Emekli Albay Üçok: Necdet Özel'e 3 kez FETÖ'cü listesi verdim

Emekli Albay Üçok: Necdet Özel'e 3 kez FETÖ'cü listesi verdim
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e sert tepki göstererek 3 kez FETÖ'ye ait listeyi Genelkurmay'a verdiğini söyledi.

Genelkurmay savcısıyken Balyoz davasına dahil edilen ve 4 yıl 10 ay hapis yatan emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, darbeci generallerin kendi döneminde terfi aldığı için eleştirilen eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e tepki gösterdi.

Üçok, Özel'in "Benim hiç haberim yoktu FETÖ'cülerden, bir ihbar gelmedi hiç" şeklindeki sözlerine ilişkin olarak, "Genelkurmay Başkanı yalan söylememeli. Özel'in Genelkurmay Başkanlığı yaptığı dönemde 21 Nisan 2014, 30 Nisan 2014, 13 Temmuz 2014 tarihlerinde, 3 defa Askeri Savcılığa gidip ifade vermişliğim var. O tarihlerde 'F List' dediğimiz Fethullahçı listesini bizzat savcıya verdim. Aynı listeyi Ankara, İzmir, İstanbul Cumhuriyet Savcılıklarına verdim. Yani, 'Haberim yoktu' diye bir şey yok, senin askeri savcın bu bilgileri defalarca yetkili birimlere vermiş, anlatmış" dedi.

Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok'un Sözcü gazetesinden Özlem Gürses'e verdiği söyleşi şöyle:

"GENELKURMAY'A 3 KEZ FETÖ'CÜ LİSTESİ VERDİM"

Bu ülkenin Genelkurmay eski Başkanı “Benim hiç haberim yoktu FETÖ'cülerden, bir ihbar gelmedi hiç” dedi. Ona inanmıyorsunuz…

Haklısınız, Genelkurmay Başkanı yalan söylememeli. Özel'in Genelkurmay Başkanlığı yaptığı dönemde 21 Nisan 2014, 30 Nisan 2014, 13 Temmuz 2014 tarihlerinde, 3 defa Askeri Savcılığa gidip ifade vermişliğim var. O tarihlerde “F List” dediğimiz Fethullahçı listesini bizzat savcıya verdim. Aynı listeyi Ankara, İzmir, İstanbul Cumhuriyet Savcılıklarına verdim. Yani, “Haberim yoktu” diye bir şey yok, senin askeri savcın bu bilgileri defalarca yetkili birimlere vermiş, anlatmış.

Sizin savcı olarak ulaştığınız bir bilgiye Genelkurmay Başkanı'nın ulaşamaması mümkün mü?

Teorik olarak imkansız. Genelkurmay Başkanı'nın önüne gelen bilgi akışının 10'da biri bizde yok. Necdet Özel'in 'Bunu bilmiyordum' demesi, şu anda görevde olan Genelkurmay Başkanı'nı ve komuta kademesini korumak için. Çünkü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve komuta kademesi bu darbe sürecinde çok başarısız ve basiretsiz bir yönetim gösterdi.

"Birisi düğünde gidiyor diğeri ise çay içiyor…"

Ne yapabilirlerdi de yapmadılar?


2011'den 2015'e kadar terfi ettirdikleri bütün generallerin yüzde 70'i fiilen 15 Temmuz darbesinin içinde yer aldılar. Bir komuta kademesi düşünün ki, her gün beraber oldukları insanlar darbeci ve bundan haberleri yok! Bu birincisi. İkincisi, MİT Müsteşar Yardımcısı saat 16.00'da geliyor, “Bir hareketlilik var” diyor, bizim ekip ikna olmuyor. 18'de MİT Müsteşarı geliyor, bu komuta kademesi ne yapıyor peki? Biri düğüne gidiyor, biri İstanbul'un ara sokaklarında dolaşıyor, Jandarma Genel Komutanı'nın ise nerede olduğunu bilmiyoruz. Kara Kuvvetleri Komutanı kameriyedeki darbecilerle çay içiyor. Acizliğe bakar mısın! Bunları eleştirmeyeceğiz de kimi eleştireceğiz?

"BAZILARI DARBECİLERE ÜSTÜ KAPALI DESTEK VERDİ"

Bu bir gayriciddiliği mi yoksa o gece bir koalisyon olma ihtimalini mi gösteriyor? O gece aslında ne oldu?

