Bankalar daralan pazarlarını gariban emeklinin üç beş kuruşluk emekli maaşına göz dikerek genişletmeye çalışıyor.

Bir çok banka tarafından son 3 yıldır uygulanan "promosyon"un ardında aslında  emelkilerin adeta soyulması yatıyor.

300 lira ile 500 lira arasında değişen promosyonlar tuzak içeriyor.

Bankalar açısından baktığınızda elbette olay tamamen yasal ve yanlış hiçbir şey yok.  Getir maaşını al promosyonu mantığı ile çalışan bankalar  bu parayı niçin veriyor? Banka bu parayı  emeklinin üç kuruşunun bir veya iki gece kendisinde kalması ve ondan faiz kazanması için vermiyor. 

Türkiye'de emekli yaş ortalaması 64. Bunların büyük bir bölümü orta okul ve altı eğitimli. Ve neredeyse tamamı dar gelirlilerden oluşuyor. Yani bankanın 300 TL'lik promosyonu emekliye ilaç gibi geliyor.

300 TL için önüne konulan her evrağı imzalayan emekli  bu masumca gibi görünen jestin faturasını sonra ödüyor.

Bankanın 300 TL promosyon için tabii ki şartları var.  Bu şartlar maalesef reklamlarda öyle ayrıntılı bir şekilde verilmiyor. Her şeye müdahale eden devlet maalesef emeklisini burada tamamen bankaların kucağına itiyor.

Burada kucak kelimesi farklı anlamlara çekilmesin.  Emekliye maaş promosyonu başlatan ilk banka tarafından personeline verilen eğitimde emekli vatandışı maaşını kendi bankalarına taşımaya ikna etmek  "müşteriyi kucağa düşürme" olarak anlatılıyor.

Aslında belki çok çirkin bir yakıştırma ama olayın ayrıntısını öğrendiğinizde  gerçekten bankanın müşteriyi kucağa düşürdüğünü görüyorsunuz.

"Kucağa düşen" emekliye bu para tabii ki şartlı olarak veriliyor.

Nedir bankanın şartı?

Kendisinden kredi kartı alacak ve kendisinden kredili mevduat hesabı açacak.

Bu gerçek hiçbir emekliye doğru dürüst anlatılmıyor. Bankanın reklamlarında da anlatılmıyor.

Sadece emeklinin önünü 25'e yakın sayfa konuluyor ve imzalatılıyor.

Hesabına gelmiyorsa imzalama ve 300 TL'yi alma.

Mantık böyle.

Hesabına geliyorsa imzala ve al parayı.

300 TL'yi aldığınız anda  büyük tuzak başlıyor. Tuzağın adı  KMH. Bu kelime banka hesabınızda böyle görülüyor. Açılımı ise Kredili Mevduat Hesabı.

Banka sizin hesabınıza maaşınıza göre bir kredi tanımlıyor. Bu rakam 500 lira ile 100 lira arasında. Bu parayı aynı hesaba yatırıyor yani sizin maaşınızın olduğu hesap.  Yine bankamatiğin aynı menüsünde. Emekliye maaş promosyonu ilk ay verilmiyor. Bir sonraki ay.  Çoğu yaşlı ve eğitimsiz emekli bankamatiğe gittiğinde hesabında maaşının artmış ve bankanın promosyonu da hesabına katılmış olarak düşünüp  tüm parayı çekiyor. Aslında çekilen para bankanın aylık yüzde 2 gibi oldukça yüksek faizli kredisinden başka bir şey değil.  Bu hesap tam 30 gün boyunca ekside kalıyor. Yani kredilendirilmiş oluyor.Emeklinin bilmeden çektiği o para için 30 gün faiz yazıyor ve ay sonu emeklinin maaşı yattığı an otomotikman kapanıyor ve faizi de tahsil ediyor. Banka bin lira için yaklaşık 25 lira faiz alıyor. Eğer emekli fark eder ve bu parayı hemen geri yatırırsa sadece bir aylık 25 lira vererek kurtulmuş oluyor. Yok hesabını alıp detaylı incelemediyse bu kısır döngü aylarca ve hatta yıllarca sürebilir.

Yani banka o bin lira ya da kaç lira çektiyseniz o para için sizden her ay düzenli olarak bu faizi alıyor. Kaba bir hesapla en düşük kredili mevduat limiti olan 500 lira üzerinden bir hesap yaptığımızda  ödenen para 12.5 lira aylık.

Herşeyin yasal yapıldığı bu soyguna BDDK'nın dur demesi lazım. BDDK'nın mutlaka banka promosyonlarının reklamlarında bu ayrıntının yer almasını sağlaması lazım. Ayrıca bu hesap banka müşterisi tarafından istememesi  halinde de açılmaması sağlanmalı.

Bankalardan emekli promosyonu alan tüm vatandaşları buradan uyarıyorum. Hesabınızı mutlaka geriye dönük inceleyin.