Et yiyemeyen kasap var!

Ramazan denilince İstanbul'da ilk akla gelen semtlerden Sultanahmet'teyim. Meydanında iftar hazırlığı yapan kalabalığın içine karışıyorum.. Buralar normal günlerden daha da kalabalık. İftar saati yaklaşınca işten çıkıp eş, dost, arkadaşlarıyla buluşma adresi burası verilince ortam daha da kalabalıklaşıyor. Çevrede iftarda ne yesek nereye gitsek sorularına cevap arayanları duyuyorum.

Bazı vatandaşlar Sultanahmet Meydanı'nda  yer kapma telaşıyla çok erkenden düşmüşler yollara. Görmeniz lazım. Yeşil alanda oturacağı yeri seçip işaret koyarak yavaştan hazırlıklara başlayanlar .. Evdeki gibi sofra düzenini buraya taşıyanlar bile var. Herkesin keyfi yerinde gözüküyor. Hatta üşenmeden, akşamdan hazırlanan pazar çantalarıyla getirdikleri  yemekler, tabak, çatal , kahve fincanları , tatlılar, börek, çöreklerin yanı sıra  piknik tüpünü getirip demleme çay keyfi için iftar vaktini bekleyenleri  burada görebilirsiniz. Ortam  güzel. Memleketin her köşesinden herkes  burada. Orucumu açarım. Bir de denk gelirse  meydanda yapılan canlı yayına çıkarak sevdiklerimize selam gönderirim diye birbirleriyle yarışıyorlar desem yeridir.

***

Ramazan ayı bolluk ve bereketiyle sürerken, iftara yetişmek isterken trafiğe takılanlara, toplu taşıma araçlarındaki kalabalığa, telaş içinde bir yerden bir yere koşturanlara, market, manav, kasap, fırındaki kuyruklara da şahit oluyoruz.   

İftar vakti öncesi telaşa kalmamak için erkenden alışverişe çıkıp önce mahalle kasabımızın yolunu tutuyorum. 

Sıramı beklerken vatandaşın kasaptan ne miktarda et aldıklarını da gözlemliyorum. 5 lira tutan tavuk kemiğiyle çorba yapacağını söyleyen, 10 liralık kıyma verebilirmisiniz? diyenleri , Şu kadarlık olur mu? Üzerimde para yok... diyenler duyuyor ve müteessir oluyorum. Tabi üzüntümü kasaptaki arkadaş fark ediyor.

Müşteriler gidince, soruyorum:

-Yanlış görüp duymadım değil mi?..

-Yoo, doğru. Fiyatlar yüksek olunca vatandaş rahat et alamıyor. İnanın ben bile evime uzun zamandır et alıp götüremiyorum.

-Nasıl yani?.. Siz işin içindesiniz, az da olsa alırsınız.

-Ne fark eder ki.. Kasapta çalışsak da gerçekten rahat et alımı yapamıyoruz. Ramazanda hareket olur dedik. Yine durgun. Müşterilerin alım gücünü  gördünüz. Az önce siz de şahit oldunuz...

Sonra markete geçiyorum... Burada da kuyruk var. Herkes ihtiyacını az az almaya çalışıyor. Bazı vatandaşlar ise aldıkları ürünlerin üzerinde etiketi görseler de emin olmak için tekrar tekrar fiyatını soruyorlar. Alacaklar mı?.. diye bakıyorum. Cüzdanlarındaki parayı aştığını görünce ellerindeki ürünü kasada bırakarak iptal ettirenleri de görüyorum. Anlaşılan o ki, vatandaşın geçim sıkıntısı had safhada. Allah herkesin yardımcısı olsun... Bu mübarek ayın her ailenin rızkını artırıp rahat mutfak alışverişi yapmasına vesile olması dileğiyle...

Yazarın Diğer Yazıları