan birisi de yöneticinin bulunduğu mevkiden kaynaklanan biçimsel bir yapının verdiği yasal yetkiyi kullanması, liderin de bu yetkiye ilave olarak kişisel özelliklerinden kaynaklanan karizma gücünü kullanmasıdır.

CHP'de fiilen iki başlılık!

CHP sonuçta türlü çeşit mandacılara, İngiliz'den Yunan'a muhabbet besleyenlere, bölücü Teali cemiyet üyelerine karşı "ya istiklal ya ölüm" kararlılığıyla Cumhuriyet'i kuran partinin adıdır.

Bu partinin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de iktidarın tepesine aday olmamış partinin genel başkanı olarak bir anlamda ikinci ligde siyaset yapmayı tercih etmiştir. CHP ülkeyi yönetmek üzere Cumhurbaşkanlığına en uygun aday olarak Sayın Muharrem İnce'yi göstermişti. Muharrem İnce de sonuç itibarıyla partisinin milletvekili seçimlerinden aldığı oydan çok daha fazla oy alarak ciddi bir çıkış yapmıştır.

Doğal olarak partisinden daha fazla oy alan Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmiş ve partisi olan CHP'yi iktidar yapacak bir lider olarak öne çıkmıştır. CHP'liler nezdinde Muharrem İnce'yle daha fazla oy almanın mümkün olduğu kanıtlanmış durumdadır.

İster istemez CHP'de liderlik konusunda fiili bir durum meydana gelmiştir. Yıllardır hemen her seçimi iktidar karşısında kaybeden bir genel başkanla Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamakla birlikte ciddi bir çıkış yapan Muharrem İnce, CHP'nin fiili lideri olarak ortaya çıkmıştır.

CHP bugün fiilen iki başlıdır ve formel bir liderinin yanında bir de fiili lideri vardır. CHP, mevcut haliyle elleri üzerinde yürüyen bir parti hüviyetine bürünmüştür.

Hazreti Azrail ve genel başkanlık

Kim ne derse desin iktidara susamış CHP'li kitlelerin nezdinde Muharrem İnce, bir umut ışığı olarak görülmüştür.

Sayın İnce önce aday olmayacağını söylemiş ardından da halktaki karşılığını gerekçe göstererek partisini olağanüstü kurultaya davet etmiş, teklifi kabul görmeyince konuyu delegeye havale etmiştir. Delegeden de ciddi miktarda destek alarak olağanüstü kurultay için genel merkezi zorlamaya başlamıştır.

Muharrem İnce taraftarları olağanüstü kurultay için yeterli imzayı topladıklarını söyleyerek genel merkeze başvurmuşlardır. Genel merkez de beklendiği gibi bu imzaların yeterli olmadığını, bazı delegelerin imzalarını geri çektiğini, bazılarının mükerrer olduğunu vb. gibi gerekçeler ileri sürerek olağanüstü kurultay için gerekli imzanın bulunamadığını söyleyecektir. Böylece CHP hiç zamanı değilken kendini sürekli tartıştıran bir parti haline gelecektir.

Olağanüstü kurultay için yeterli imza toplanamadı, tüzük gereği mümkün değil türünden açıklamalar CHP'deki liderlik sorununu bitirmez, büyütür. Cumhuriyet Halk Partisi önce delegesine sonra da halka güvenmelidir.

Ülkenin şartları bugün dünden kötüdür. Türkiye'de artık tek adam rejimi yürürlüktedir. Her önüne gelen ülke Türkiye'yi tehdit eder durumdadır. Ekonomi alarm vermektedir. Devletin, milletin ve rejimin geleceği konusunda endişeler büyüktür.

Bu bağlamda ana muhalefete duyulan ihtiyaç her zamankinden çok daha fazladır. Türkiye'de siyasi parti genel başkanlarını koltuklarından ancak Hazreti Azrail kaldırabiliyor. Kılıçdaroğlu'na düşen bu konuda bir ilki gerçekleştirmek ve CHP'nin mahkeme kapılarına taşınmasına izin vermemektir. Olağanüstü kurultayı toplayarak bir kez daha "Muharrem gel buraya" diyerek her şeyi delegenin iradesine havale etmektir.

Yazarın Diğer Yazıları