Emek sömürüsüne göz yummayın!

“Avrupa Birliği Uyum Yasaları”  ile ilgili birçok değişiklikler 1997 yılından bu yana yapılmaya devam ediliyor. Değişikliğe uğrayan yasaların  “toplumun refahını yükseltmeye”  yönelik değişiklikler olduğunu düşünmek istediğimizde, yeni yasal düzenlemelerin ekonomik anlamda ne gibi artılar getirdiğine bakmamız gerekiyor.
Avrupa Birliği ülkelerindeki  “çalışanların sahip oldukları”  haklarla ilgili olarak hiçbir yasal düzenlemenin bugüne kadar yapıldığına şahit olamadık. Varsa yoksa özgürlük, demokratikleşme, insan hakları vb konular gündemde tutulup  “ekonomik olarak özgür olmayan”  toplum bireylerinin ekonomik özgürlüklerinin daha da artırılması ve haklarının yasal olarak güvenceye alınması konusunda bir iyileşme göremiyoruz.
Oysa ki gerçek anlamda özgür ve demokratik bir toplum yaratmak isteniyor ise, üreten ve ürettiği oranda kazanan bir toplum oluşturmak için çaba sarf edilmelidir. Avrupa ve diğer gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda,  “asgari ücret”  diye bir dertlerinin olmadığını görüyoruz. Çünkü asgari ücret ancak geri kalmış ülkelerde çalışanların  “sosyal güvenlik haklarının”  egemen sermaye güçleri tarafından  “iç edilmesi”  için çıkarılmış ve uygulanan bir sömürü aracıdır.
 “Asgari Ücret”  belirleme komisyonları her yıl Aralık ayında bir araya gelip bir sonraki senenin  “asgari ücret oranlarını”  belirler iken aslında sermayenin tarafında hareket etmekte, bordrolu olarak çalışmayan milyonlarca çalışanın  “sosyal güvenlik haklarının”  gasp edilmesine  “yasal kılıf”  olarak  “asgari ücret”  tarifesi kullanılmaktadır.
Devlet,  “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun”  açıklarının nereden kaynaklandığını sorgulamak istiyor ise,  “SGK Prim Ödemelerine”  temel alınan  “asgari ücret oranlarını”  gözden geçirmeli ve gelişmiş ülkelerdeki gibi  “Saatlik Ödeme Uygulamasına”  bir an evvel geçmelidir. Burada kıstas olarak alınacak noktalar
1. Çalışanların Yaşı (16-18 arası, 18-20 arası, 20 ve üzeri yaş saatlik ücret tarifesi)
2. Çalışılan saat aralığı (8.00-17.00 arası, 18.00-23.00 arası 23.00-03.00 arası ve 03.00-06.00 arası saatli ücret tarifesi)
3. Bütün maaş ödemelerinin çalışanın banka hesabına yapılması ve gelir vergisinin ve SGK prim paylarının banka hesabına giren miktardan kesilmesi,
4. Her yıl gelir vergisi olarak kesilen miktarın yüzde 70’inin çalışana geri ödenmesi ekonomiye bir canlılık getirecektir.
Yukarıdaki uygulamalar, yıllardır süren ve sermayenin devletin sırtındaki kamburu olan haksız SGK prim ödemelerindeki adaletsizliği ortadan kaldıracak, iş yerlerindeki verim artacak, çalışanlar da ekonomik ve sosyal haklarındaki iyileşmeler oranında daha özgür ve demokratik hareket edebileceklerdir.
Hiç kuşkusuz ekonomik ve sosyal hakların en üst düzeyde korunmadığı bir yapıda, yapılan tüm yasal değişiklikler kağıt üzerinde kalacak ve kesinlikle amacına ulaşamayacaktır. Avrupa Birliği Uyum Yasalarının ülkemize adaptasyonu için bazı yasal değişikliklerden sonra yapılan  “pilot bölge uygulaması”, “saatlik bazda ücret ödemesi”  içinde uygulanabilir ve SGK’nın gerekli olan yapısal değişikliklerinin neler olduğu bu sayede ortaya çıkarılmış olur.
Bu değişiklik, özellikle  “sezonluk olarak”  turizm sektöründe çalışan milyonlarca emekçiyi doğrudan ilgilendiren bir değişiklik olup  “emek sömürüsünün”  en yoğun şekilde yapıldığı turizm sektörünün disipline olmasına büyük katkı sağlayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları