Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Emek ve sabırla

Okullar kapandı, SBS-LYS-üniversite sınavları derken, gençler başka bir koşuşturmanın, istikbal kaygısının, geleceği şekillendirmenin yarışına giriştiler...
Çocukken en sık duyduğumuz soru hangisiydi anımsıyor musunuz? “Söyle bakalım büyüyünce ne olmak istiyorsun?” Başımızı okşayan hemen hemen her büyüğümüz aynı soruyu sorardı. Bizlerin ise tam olarak şekillenmemiş hayallerimizle verdiğimiz cevaplarımız kimi zaman anlık, günlük, aylık olarak değişirdi. Hasta olup iyileştiğimizde ‘doktor’, suçluları yakalayan bir kahraman gördüğümüzde ‘polis’, okula başladığımız yıllarda ‘öğretmen’ olurduk ve bu zincir değişik meslek grupları şeklinde sürer giderdi.
Hızla değişen meslek seçimlerimiz sırasında bir de gönlümüzde yatan aslan, büyük olasılıkla da kendi yetenek ve becerilerimizle ilgili bir meslek olurdu. Ailelerimizi memnun etmek adına bazen öğretmen, ya da doktor olacağım derken bir yandan da gönlümüzdeki mesleği düşünür, yazar, ressam, balerin ya da müzisyen olmayı düşlerdik.
Çocukluktan yetişkinliğe adım attığımızda ise şanslı olanlarımız hariç bir çoğumuz yeteneklerimizi ve hayallerimizi cebimizde unutup koşuşmalarımızın öngördüğü meslekleri seçtik. Farklı edinimler peşindeyken çoğu zaman da kendimizden uzaklaştık...
Simdi sözüm gençlere ya da farklı bir şeyleri hâlâ başarmak isteyen herkese... “Yaşam da böyle bir şey zaten” deyip kabullenmek yerine emek harcamalıyız. Kararlı ve istikrarlı olmak gerek. Unutmayalım ki, yaşamımızı kazanmak adına, yaşama katlanırken aslında yaşamımızı kaybediyor da olabiliriz.
Gerçek başarı ve hedef risk olarak emekle, sevgiyle, sabırla elde edilen, bize haz veren, özsaygımızı artıran başarıdır. Şu anda fazla ya da hiçbir bedel ödemeden elde ettiğinizi sandığınız başarılarınızı, fetihlerinizi, kahramanlıklarınızı ya da içinde bulunduğunuz durumu bir gözden geçirin. “Sağlığınız nasıl, içinde bulunduğunuz durumdan gerçekten memnun musunuz, mutlu olduğunuz bir işte mi çalışıyorsunuz?” Dürüstçe verdiğiniz yanıtları beğenmediyseniz, bu yanıtların hepsini “evet”e çevirmek sizin elinizde. Unutmayın ki siz bu güce ve yeteneğe sahipsiniz. Yeter ki,  “Evet”lerin bedeli olan emeğin, sevginin ve zamanın yatırımını doğru yapmayı göze alın.
Emek ve sevmek kazanmaktır. Kazanmak! Sevdiğiniz kişiyi ya da nesneyi kaybetseniz bile kendinizi kazanırsınız. Çoğu kez gönlümüzün bir köşesinde anımsanmayı bekleyen düşlerimizin mesleği için ‘çok geç’ olduğu, ya da bunun için artık “yaşım geç”, “zamanım yok” vb. gibi düşünceler sarar beynimizi...
Orta yaşlardaki bir ev kadını olan komşum hep avukat olmak istediğini ama erken yaşta evlendiği için bu düşünü gerçekleştiremediğini söylüyordu. Kendisine çocukları da büyüdüğü için bu düşünü gerçekleştirebileceğini söyledim.
“Benim için çok geç okulu bitirmek için, dört, beş yıl gerek. O zaman da yaşlı bir hanım olurum” demişti. O hanım şimdi başarılı bir avukat. Mutluluk ve başarı başkalarının bize isterse sunduğu ya da sunmadığı altın tepsideki bir pasta değil ki, o bizim içimizde, en büyük destekçisi de emek ve sabır. Tam da bu noktada, şimdi ve hemen yaşantınızı ve hayallerinizi yeni bir yola sokabilirsiniz.
Emek ve sabırla !

Yazarın Diğer Yazıları