Emekliye 100 lira zam zengine milyarlık kıyak

Emekliye 100 lira zam zengine milyarlık kıyak
AKP iktidarı, emekliye değil zenginlere çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi

Menkul kıymet mevduat faizi ve repodan elde edilen kâr paylarının vergi dışı tutulma süresi uzatılınca, emekliye verilen 100 TL zam düzenlemesini içeren Gelir Vergisi Kanun Tasarısı ile zenginlere 20 milyar liralık kıyak yapıldığı ortaya çıktı. 

 

Emekliye 100 lira zam zengine milyarlık kıyak

Menkul kıymet  mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr paylarının vergi dışı tutulma süresi 2020’ye kadar uzatıldı.

Emekli maaşlarına yapılan 100 liralık seyyanen zam ile birlikte, zenginlere de vergi kanunundaki düzenleme ile milyar liralık kıyak yapıldı.

Bununla birlikte Gelir Vergisi kanununda yapılan değişiklik de Meclis’ten geçti. Düzenleme ile menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr paylarının vergi dışı tutulma süresi 2020’ye kadar uzatıldı.

CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, kanun ile yaklaşık 20 milyar TL’lik vergiden vazgeçildiğini söyledi. CHP’li Üstündağ, zengine yapılan düzenlemeyi şöyle anlattı:

 İşverenden muhalefet

“Yasanın 2’nci maddesiyle yaklaşık 20 milyar TL vergiden vazgeçiliyor. Bu vergileri kim ödeyecekti? Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr payları sahipleri. Kim bunlar? Parası olanlar, zenginler.”

Bu arada, asgari ücret artışına işveren tarafı muhalefet etti. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından konuya dair yapılan açıklamada “2016 yılı tüketici enflasyonu yüzde 8 düzeyinde iken, asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılması ve artıştan kaynaklanacak yükün büyük kısmının işletmelerin üzerine bırakılması birçok alandaki ekonomik dengeyi olumsuz yönde etkileyecektir” denildi.

Açıklamada ayrıca şunlar dile getirildi: “Ülkemiz ekonomisinde işsizliğin arttığı, enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği, ihracatın gerilediği, işletmelerin uluslararası alanda rekabetçiliğinin ve faaliyet kârlarının giderek zayıfladığı, yerli ve yabancı yatırımların yetersiz olduğu bir dönem yaşanmakta iken, asgari ücretin tespitine ilişkin olarak Anayasa’nın 55’inci maddesine yer alan hususlar dikkate alınmadan belirlenen asgari ücretin işverene maliyetindeki artış, işletmeleri çok zor koşullara sürükleyecektir.

 

Rekabeti olumsuz etkileyecek

Zenginlerin elindeki menkul kıymetlerin 2020’ye kadar vergi dışında tutulmasına karşı çıkmayan işverenler, asgari ücretin artırılmasına adeta bayrak açtı.TİSK’in açıklamasında asgari ücretin  tüm ücretlerin temelini oluşturduğundan, söz konusu aşırı artışın  en yüksek ücretler dahil bütün ücret kademelerini yukarı iteceği belirtilerek şöyle denildi: İşgücü maliyetlerini iç ve dış piyasalarda yabancı firmalarla rekabet edilemez seviyelere çıkarmanın yanı sıra, çalışma barışını ve toplu iş sözleşmesi düzenini de olumsuz etkileyecektir. Bu yönde belirlenen asgari ücret yeni istihdam yaratılmasını da güçleştireceği gibi, yalnız işveren ve işletmeleri değil, kayıtlı istihdamda son yıllarda yakalanan başarıyı ve orta vadede çalışanları da olumsuz etkileyecek mahiyettedir. Komisyon kararı; belirtilen olumsuz etkilerin dışında ayrıca, ülkemiz ihracatını olumsuz etkileyecek, istihdam kayıplarına neden olacak ve işsizliği artıracak, kayıtdışılığı büyütecek, maliyet artışı yüzünden enflasyonu yükseltecektir. Yukarıda belirtilen gerekçeler çerçevesinde Komisyon kararına muhalif kaldık.”