Erdoğan’ın FBI’ya arzıdır!

Hükümet cemaatle savaşını uluslararası alana taşısa da içerideki saçmalıklar dışarıda ciddiye alınmıyor. Aksine yöneticilerimiz ülke aleyhine kullanılabilecek zaafları ortaya döküyor ve Aşil tendonunu gösteriyor. FBI’ya arz edilen Fethullah Gülen dosyasında olduğu gibi iktidar hem kendini rezil ediyor hem de muhataplarının eline koz veriyor.
Dedikodular haricinde henüz cemaati,  “Paralel Devlet Yapılanması”  ile ilişkilendiren bir dava yok! Belgesiz ithamlar ardı ardına sıralanıyor ve sürekli tekrarlanıyor. Kırkıncı söylemede kendileri de şartlandıkları için,  “hani belge”  diye sorulduğunda cinnet geçiriyorlar! Başbakan Tayyip Erdoğan’ın üslubu artık yandaşları tarafından bile savunulamıyor! Bağırıp-çağırmalar, tehditler, algı operasyonları çağdaş dünya kamuoyunda da sempatik karşılanmıyor. Aksine Türkiye’yi sevenlerin yüzünü ekşitiyor! 
Erdoğan bir süre önce ABD’de FBI’ın Fethullah Gülen hakkında soruşturma başlatacağını söylemişti. Hatta MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Pensilvanya’ya gidip Gülen’le görüştükten sonra Beyaz Saray’a aleyhinde dosya sunduğu ileri sürülüyordu. İçeriği ilk kez aşağıda yayınlanan metin, devlet aklının, milli gururun, diplomatik teamüllerin ve uluslararası hukukun nasıl ayaklar altına alındığını ispatlıyor:
“Paralel Devlet Faaliyetleri ve Fethullah Gülen Hareketi
Türkiye’deki 30 Mart yerel seçimlerinin takvimine göre girişilen darbe girişimini organize eden ve son olarak demokratik yollardan meşru hükümeti yıkmak için elindeki yargı ve polis gücünü kullanmak isteyen “Paralel devlet yapılanması“yla ilgili bilgiler aşağıda sunulmuştur:
Temelde eğitim çalışmaları görüntüsüyle 40 yıla yakın bir süredir Türkiye merkezli olarak faaliyet gösteren örgütün, genelde devlet mekanizmasına sızarak ve hiyerarşik düzene zarar vererek ele geçirmeye çalıştığı, gizli ve hücresel yapılı bir örgütsel yapı olduğu ortaya çıkmıştır. Emekli bir imam olan, örgütün lideri ve şu anda Pensilvanya’da yaşayan Fethullah Gülen zaman içerisinde, ulusal ve uluslararası arenada dine hizmet ettiğini iddia ederek, kâr etmeyi amaçlayan, milyar dolar gelir-gider hesapları, banka ve şirketleri, medya organları, eğitim enstitüleri, hastaneleri, Sivil Toplum Kuruluşları olan bir figür haline gelmiştir. Medya ve banka sistemi gibi birçok alana kök salmış olan örgütün temel gelirinin illegal olarak toplanan bağışlar ve kurumsal gelirlerden oluştuğu saptanmıştır.
17-25 Aralık darbe girişimini yapan örgüt, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce ve sonra, mevcut hükümeti küçük düşürmek için, medya organları ile politik ve ekonomik istikrarı hedef alan kurgu ürünü söylemler, programlar ve propagandalar yayınlayarak haberleştirmişlerdir.
Grubun yukarıda bahsedilen eylemlerinin İstanbul Havaalanı’na ve 3. Köprüye yönelik yapılan yatırımlar ile aynı zamana denk gelmesi dikkat çekmektedir.
Üst düzey yöneticilerin kriptolu telefonlarının bu grubun üyeleri tarafından dinlenerek kamuoyuna servis edildiği, örneğin, Dışişleri Bakanlığı’nda çok gizli olarak gerçekleştirilen bir toplantının kayıtları yine aynı şahıslar tarafından yayınlandığı düşünülmektedir. 
Yine grup tarafından seçim sürecinde hükümet aleyhinde yayın yapan yerel gazeteler çıkarıldığı, sosyal medya üzerinden hükümet aleyhinde negatif algı oluşturmak amacıyla 9 twitter ve 5 YouTube hesabı açıldığı tespit edilmiştir.
Örgüt, ülkenin dış politikası olarak Suriye’ye yardım malzemesi taşıyan TIR’ları durdurup arayarak hükümeti küçük düşürmek ve uluslararası arenada zor bir duruma çekmeyi amaçlamış, hareketin medya organları bu yardımları El Kaide’ye destek olarak göstermeye çalışmıştır. Milli İstihbarat Teşkilatı gözetimindeki TIR’lara yönelik yapılan arama ile ilgili olarak halen Adana C.Başsavcılığı tarafından bir soruşturma yürütülmektedir.” 
İşte böyle “dikkat çekmektedir, düşünülmektedir...”  biçimindeki uyduruk ihbarlarla diplomatlarımız bulundukları ülkelerde küçük düşürülüyor. Yeryüzünde Türkçenin en kapsamlı organizasyonu olan Türkçe Olimpiyatları’nın 12’ncisinin ülkemizde düzenlenmesi yukarıdaki gerekçelerle engellendi. 160 ülkeden katılım beklenen Türkçe Olimpiyatları’nı Türkiye’de yaptırmayacağını, hatta su bile vermeyeceğini açıklayan Başbakan’ın talimatıyla Dışişleri Bakanlığı tarafından yarışmacılara vize problemi çıkartıldı. Şimdi Türkçe Olimpiyatları Afrika’da başlayacak ve finali Avrupa’da yapacak! Bu günah da bu hükümete fazlasıyla yetecek!

Yazarın Diğer Yazıları