Erdoğan’ın Ergenekon stratejisi

Bilmiyorum aranızda kaç kişi, Başbakan Erdoğan’ın altı yıl sonra vicdanı sızladığı için içeride yatan masum insanları özgürlüğüne kavuşturduğuna inanmaktadır. Bu insanların içeri atıldığında Erdoğan Başbakan olarak çok mutluydu ve bu davaları savunmaktaydı, hatta kendisini bu davaların savcısı bile ilan etmişti. Erdoğan’ın geldiği noktanın sebebi ne hukukidir ne de ahlakidir. Bu insanların dışarı çıkartılmasını Erdoğan’dan başka kimse yapamazdı. Zira içeri girmeleri de çıkmaları da normal hukuk kurallarına uygun değildi. Bu sorunun çözülmesi için hukuk ve devlet üstü bir güce ihtiyaç vardı ve bu kişi de ancak Erdoğan olabilirdi. İçeride bulunan sağdan sola, asker, sivil bütün yurtsever çağdaş mahkumların tahliyesi bizi gayet tabii ki mutlu etti. Ama Erdoğan bu tahliyeleri iç ve dış kamuoyunda kullanmaya başladı ve ilerde de daha fazla kullanacak gibi gözükmektedir. Erdoğan’ın, bizzat rol aldığı hukuka, ahlaka ve vicdana uymayan yargılamalar ve mahkumiyetler Türk halkını rahatsız etti, halkı inandıramadı, ayrıca yurt sever çağdaş kesimin kabul etmediği ve bu durumun yurt içinde ve dışında başına işler açacağını gördü ve durumu lehine çevirme manevrası yaptı. Erdoğan’ın Ergenekon stratejisini kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür.
a- Türk halkı; AKP, Erdoğan ve adamlarından bıktı, tahammül edecek durumu kalmadı, insanlar yoruldu ve Başbakan bunu gördü, bu nedenle son dönemlerde halkın en çok önem verdiği Ergenekon sanıklarını tahliye ederek rahatlatmayı amaçladı, ama beraat etmedi ipleri elinde tutmaya devam etmektedir.
b- Huzursuz olan insanların sokağa çıkmasından korkmuştur. Ukrayna’da olduğu gibi seçilmiş bir iktidarı yıkmaları ve Batı’nın da bunlara destek vermesi, AKP için kötü bir örnektir ve durumdan ders çıkarmıştır.
c- Muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin ve aydınların ısrarlı tutumu, halkın olup biten hukuk ve ahlak dışı muamelenin ve kumpasın farkına varması AKP’yi korkutmuştur. Bu nedenle Erdoğan, orduya kumpas kuruldu diye herkesten daha fazla bağırmaya başlamıştır.
d- Batılı ülkeler AKP’nin gerçek yüzünü anlamaya başladı ve artık eskisi gibi gözü kapalı destek vermemektedir. Bu nedenle Batı’ya şirinlik yapmaktadır. 
e- Fethullah Gülen cemaatine karşı cepheyi genişletmek ve bu suçu onlara yıkarak aklanmak için tahliyeyi sağlamıştır.
Erdoğan, görebildiğimiz ve göremediğimiz birçok nedenle Ergenekon kararını vermiş ve uygulamıştır. Bu kararın verilme nedeninin; hukuk, vicdan ve ahlaki kaygılardan kaynaklandığını sanmıyoruz. Zira on yıllık yönetim ve davranışları bize bunu düşündürmektedir. Erdoğan bu tahliyelerle cemaate karşı hınç ve nefretle yüklenmiş bu insanları kullanmak istemektedir. Şimdi aklı sıra kendisini aklamış ve hukuksuzluk ve kumpası cemaatin üzerine yıkmaktadır. Ama bir şeyi unutmaktadır; zira içeri attıkları ve onları destekleyenler bizim köylüler değil, İstanbul Fatih’te ve Ankara Mamak’ta da oturmuyorlar, yani üçüncü sınıf insanların mavralarını yutmazlar. Seni de dünyayı da iyi okuyan ve iyi anlayan insanlardır. Senin tuzağına düşmezler, sen ne kadar suçluysan cemaat de o kadar suçlu ve sorumludur, bunu bilmektedirler. Siz kendi aranızda kozlarınızı paylaşın, çağdaş Müslüman Türkler buna karışmayacaktır, bu çirkin ve bayağı kavga ülkenin çıkarları, cumhuriyetin değerleri ve Türk milletinin refahı ve mutluluğu için yapılmamaktadır. Bu kavga bölüşemediğiniz paralar ve makamların kavgasıdır, Türk milleti ve devletiyle bir alakası yoktur. Bu kavganın din, iman, hukuk, ahlak, demokrasi ve herhangi bir ortak değerlerle de ilgisi yoktur. Gerek cemaat ve gerekse AKP’nin tayin ettiği üst düzey görevlilerin soyuna sopuna, mayasına ve karakterlerine baktığımızda aynı anlayışla davrandıklarını görürüz ve bugün her iki taraf da kol gezen ihanetlere hayret etme numarası yapmaktadır, oysa ki bu insanları gerektiğinde bunu yapmaları için önceden ödüllendirmişlerdir. AKP ve cemaatin içinde bizim de tanıdığımız bir yığın vatanperver insan vardı ve onlar acaba niçin dışlanmıştı, çünkü onlar ülkeye de mensubu oldukları halka da ihanet etmeyecek kişilerdi. Bu kavga ülkeyi zaafa uğratma istidadı taşımaktadır. Elinizde eteğinizde birbirinize karşı neyiniz varsa ortaya dökün ve bu ülkeyi gerçek sahipleri olan yurtsever çağdaş Türklere bir an önce bırakın da bu beladan kurtulalım.

Yazarın Diğer Yazıları