Emekli Büyükelçi Öymen ve Loğolu'dan kritik uyarı

Emekli Büyükelçi Öymen ve Loğolu'dan kritik uyarı
Emekli Büyükelçi Onur Öymen ve Faruk Loğolu, dış politikayla ilgili uyarılarda bulundu.

Fatih ERBOZ / ANKARA

Türkiye, Suriye denkleminde halen kendisine yer arıyor. Diplomasi uzmanları çatışmasızlık bölgeleri ve Rusya ile ikili ilişkiler konusunda biraz daha beklemek görüşünde. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, çatışmasızlık bölgeleri konusunda uygulamayı beklemek gerektiğini belirterek, "İhtiyatlı iyimserlik içinde olunmalı" dedi. Emekli Büyükelçi Faruk Loğolu, ise, çatışmasızlık bölgelerinin hayata geçmesinin mümkün görünmediğini ve bölgelerin ileride Suriye'nin toprak bütünlüğünün tehlikeye girecek biçimde olmasının dikkat çekici olduğunu kaydetti.

Rusya ile her konuda mutabakata varmanın mümkün olmadığını ifade eden Öymen, Rusya ile Suriye konusunda adım adım bazı meseleleri çözebilecek birçok mesele olduğunu söyledi. Öymen şunları anlattı: "PYD meselesi, Esad'ın geleceği, terör ile nasıl mücadele edileceği var. Bizim de öteden beri istediğimiz bu sefer Rusların önerisi olan çatışmasız bölgeler, güvenlikli bölgeler etrafında Rus ve Türk askerleri devriye gezsin. Orada insanların güvence içinde yaşamalarını sağlayalım. El Nusra ve IŞİD'in saldırılarını engelleyelim ve güvenlikli bölge olsun. Buraya yurt dışına giden göçmenler gelsin. Göçmen yükünü azaltmak bizim de işimize gelir."

Bugüne kadar Astana'da olmak üzere çok antlaşma yapıldığını anımsatan Öymen, bu antlaşmalara da uyulmadığını bildirdi. "Burada ihtiyatlı bir iyimserlik söz konusu olmalı" diyen Öymen, "ABD, BM, Suriye de destekliyor. Muhalifler destek vermiyor. Ne kadar güvenebiliriz. Uygulamada ne olacak, bekleyip görmemiz gerekiyor. Sonuç verirse bu da müspet yönde atılmış bir adımdır diyeceksiniz" diye konuştu. 

İkili ilişkilerin normale döndüğü yönünde açıklamalar olduğuna değinen Öymen şöyle devam etti: "Kuzey Irak'ta Kürt devleti meselesi var, PYD meselesi var. Çok konu var. İkili ilişkiler normale döndü diyorlar, ama gözümüzle görmemiz gerek. Vizeler ne oldu, ticaret antlaşmaları nasıl gidiyor? Ayrıca Rusya PKK'yı terör örgütü olarak bile kabul etmedi. Aşırı iyimserlik ve aşırı kötümserlik arasında gidip geliyoruz. BM'nin terör örgütü listesinde PYD terör örgütü yok. PYD'ye büro açtılar ve bölücü başının resmi var. Biz Rusya ile anlaşamıyoruz bu konuda. Ancak ABD ile Rusya anlaşıyor, sonuçta önemli olan bu. Türkiye yalnız kalıyor."

Bu işe hesapsızca ve hızla girildiği zaman, buna benzer sonuçların beklenmesi gerektiğine vurgu yapan Öymen, "ABD, koalisyon güçleri, Irak, Suriye, Rusya herkes kendi politikasını uyguluyor sonuçta. Bazı gruplarla birlikte olup diğerlerine karşı tavır almak, Suriye yönetimine tavır almak ayrıca askeri harekâtı destekleriz gibi politikalarla böyle sonuçlarla karşılaşıyorsunuz"  dedi.

Çatışmasızlık bölgelerinin Rusya ile ABD arasında kararlaştırılmış olduğunun belirgin olduğunu dile getiren Loğoğlu da, "Türkiye ve İran damgası eklemek istediler" diye konuştu.

Suriye rejiminin razı olduğunu ancak muhalefetin de ne yaptığının tam olarak belli olmadığına vurgu yapan Loğoğlu şunları aktardı: "Suriye'nin bugünkü şartlarında 4 bölgenin hayata geçirilmesi de zor. Bu bölgelere bakarsanız Suriye'nin gelecekte toprak bütünlüğünü tehlikeye atması bakımından da önemli. Suriye rejiminin evet dediğini analiz etmek lazım.  ABD ve Rusya'yı cepheden karşısına almamak için evet dedi muhtemelen, ama bu çatışmasızlık bölgelerinin hayata geçmesi zor görünüyor."

Esas sıkıntının domates konusu olmadığını ifade eden Loğoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusya devlet Başkanı Putin basın toplantısında Rusya'nın Suriye'deki BM listesinde yer alan terör örgütleri ile mücadele halinde olduğunu söyledi. Bunun iki anlamı var: Birincisi BM terör listesinde PYD-YPG yok. İkincisi, Türkiye'nin terörist saymadığı, işbirliği yaptığı bazı radikal gruplar var, ama onlar da terör örgütü listesinde. Dolayısıyla Putin, PYD ve YPG'yi dışarıda bıraktı. Türkiye'ye de, 'Sen yanlış gruplarla işbirliği yapıyorsun' dedi basın toplantısında. İkili ilişkilerde atılan adımlar önemli. Bunun AB ile ilişkilerin çok kötü olduğu duruma rastlaması, Mayıs ortasında Trump ile yapılacak görüşme olumlu olmazsa Türkiye'nin Rusya'ya daha bağımlı hale gelmesine neden olabilir. Böyle bir tablo ortaya çıkıyor."

ABD Başkanı Trump'un ne yapacağının belli olmadığına dikkat çeken Loğoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Trump için önemli olan konulardan biri Suriye ve Suriye'nin geleceği. IŞİD ile mücadele ve YPG ile işbirliği konularında geri adım atmayacak. Erdoğan'ın PYD-YPG konusunda beklediği geri adım olmayacak gibi görünüyor. Ankara bu PYD-YPG konusunda bir ayarlamaya gidecek gibi duruyor. Yani ABD'nin görüşlerine biraz daha yaklaşmış olacak. Gülen'in iadesi, Zarrab davası konularında somut adım gelmeyecektir. Sonuçta Suriye ve YPG konusunda Trump istediğini alacaktır diye düşünüyorum."

İlgili Haberler