MİLLİ MÜCADELEDE ISPARTA

MİLLİ MÜCADELEDE ISPARTA
MİLLİ MÜCADELEDE ISPARTA

Müezzinler tekbir alıyor, halkın coşkun duygularına vatan sevgisi karışıyordu

Müezzinler tekbir alıyor, halkın coşkun duygularına vatan sevgisi karışıyordu

 

İkinci miting:
İngilizlerin desteklediği Yunan birlikleri, Anadolu içlerine doğru işgal sahalarını devamlı genişletiyorlar ve işgal ettikleri yerlerde Türklere insanlık dışı davranışlarda bulunuyorlardı. Bu günlerde İzmir’den Isparta’ya gelen Uçkurcuoğlu Ali, Mühendis Ömer Lütfü ve Süleyman Turgut birlikte Hafız İbrahim Bey’in evine gittiler. Uçkurcuoğlu Ali, Yunanların Türklere yaptıklarını anlatınca Hafız İbrahim Bey oturduğu yerden ayağa fırlayarak deli gibi odanın içinde dolaşmaya başladı: "Çocuklar başka çare yok.. Silaha sarılmak lazım. Cihad-ı sebili’llah lazım" diye haykırdı. Bir hafta önce miting yapıldığı halde Hafız İbrahim Bey’in öncülüğünde 20 Haziran 1919’da ikinci miting tertip edildi. İkinci miting aynı zamanda silahlı bir gösteri niteliğindeydi. Bu miting Yunan işgallerine olduğu kadar İtalyan işgallerine de bir tepkiydi. Çünkü daha önce Antalya’ya asker çıkaran İtalyanlar, Burdur ve Isparta istikametinde ilerlemekte idiler. Miting için Cemiyeti İlmiye adına Hükümet’ten izin alındı. Jandarma Bölük Komutan Mustafa Bey’in yardımı ve süvari jandarmalardan Tekelioğlu Mehmet, Hacı Ali, Çavuşun Osman ve Hasan Çavuşlar vasıtasıyla kasaba ve köylerden halk mitinge çağrıldı. Eli silah tutan köylü kentli bütün halk ellerinde pala bıçak, tek namlulu tüfek gibi silah olarak ne buldular ise bunlarla hükmet meydanını doldurdular. Miting alanına Ulu Cami’den vaaz kürsüsü getirilmiş, her iki yanına siyah matem bayrağı konulmuştu. Şehrin bütün minarelerinde müezzinler hazin sesleriyle tekbir alıyor, halkın coşkun duygularına vatan sevgisi karışıyordu. 18 bin kişinin katıldığı mitingte kürsüye ilk olarak Hafız İbrahim Bey çıkarak; "Allahu Ekber azamı kebire" sözleriyle konuşmasına başladı ve halkı "fisebili’llah cihada" davet etti. Mitinge katılan Ispartalılar da bu davete yemin ile söz verdiler. Ertesi gün 21 Haziran 1919’da bir beyanname kaleme alındı ve süvarilerle Isparta’nın bütün yerleşim birimlerine dağıtıldı. "Isparta Milli Müdafaa Vataniye Heyeti" adına "Tahirpaşazade Hafız İbrahim" imzasını taşıyan bildiride, Türklerin, özellikle Ispartalıların tarihte Yunanlarla olan savaşlardaki kahramanlıkları anlatılarak eli silah tutanlar vatan vazifesine davet ediliyordu. 23 Haziran 1919’da, "Isparta Mücahitleri adına Tahirpaşazade İbrahim" imzasıyla Konya Vilayetine ve 2. Ordu Müfettişliğine birer telgraf çekildi. Telgrafta; Yunanların ve İtalyanların Isparta istikametine doğru ilerlemelerinin ne gibi bir siyasi amaca dayandığı soruluyor ve "zillet ve meskenetle yaşamaya, mesudane şahadeti tercih ederiz" ifadesiyle silahla mücadele kararı bir kere daha ortaya konuluyordu. Bu telgrafın ardından 24 Haziran 1919 günü; Sadarete, Paris Konferansı’na, Wilson’a, İtilaf Devletleri Temsilcilerine, Paris’te Osmanlı Devleti temsilcilerine ve gazetelere işgalleri protesto eden bir telgraf çekildi. Bu telgrafta, bütün kasaba ve civar köylerden olmak üzere 3 bin imza vardı. Isparta telgrafhanesi 24 saat bu telgraf çekimi ile meşgul oldu. İtalyanlar Antalya’da istedikleri kuvvete ulaştıktan sonra, bir takım ön hazırlıklardan sonra 28.6.1919 tarihinde Burdur’u resmen işgal ettiler.
(Devam edecek)