Ermenistan’ın ardından şimdi de Kırgızistan

Kırgızistan 2010 yılında Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında kurulan Avrasya Gümrük Birliği’ne katılım anlaşmasını imzaladı. 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren  “Avrasya Ekonomik Birliği” adını alacak olan Gümrük Birliği’ne Kazakistan’ın itirazlarına rağmen son olarak Ermenistan kabul edilmişti. Böylelikle üye sayısını 5’e çıkarmış olan Avrasya Gümrük Birliği, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan dışında tüm Orta Asya’yı kapsayan bir genişliğe ulaşmış oldu. Hatırlanacak olursa Rusya Devlet Başkanı Putin’in Özbekistan ziyaretinde Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Putin’in birliğe katılım teklifine en azından şuan için olumsuz yanıt vermişti.

Ekonomik sınırlar kalkıyor
Yönetsel olarak icra organı Avrasya Ekonomik Komisyonu (konsey ve yönetim kurulu) olan Avrasya Ekonomik Birliği’nde alınan kararların üye ülkeler üzerinde siyasi baskı oluşturmaması birliğin vazgeçilmez ilkeleri arasında yer alıyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in böyle bir baskı olması durumunda birlikten ayrılabileceklerini açıklaması yeni katılan üyeler için belirli düzeyde güvence oluşturuyor. 1 Ocak’tan itibaren mal, hizmet ve iş gücü değişiminde serbest dolaşım uygulayacak olan birliğin 2025’e kadar petrol ürünleri ve elektrik üretiminde ortak pazara geçmesi hedefleniyor.
Kırgızistan’ın birliğe katılımıyla beraber avantaj ve dezavantajları şu şekilde sıralamak mümkün:
Kırgızistan’ın toplam 7 milyar dolarlık dış ticaretinin %44’ü birlik üyesi ülkelerle gerçekleşiyor. 2013 yılında 2010 yılına kıyasla bu üç ülkeyle olan dış ticarette %23 oranında bir azalma yaşandığı anlaşılıyor. Bunun en önemli sebebi birlik üyesi ülkelerin uyguladığı kural ve prosedürler. Bu bakımdan Kırgızistan’ın Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında kurulan Gümrük Birliği’ne katılımı gümrük ve geçiş serbestliği ile birlikte ticaret hacmi daha da artacaktır.
H H H
Dordoy ve Kara-su gibi ticaretin yoğun olduğu halka açık pazarlardaki firmalar, birlik üyesi ülkeler dışındaki ülkelere karşı ortak gümrük tarifesine geçilmesi yönündeki bir uygulamanın kendileri için büyük bir sorun yaratacağı endişesindeler. Zira Çin ve Türkiye gibi ülkelerden ithal edilen ürünlerin daha sonra başka ülkelere ihraç edilmesi, Kırgız ekonomisinin temel unsurlarından birisi. Hükümet ise bu eleştirileri göğüslemek için birlik üyesi ülkelerden bazı imtiyazlar elde etmeyi başarmış gözüküyor.
***
Birliğe katılımla beraber ucuz iş gücü imkanı olan Kırgızistan’a Rusya ve Kazakistan’dan doğrudan yatırımların artması mümkündür. Aynı şekilde Çin ve Arap ülkelerinin birliğin 170 milyon nüfusa ulaşan ekonomik pazarına mal satmak için Kırgızistan’a yatırım yapabileceği de unutulmamalıdır.
***
Gümrük Birliği’ne geçildikten sonra Kırgızistan mallarının ülkenin iç mevzuatına göre değil, birliğin kalite standartlarına uygun bir biçimde ve sertifikalı olarak hazır hale getirilmesi önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bu bakımdan hızlı bir biçimde laboratuvar ve test merkezlerinin oluşturulması ve gümrük kapılarının modernizasyonunun yapılması gerekiyor. Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılım sürecinde Bişkek yönetimini en çok zorlayan hususlardan birisi de geçiş dönemi için birlik üyesi ülkelerden istenen imtiyazlar ve ülke içerisinden  “Bağımsızlığımız elden mi gidiyor”  tartışmalarının alevlenmesi.
Bu tespitler çerçevesinde kişi başına milli gelirin 1200 dolar, aylık asgari ücretin 20 dolar seviyesinde olduğu Kırgızistan’ın Avrasya Gümrük Birliği’ne katılımı ülke için ekonomik bir dönüşüm ve modernizasyon süreci meydana getirebilir. Ancak bu süreçte en büyük tehlike, olası bir başarısızlık durumunda daha önce yönetim katını değiştirmeye yönelik üzücü olayların yeniden sahne almasıdır. Buna mahal vermemek için tüm kaynaklar bu sürecin başarısı için ve olması gerektiği gibi kullanılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları