Erdoğan'ın son dönemi olmayabilir

Erdoğan'ın son dönemi olmayabilir

Geçtiğimiz gün, İsmail Saymaz, Beştepe'ye yakın bir isimden aldığı bilgiyle, "Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı görevini son kez yapacağını, 2028'de sahneden çekileceğini, siyasetçi olarak değil, devlet adamı olarak anılmak istediğini" söylediğini ve kendisinden sonraki isim olarak da damadı Selçuk Bayraktar'ı düşündüğünü yazdı.

Mümkün mü? Elbette mümkün. Erdoğan'ın kendi partisinin de üzerindeki oyunu konsolide etmesi zor ama gerçekten de kendisinden sonrası için işaret edeceği kişi olarak en öne çıkan isim damadı Selçuk Bayraktar.

Kendisinin de seçim öncesinde siyaseti bırakmayacağı, ancak bu seçimin gireceği son seçim olacağı yönünde açıklamaları var.

Peki, tek seçenek bu mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yeniden cumhurbaşkanlığı seçiminin adayı olarak görebilir miyiz?

İkinci dönem mi, üçüncü dönem mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2014 yılında ilk, 2018 yılında da ikinci defa cumhurbaşkanı seçildiğini dolayısıyla 2023'te hukuken aday olamaması gerektiğini ilk 17 Haziran 2018 tarihinde yazmıştım.

2023 seçimlerine kadar da defaatle bu hususun üzerinde durdum.

Anca muhalefet, Erdoğan'ı mağdur göstermeme düşüncesiyle, bu hususta yeterli tepkiyi vermeyerek, adaylığını açıkça kabul etti.

Oysa hukuku, siyasi stratejilerin de üzerinde tutmak en önemli gaye olmalıydı.

Nitekim bu hususa dikkat çekmeyip, Erdoğan'ın adaylığındaki Anayasa'ya aykırılık vurgulanmayınca, zaten adaylığı kabul eder diye düşünülen YSK üzerinde de kamuoyu baskısı oluşturulamadı ve seçim zamanı yapılan itiraz YSK tarafından hukuken mantıklı bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildi.

Sonuçta, muhalefet, mağdur etmek istemediği ve üçüncü defa aday olmasına Anayasayı ihlal etme pahasına göz yumduğu Erdoğan tarafından mağlup edildi.

Erken seçim ihtimali

Neticede, seçimlerden önce sıklıkla tekrarladığım ihtimal yeniden gündeme geldi.

14 Mayıs öncesinde, Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde aday olmasının tek yolunun Meclis tarafından erken seçim kararı alınması olduğunu yazmıştım.

Şimdi, YSK tarafından da resmîleştirildiği üzere, Erdoğan'ın 2014 seçimlerindeki galibiyetinin ardından başlayan dönemin (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesinden önce olduğu için) birinci dönemi olarak sayılmaması, 2018'de birinci, 2023'te ise ikinci defa seçildiği sonucunu doğuruyor.

Bu da bizi yine aynı tartışmanın ve ihtimalin içine sokuyor:

Meclis, erken seçim kararı alırsa, Erdoğan yeniden aday olabilir.

Meclisin erken seçim kararı alması için, üye tam sayısının beşte üçünün oyu gerekiyor. Bu da 360 milletvekilinin erken seçim talep etmesi demek.

Şu an için Cumhur İttifakı partilerinin toplam milletvekili sayısı 360 değil.

İlerleyen günlerde Meclis aritmetiği değişir mi, bunu zamanla göreceğiz. Ancak, her halükarda 360 milletvekiline ulaşmaları elbette zor.

Bu durumda da akla Erdoğan'ı sandıkta yenmek isteyen muhalefetin yeniden Erdoğan'ın adaylığını kabul etmek adına, erken seçime onay verme ihtimalini getiriyor.

Yani, şu an muhalefette bulunan partilerin milletvekillerinin oyuyla Erdoğan'ın 2028 seçimlerinde de aday olması mümkün.

Bu ihtimalin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ise bize zaman gösterecek.

Ancak siyasi hırslar için anayasanın hiçe sayılmaması gerektiğini söylediğimizde ne kadar haklı olduğumuz, umarım anlaşılmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları