Erdoğan teröristleri destekler mi?!

Avrupa ile ilişkiler mutlaka düzeltilmelidir. İki taraf da daha dikkatli konuşmalı. Sen devletler arası ilişkilerine dikkat edeceksin. İki tarafın ekonomik çıkarlarını hesaba katacaksın. Türkiye'de yatırım imkânlarını, kendini sömürtmeden, alabildiğine kolaylaştıracaksın. Avrupa'yı senden vazgeçemez noktasında tutacaksın. Elbette Türkiye'yi anlatabilmek için "demokrasi" ve "adalet" konusunda ikna edici icraatını da ortaya koyacaksın. Avrupa için, görünürde, "demokrasi" ve "adalet"  olmazsa olmaz şartlar. Elbette Avrupalının asırlara yayılmış peşin hükümlerini hemen söküp atamazsın, şuuraltındaki "Türkleri Anadolu'dan sürme" (Şark Meselesi) fikrini silemezsin ama frenlersin; iştahlarını köreltir, cesaretlerini kırarsın.

Kısaca; yeter ki sen onları kendine mecbur edecek yola taşlarını döşe!

R. T. Erdoğan Fransa'ya gitti, anlaşmalar imzaladı. Basın toplantısı düzenlemişti. Ekonomik ilişkiler ağırlıklı konuşuyordu. Bir kısmını dinledim ve "Ne güzel." dedim.

Fransa Cumhurbaşkanı'yla birlikte düzenlediği basın toplantısı sırasında bir densiz gazeteci çıktı, maksatlı bir soru sordu: "Terörle mücadelede size güvenilir mi? Neden Suriye'ye silâh gönderdiniz? Türkiye'nin selefi grupları desteklemesi için ne diyorsunuz?"

Densiz gazetecinin saplantısı "IŞİD". Güya Türkiye Hasan Sabbah'tan beri görülmeyen "İslâm" kisveli, ama "İslâm"la hiç alâkası olmayan kan dökücü örgütü destekliyor!

R. T. Erdoğan, densizin sorusuna soruyla karşılık verdi:  "Suriye'ye kim silâh gönderdi?"

Densiz gazeteciden  malûm cevap: "MİT'e ait TIR'larda silâhlar bulundu."

R. T. Erdoğan keşke burada itidalini koruyabilseydi. Kızgınlıkla: "Sen FETÖ ağzıyla konuşuyorsun!" dedi.

Artık tartışmaya girilmişti. Densiz, "Ben gazeteci gibi konuşuyorum." karşılığını verdi.

Erdoğan meseleyi getirip "FETÖ"ye bağladı: "O operasyonu yapanlar şu anda içeride. Onlar FETÖ'nün savcılarıydı. Onlar hapisteler şu anda. Operasyon yaptılar. İstihbarat teşkilâtlarının bu tür operasyonlarına yönelik kamyonlarla silah taşıma gibi yetkileri vardır. Sen bana bu soruyu soruyorsun da, ABD'nin 4 bin TIR gönderdiği silâhları niye sormuyorsun? Bunları da araştırsaydın gazetecisin ya! 4 bin TIR. Bunları yazın. Sorularınızı sorarken başkasının ağzıyla konuşmayın. Bunları yutacak biri yok karşınızda. FETÖ ağzıyla konuşmamayı da lütfen öğrenin."

Fethullahçıların bu işte dahli olduğu ayan beyan. Bir yerden R.T. Erdoğan'ı kıstırmak istediler. Belli ki yanlış yerden kıstırmaya kalktılar.

Türkiye'nin yanı başında iki ülkede alabildiğine iç savaş sürüyor. Herkes mevzi kapma yarışında. PKK gibi bir belâ hem Irak'ta, hem Suriye'de yuvalanmış, savunma ve saldırma hattı kurmuş. PKK'lıların yerinden ettiği Araplar, Türkiye'den başka dayanağı olmayan Türkmenler görmemezlikten mi gelinecekti?!

ABD, bizi dara düşürmek için PKK'ya, 4 bin TIR silâh gönderiyor, densiz gazeteci, R. T. Erdoğan'ı köşeye sıkıştırdığını sanarak "terör desteği"nden dem vuruyor.

Densiz Richard! Ben de bir gazeteci olarak Ortadoğu'dan, Balkanlara, Kafkaslara ve hatta Bask bölgesine kadar savaşların ortasında çok sayıda yöneticiye soru sordum ama senin gibi, kasıtlı soru sormadım! Gazeteciysen gazeteciliğini bil!

Yazarın Diğer Yazıları