Eserinizle gurur duyun!
Ey AKP zimamdarları, eserinizle gurur duyun!
Çözüm süreci dediğiniz eserinize bakın ve gurur duyun!
PKK’nın elebaşısıyla ve Meclis’teki temsilcileriyle yaptığınız görüşmelerin sonuçlarına bakın ve gurur duyun!
Sadece son günlerdeki birkaç sonucu aşağıya yazıyorum.
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, 19 Mart 2015’te Ağrı’daki Nevruz mitinginde aynen şunları söylüyor: “Demiştim ki ey oradaki çeteler! Siz Mustafa Kemal’in askeri değil generali olsanız ne yazar? İt sürüleri!.. Buradaki polisler, çekim yapanlar, not tutanlara aynı şeyi tekrarlıyorum, onlar it sürüsüdür, onlar bu halka düşmandırlar.”
Zaman zaman gençler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırıyorlar ya onlara söylüyor. Sırrı Sakık... Hani şu çözüm süreci görüşmeleri yaptığınız partinin milletvekiliydi bir zamanlar. Şimdi Ağrı Belediye Başkanı. Kendilerini “Mustafa Kemal’in askerleri” kabul eden gençlere “it sürüleri” diyor. Geçen yıl aynı şeyi söylemiş, şimdi devletin memurlarının önünde, “sizden korkum yok” edasında tekrar ediyor. Nasıl, beğendiniz mi sürecinizin neticesini? Yoksa “Gençler de provoke etmesinler; Mustafa Kemal’in askerleriyiz demek provokasyondur” mu diyorsunuz? Türk demeyelim, Atatürk demeyelim, bayrak asmayalım, sonra provokasyon olur öyle mi? Sizi bilmem ama bu ülke bizim, biz Türklerindir o kadar!
Bir de DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in aynı gün Muş’ta düzenlenen Nevruz kutlamalarında dediklerine bakalım: “2500 yıldır Ortadoğu’da birçok egemen güç Kürt halkına çektirdi. Toprağımızı ve yurdumuzu işgal etti. Dilimizi ve kimliğimizi yasakladı. Bizi soykırımlara tabi tutmaya çalıştılar. Ama sonuç? Sonuç işte ortada, Kürt halkı direniyor... Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Çanakkale zaferi söylenir. Bu cumhuriyetin kuruluşunda Çanakkale zaferi neyse Kürdistan için Kobani zaferi de odur. Kobani, Kürtlerin Çanakkale’sidir.”
Yukarıdaki sözlerde geçen Kürdistan’ın ne olduğunu öğrenmek istiyor musunuz? O zaman Sabahat Tuncel’in 18 Mart 2015’te TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına bakın: “Özellikle Kürdistan illerinde, Mardin’de, Diyarbakır’da, Bismil’de birçok yerde...”
Beğendiniz mi? Gurur duyuyor musunuz? Mardin, Diyarbakır, Bismil ve daha birçok yer, bu arada Kobani, Kürdistan imiş? AKP milletvekillerinden bazıları Tuncel’in “Kürdistan illeri” ifadesine itiraz etti. İyi ama bütün bu konuşmalar, bu küstahlıklar sizin eseriniz değil mi? Onlarla görüşmeler yapan siz değil misiniz? Daha geçenlerde sizin bakanınızın odasında bunlar Öcalan’ın 10 maddesini ilan etmediler mi? Sokakta, meydanda değil, sizin başbakan yardımcısının odasında. Bugünlerde Öcalan’ın istediklerini art arda yerine getiren siz değil misiniz? Sekreterya diye Öcalan’ın istediği PKK’lı mahkûmları İmralı’ya göndermiyor musunuz? Öcalan’ın istediği izleme heyetini oluşturmuyor musunuz? Yani müzakereler bundan sonra izleme heyetinin huzurunda yapılacak. Sonra da Meclis’te Sabahat Tuncel’e itiraz ediyorsunuz.
İtiraz edenlere soruyorum: Siz de Kobani ile gurur duyuyor musunuz? Öyle ya, peşmergeyi bizim topraklarımızdan siz geçirdiniz. O muhteşem, tarihte eşi menendi görülmemiş Süleyman Şah operasyonunu da Kobani’den geçerek yaptınız. Bence bu eserinizle de gurur duymalısınız. Fakat en somut eseriniz nedir, biliyor musunuz? 19 Mart günü, Nevruz kutlamaları bahanesiyle Batman’da yakılan polis aracı. Bence bu resmi çerçeveletip duvarlarınıza asın ve baktıkça gururlanın! Şu karşılaştırma için de birkaç kelime söyleyelim. Yukarıdan Amerikan uçakları IŞİD mevzilerini vuruyor; PKK, peşmerge vesaire de karadan girip birkaç tüfek atıp zafer kazanıyor. Peh peh peh!... Eşgenelbaşkanın Çanakkale ile karşılaştırdığı zafere bak! Sizin zaferleriniz, kahramanlığınız böyleyse, Amerikan uçaklarının himayesinde Kobani’ye girmekse, özerklik, federasyon filan diye hiç boşuna heveslenmeyin. Siz ancak kadınlara zılgıt çektirerek, çocuklara taş attırarak eylem yaparsınız o kadar!