Benim gördüğüm şu; 15 Temmuz gecesi TSK'da 5 grup vardı. Birincisi, darbeciler. İkincisi, bu darbecilere üstü kapalı destek verenler. Köprüye asker çıkmış, kimse müdahale etmedi. 5 uçak kalkmış Meclis'i bombalıyor kimse engel olmamış. Bizim ülkemizde 8 adet F-16 filosunda toplam 160 uçağımız var. Hiçbiri müdahale etmedi. Bu üstü kapalı destektir. Üçüncü grup, darbe başarılı olursa darbecilerden yana olacak, olmazsa hiç açık etmeyecek bir fırsatçılar grubu. Dördüncü grup, hainler grubu. Herkes darbe gecesi sokaklara çıkmışken, bu gruptaki askerler evlerinde oturup TV seyretti. Son grup ise kahraman dediğimiz çocuklar. Darbecilere karşı mücadele eden, silahlı çatışmaya giren, bazıları Balyoz'dan yargılanmış vatansever gerçek kahramanlar. TSK içindeki bu 5 grubu biz iyi tespit edemezsek, kim olduğunu açıkça ortaya koyamazsak, bu darbenin analizini yapamamış oluruz.

"BU KOMUTA KADEMESİ MUTLAKA YARGILANMALI"  

Çok basit, o gece herkesin nerede olduğu belli. Bu darbe başarılı olsaydı bu komuta kademesi bu darbenin emir komuta zinciri içinde yapıldığını açıklayacaktı. Böyle düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu ekibi tasfiye etmedi…

Bence hata yapıyor. Ben olsam daha o günün sabahı hem MİT Müsteşarı'nı hem de komuta kademesini tamamen değiştirirdim.

TSK bu hale nasıl geldi?

İşte bu ve benzeri komuta kademelerinin altlarını tanımaması yüzünden geldi. Şehit olan 250 kişinin vebali bu komuta kademesinin üzerindedir. Mutlaka yargılanmalılar.


"DARBE BAŞARILI OLSAYDI İKİNCİ SEVR'İ YAŞAYACAKTIK" 

Allah korusun bu darbe başarılı olsaydı ne olacaktı?


Çok acı, çok kanlı bir tablo olacaktı. Yüzbinlerce insan hapse atılacak, binlerce insan hayatını kaybedecekti. Bu kaotik ortamdan yararlanan uluslararası toplum ikinci bir Sevr'i bize yaşatacaktı. Türkiye bölünecek, Ermenistan, Kürt Bölgesi ayrılacak, ülke işgal altına girecekti.

Bu tehlike bitti mi?

Bence bitmedi. Son 10 yılda sadece TSK'ya alınan askeri okul öğrencilerinin toplam sayısı 50 bin civarıdır. Bunların neredeyse tümü şifreyle, hileyle girmiş FETÖ'cü öğrenciler. Bunlar hâlâ orduda. Üç beş ay sonra hiçbir şey olmamış gibi bunlar uçaklarını uçuracak, tanklara binecek, Güneydoğu'ya göreve gidecek. Ama bir salı günü mesela, Meclis'te grup toplantıları varken, bir emir alacaklar ve iki F-16 Meclis'i yerle bir edecek. Bu olabilir mi? Bana sorarsanız hâlâ olabilir.

"FETÖ mağduru gençlere iade-i itibar yapılması gerek"

Siz ayrıca Kumpas Mağdurları Derneği Başkanısınız. O mağdurlara hâlâ bir iade-i itibar yapılmadı.

Bizim derneğin amaçlarından biri bu süreci halka anlatmak ve bir arşiv oluşturmak. Herkese yararlı olacak bir arşiv yapıyoruz. Bu kumpasların içinde yer alan kim varsa onları yargı önüne çıkarmak ikinci amacımız. Üçüncüsü de bu süreçteki maddi ve manevi kayıpların tazmin edilmesi. Dursun Çiçek'le beraber bir kanun teklifi hazırladık, Meclis'e sunduk.

Maddi manevi tazmin nedir?

Bazı arkadaşlarımız yıllarca hapiste yattılar, bunların terfileri yapılamıyor hâlâ. Bunlar için ek geçici madde çıkarılarak devre arkadaşları ile aynı seviyeye getirilmesi gerek. Bir de muvazzafken tutuklanıp sonra emekli edilenler var. Bu arkadaşlarımızın hiçbiri Askeri Şura'ya girme hakkını elde edemedi. Girselerdi mutlaka terfi alacaklardı. Biz şimdi emekli edilen tüm arkadaşlarımızın bir üst rütbeden emekli olmasını istiyoruz. Ayrıca yeni kanun yapılırken bir özür ifadesinin bu metinde yer almasını talep ediyoruz. Son olarak TSK'dan FETÖ'cüler tarafından atılan arkadaşlarımız var. Onlardan şartları uygun olanların göreve dönmelerini istiyoruz.