Esra Erol'u da bakan yaptın mıydı!..

Demek ki neymiş, mesele "İzdivaç" programları meselesi değilmiş... Reyting yozlaşması değilmiş...

Mesele, RTÜK'ün yasaklayamayacağı, yasaklamayı teklif dahi edemeyeceği yerlerde yuvalanmış bir zihniyet meselesiymiş;

"Yaşlı bir amca geldi, hanımı vefat etmiş evlenecek, bir türlü evlenemiyor, beni evlendir dedi. Hanımlara para veriyorsunuz kimse yüzümüze bakmıyor, evlenemiyoruz dedi. Dolayısıyla sosyal devletin de ölçüsünü, ayarını yerinde tutmakta fayda var..."

***

Çalışma Bakanlığı ile Kadın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın birleştirilmesi bundandı zahir!

Emekli, dul, yaşlı, hasta, bakıma muhtaç hiç fark etmez; nasıl olsa hepsinin bir "alıcısı" çıkar;

Kadınlara "sosyal devlet" kanalıyla para vermeyi kesin.

Kadınlara iş de vermeyin.

Kadınların mülk sahibi olmasını engelleyin.

Kadınlara mirasla mal-mülk intikalinin önüne geçin.

Kadınlara sığınacak, barınacak yer göstermeyin.

Parasız-pulsuz, evsiz-barksız, işsiz, aşsız kalsın bakalım yüzüne bakmamazlık edecek mi o zaman da yurdum erkeğinin!

Binali Bey de fena değilmiş aslında ama bir koltukta iki karpuz olmaz; Bakanlık koltuğuna da Esra Erol'u getirdiniz miydi...

Saçı sakalı ağarmış amcalar, dayılar, dedeler çekin lacileri; düğün vakti!

NOT: Yazı gereğinden fazla açık, kaba, amiyane bir dille yazılmış gibi geldiyse size, çok da şey'etmeyin "kadınlar hesap yapmayı bilmediğinden"dir!

***

Ne kadar caydırıcı bir mücadele yöntemi

---

Her yeni aklama girişiminde, her yeni unutturma gayretinde, bu ve benzeri her yeni tahliye görünümlü yargıdan kaçırma haberinde bıkmadan, usanmadan, tekrarlamaktan sıkılmadan sormaya devam edeceğim:

"FETÖ"yle, "FETÖ'nün özel yetkili kumpas savcısı Zekeriya Öz"ün kaçmasına göz yumarak mı mücadele ediyordunuz?

"FETÖ"yle, "FETÖ'nün özel yetkili kumpas savcısı Zekeriya Öz"ün, "suç örgütü yönetici olmak ve tasarlayarak kasten adam öldürme" suçlarından tutuklu gizli tanığı, uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti'yi "kaçmak üzere (kaçacağını tahmin etmek için medyum olmaya gerek yok sonuçta) tahliye ederek", sonra da göstermelik yeniden tutuklama karar verip "tüh ya elimizden kaçırdık" diyerek mi mücadele ediyorsunuz?

Gerçekten çok caydırıcı!

Bu korku öyle bir yeter ki, gören, duyan hiç kimse bir daha zinhar hiçbir paralel yapılanmaya mensup olamaz sahiden de!

***

GÜNÜN ŞAKASI

"Hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır"

Yazarın Diğer Yazıları