Erken tedavi ile Alzheimer’dan korunabilmek mümkün

Erken tedavi ile Alzheimer’dan korunabilmek mümkün
Alzheimer, çağımızın en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor.

En belirgin özelliği unutkanlık olan bu hastalıkta erken tanı ve teşhis oldukça önem taşıyor. Böylece hastalığın seyri yavaşlatılarak, semptomlar azaltılabiliyor. Ancak her unutkanlığın alzheimer ile karıştırılmaması gerekiyor. Central Hospital’dan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Gamze Eroğlu Arığ, hastalık hakkında merak edilenleri ve yapılması gerekenleri anlatıyor. Halk arasında bunama olarak bilinen demans, yaşla birlikte beyin işlevlerinde ilerleyici kayıplarla seyreden hastalıklara verilen genel bir isimdir. En sık karşılaşılan çeşidi ise Alzheimer hastalığıdır. Alzheimer; yaş ilerledikçe unutkanlıkla birlikte ortaya çıkabilen, genetik yatkınlığın da olduğu, geri dönüşümü olmayan ve gün geçtikçe ilerleyen ciddi bir hastalıktır. Alzheimer olan bir hastanın hafıza ve konuşma gibi durumlarında belirgin sorunlar yaşanır. Bu kişiler ne yazık ki günlük yaşamlarında yapmaları gereken birçok işlevi düzgün olarak yerine getiremezler. Hastalık genellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde görülür ve cinsiyet farkı yoktur. Ancak erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görüldüğü de saptanmıştır. Düzenli egzersiz yapan kişilerde unutkanlık ve demansın gelişme riski daha düşüktür. Ayrıca bulmaca veya sudoku çözmek, scrable gibi strateji gerektiren oyunları oynamak hafızanın güçlenmesinde büyük rol oynar.  Alzheimer hastalığı; erken, orta ve ileri evre olmak üzere 3 süreçten geçer. Erken evre bulguları genellikle ihmal edilebilecek kadar hafif olabilir. Oysa bu dönemlerde farkındalık ve erken tedaviye başlamak hastalık sürecini yavaşlatabilir. Böylece bazı semptomların şiddeti azaltılarak yaşam kalitesine katkı sağlanabilir. Bu durum hastaya bakım veren kişiler açısından da çok önemlidir. Alzheimer hastalığı tanısında en önemli adım klinik değerlendirmedir. Çünkü hastalığı belirleyen tek bir test yoktur. Bu sebeple nörolojik muayene, kan biyokimya testleri ve beyin görüntüleme nöropsikolojik testler bir arada değerlendirilmelidir. Hastalığa ilişkin öykü, hasta yakınlarının gözlem ve saptamaları, sürecin ilerleyici özelliklerinde oldukça önemlidir.