Kolesterol göğüs kanserini tetikliyor

Kolesterol göğüs kanserini tetikliyor
Kolesterol göğüs kanserini tetikliyor

Yeni elde edilen bu bulgular, statin adlı kolesterol düşürücü ilaçları alma yoluyla kanserin önlenmesi umudunu doğurdu.

Yeni elde edilen bu bulgular, statin adlı kolesterol düşürücü ilaçları alma yoluyla kanserin önlenmesi umudunu doğurdu.

Kolesterolün yan ürünü olan bir maddenin göğüs kanserinin oluşması ve yayılmasını tetikleyebileceği bildirildi. BBC’nin haberine göre bu bulgular, statin adlı kolesterol düşürücü ilaçları alma yoluyla kanserin önlenmesi umudunu doğurdu. Scienceadlı dergide yayımlanan çalışma, kanserde obezitenin neden önemli bir faktör olduğunu açıklamaya da yardım ediyor. Fakat kanserle ilgili yardım kuruluşları, kadınlara statin almaları yönünde tavsiyede bulunmak için erken olduğu uyarısında bulundu. Obezitenin göğüs, kalın bağırsak ve rahim kanseri ile ilişkisi bir süredir biliniyor.


Obezite faktörü
Aşırı kilolu insanlardaki yağ, östrojen gibi hormonların salgılanmasına neden olarak kansere yol açabiliyor. ABD’de Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde araştırmayı yürüten ekip, kolesterolün de aynı etkide bulunduğunu ortaya koydu. İnsan vücudu kolesterolü 27HC adlı bir yan ürüne dönüştürüyor ve östrojen taklidi bu madde bazı dokularda bu hormonun yarattığı etkiyi gösteriyor. Fareler üzerinde yapılan deneyler, fazla yağ içeren bir diyetin kandaki 27HC oranını arttırdığını ve normal diyet uygulanan farelere oranla tümörlerin yüzde 30 daha büyüdüğünü ve yayılma ihtimalinin arttığını gösterdi. Göğüs kanseri dokusunun da laboratuvarda 27HC ile beslendiğinde daha çabuk büyüdüğü görüldü. Araştırmacılardan Profesör Donald McDonnell, daha önceki birçok araştırmada obezite ile meme kanseri arasındaki bağlantının ortaya konduğunu ve fazla kolesterolün meme kanseri riskini arttırdığının görüldüğünü, ama buna yol açan herhangi bir özel mekanizmanın tespit edilememiş olduğunu söyledi. Prof.McDonnell, “Şimdi bulduğumuz ve kolesterolün kendisi değil de bir yan ürünü olan 27HC adlı molekül östrojen hormonunu taklit ediyor ve kendi başına meme kanserini tetikleyebiliyor” dedi.

Statin maddesi
Araştırmacılar, bu bulguların, kolesterolü düşürme yoluyla göğüs kanseri riskinin de düşürülmesi umutlarını güçlendirdiğini ifade ediyor. Statin, kalp hastalıklarına karşı milyonlarca kişi tarafından kullanılan bir madde. Fakat araştırmalar, bu maddenin aynı zamanda meme kanseri riskini azalttığını da göstermişti. Kandaki kolesterol seviyesini düşürmenin başka bir yolu da sağlıklı beslenmekten geçiyor. İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı’ndan Dr. Emma Smith, “Bu araştırma, farelerde kolesterol ile meme kanseri arasındaki doğrudan bağlantıyı ilk kez gösteriyor, fakat bu bilginin gelecekte meme kanseriyle mücadelede nasıl işe yarayacağı konusunda konuşmak için çok erken.” dedi. Smith, statinin kanser riski üzerindeki etkisiyle ilgili daha fazla bilgi edinene kadar, bu riski azaltmanın en iyi yolunun, iyi bir kiloda kalmak, alkol tüketimini azaltmak ve spor yapmaktan geçtiğini söyledi.



80 genetik haberci
Bilim insanları, göğüs, prostat ve yumurtalık kanseri riskini artıran 80’den fazla belirleyici gen bulundu. Bu alanda bugüne dek yapılan en büyük araştırma diye nitelenen çalışmada 200 bin kişinin DNA’sı incelendi. Bunlardan yarısı kanser hastası, yarısı ise sağlıklıydı. İki grubun genlerini karşılaştıran bilim adamları, DNA’daki kalıtsal kanser riski noktalarını belirledi. Araştırma ekibine liderlik yapan İngiliz bilim adamları, bu bulgular sayesinde beş yıla kadar yeni DNA taraması testleri geliştirebileceklerini söylüyor. Ayrıca farklı kanser türlerin gelişimine de ışık tutabilecekleri görüşündeler. Çalışmada göğüs, prostat ve yumurtalık kanserine yakalanan hastalarda sık rastlanan genetik farklılıklar incelendi. Tek nükleotit polimorfizm (Snps) adı verilen bu farklılıklardan her biri, kanser riskini çok az miktarda artırıyor. Ancak bu belirleyici genlerden (marker), çok sayıda taşıyan bir grup erkekte prostat kanseri riskinin dört katına, kadınlarda ise meme kanseri riskinin üç katına çıktığı görüldü.
Meme kanseri için bazı tarama yöntemleri var ancak bugüne dek prostat kanseri için tarama yapılamıyordu.


PSA testi
PSA testi kanda bazı protein belirleyicilere bakarak riski tahmin etmeye çalışsa da güvenli bir yöntem olarak kabul edilmiyor. Bu yüzden hayatı kurtulan her prostat kanseri hastasına karşılık, 12-48 erkeğin gereksiz yere tedavi gördüğü düşünülüyor. Bu son araştırmada bulunan prostat kanseri belirleyicisi 23 genden 16’sının, hastalığın ölümcül türlerinin habercisi olabileceği, dolayısıyla da en iyi tedavi yöntemi konusunda karar vermekte hastalara ve doktorlara yardımcı olacağı kaydediliyor. Kanser Araştırma Enstitüsü’nden Profesör Ros Eeeles “Bu sonuçlar, prostat kanserinin genetik sebeplerini bulma konusunda bugüne dek attığımız en büyük adım” diye konuştu. Londra merkezli Kanser Araştırma Enstitüsü (IRC) ile Cambridge Üniversitesi’nden bilim adamlarının ortaklaşa yürüttüğü çalışmaya, İngiltere Kanser Araştırma kuruluşu ile Wellcome Vakfı maddi destek sağladı. Ana bulgular, Doğa Genetiği adlı bir dergide yayımlanan beş makalede bilim dünyasına sunuldu.