Erdoğan'ın Bursa nutku M. Kemal'e cevap mı?

K. Kılıçdaroğlu, bir konuşmasında R.T. Erdoğan'a, "Nutuk'un ilk 30 sayfasını okusun." demişti...

Aşağıda başka hususta Devlet Bey'in bir sözünü alacağım ama hak teslimi için, önceki gün grup toplantısında, bir bakıma, K. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği o ilk 30 sayfayı özetleyen bir cümlesini vermek istiyorum: "Türkleri son yurdundan çıkarma emelleri 1919'lu yıllarda zirve noktasına çıkmış, fakat kabaran ve ayağa kalkan millî kararlılık ihanet ve istila selini şehadet ve kahramanlıklarla durdurmuştur."

Ben de arada bir M. Kemal'in Nutuk'un başlangıcında çizdiği Türkiye'nin umumî görüntüsünü hatırlatırım.

("Türkiye" diyorum... Osmanlı sahasıdır. O zaman da "Türkiye" deniyordu.)

Önceki gün, Devlet Bey'in, gündem belirledim, diye büyük zevkle diline doladığı "başkanlık" (veya "tek adamlık") meselesine odaklandığımız için, bir cümlesine dikkat etmemiş olabiliriz. Devlet Bey, R. T. Erdoğan'ın şu sözünü tasdik etmiştir: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, hafta sonu Bursa'da yapmış olduğu bir konuşmada dile getirdiği bazı düşünceleri bu kapsamda dikkat çekicidir.  / Sayın Erdoğan şöyle demiştir: "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş değiliz." 

Yalnız Devlet Bey, Reis'in şu sözlerini de vermeliydi ve açıklamalıydı... Yukarıdaki cümlenin hemen devamı:

"...Cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Neyi kastettiğimizi anlıyorsunuz değil mi? Bunu Bursalılar çok iyi bilir. Uzun zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle biraz nefes alabilmek, kendimizi toparlayabilmek için o dönemde buna tamam denmiş olabilir. Asıl yanlış; dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakârlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye kalkışmaktır; işte biz bunu kabul etmiyoruz, böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz."

R.T. Erdoğan'ın, altını çizdiğim cümleleri açmak gerekir. Ne demek istiyor? Devlet ve toplum hayatı nasıl inşa edilmiş?

R.T. Erdoğan, Bursa Nutku'nda, tarihimize geniş yer ayırmıştır. Asıl sınırlarımızı Osmanlı'dan, Selçuklu'ya kadar uzatmış, meseleyi kültür birliğine getirdiğini, dolayısıyla bu sahalarda hak sahibi olduğumuzu söylemek istediğini görürsünüz.

Bir noktaya dikkatinizi çekeceğim: R. T. Erdoğan'ın bu Bursa Nutku'nun, M. Kemal'in kabul edilen Bursa Nutku'na cevap olduğunu düşünüyorum.

M. Kemal, 1933'te irat ettiği iddia edilen Bursa Nutku'nun girişinde şöyle der:

"Türk genci, inkılapların ve rejimin sahip ve bek­çisidir.. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkılâpları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu; bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır... demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla... nesi varsa onunla, kendi eserini koruyacaktır..."

R.T. Erdoğan'ın metni iyi düşünülerek hazırlanmış. Sözler rastgele ağzından çıkmıyor. İleride, muğlak bıraktığı noktaları açarsa, M. Kemal'e cevap olup olmadığını anlarız.

Yazarın Diğer Yazıları