Sinop’taki nükleere 27 bankadan kredi

Sinop’taki nükleere 27 bankadan kredi

Sinop’taki nükleere 27 bankadan kredi

Enerji Bakanı Yıldız, 22 milyar dolarlık Sinop’taki nükleer santral projesine 27 bankanın Hazine garantisi olmadan sendikasyon kredisi açacağını söyledi

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer santral projelerine ilişkin, “22 milyar dolarlık projeye uluslar arası kredi ve finansmana 27 bankadan sendikasyon yapılıyor, 22 dolarına hazine garantisi vermedik” dedi.Yıldız, geçen hafta Japonya ile nükleer güç santralleriyle alakalı hükümetler arası bir anlaşma imzaladıklarını hatırlatarak, bunun birçok açıdan önemli bir anlaşma olduğunu vurguladı. Anlaşmaların yankılarına dikkati çeken Yıldız, “Uluslar arası arenada, Fransızların ortak olduğu Sayın Başbakanımız tarafından söylendiğinde ertesi gün Fransa’daki borsada, o şirketin hisseleri yüzde 40’lara yakın değer kazandı ve Japonya Başbakanı ile olan görüşmede, ’biz bunu deklare ettiğimizde inanıyorum ki Japonya’daki hisseler de artacaktır’dedi ve nitekim öyle oldu. Türkiye yalnızca kendisiyle alakalı değil, irtibata, ilişkiye geçtiği her ülkenin değerini artıran bir pozisyona geldi” dedi.

 


515 bin adet parça

 


Yıldız, Türkiye’de nükleer santrallerle alakalı serüvenin, 1956 yılında başlatıldığını hatırlatarak, “Bir tane nükleer santral yapmak için yaklaşık 16 tane başbakan ve 25’ten fazla hükümet bu alanda görev yaptı. Yalnızca bunun müzakeresi minimum 18 ay sürüyor. Biz iktidara gelene kadar hükümetlerin ortalama süresi 18 ay olmuş. Herhangi bir hükümetin karar verip de o işe başlayıp da onu sonuçlandırma imkanı filan yok. O yüzden siyasi istikrarın korunması partiler üstü bir meseledir derken bunu kastediyorum” diye konuştu.
2 tane nükleer santralin, 8 tane ünitenin anlaşmasını yaptıklarını anımsatan Yıldız, bu konuda yerli sanayicilere çok fazla iş düşeceğini belirtti. Yıldız, bir nükleer güç santralinin kurulmasında 515 bin adet parça olacağını kaydederek, “Sayın Başbakanımız bize bir hedef koydu; ’üçüncü nükleer santrali, Türk mühendislerinin operatörlüğüyle beraber bunu yapabilir misiniz?’dedi. Ben, ’Sayın Başbakanım biz yapabiliriz’dedim. Üçüncü bir ülkeyle yine anlaşabiliriz, ama bu 8 üniteden sonra, bizim yerli sanayimizin gelişmesiyle beraber biz bunu gerçekleştirebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

 


Garanti isteyen elendi

 


Yalnızca bir projenin 22 milyar dolar olduğunu, iki projenin 44 milyar doları bulduğunu belirten Yıldız, şu bilgileri verdi:  “Yalnızca bir nükleer santralin cirosu 60 yıl içinde 84 milyar dolar olacak. Şimdi 22 milyar dolarlık projeye uluslar arası kredi ve finansmana 27 bankadan sendikasyon yapılıyor, 22 dolarına hazine garantisi vermedik. 170 milyon dolarlık bir işe 2001 yılında bu Türkiye hazine garantisi verdi. Ama şimdi, biz 22 milyar dolarlık projeye vermiyoruz. Ülkenin bir tanesi yalnızca hazine garantisi istediği için elendi. Biz dedik ki; ’Türkiye eski Türkiye değil. Ekonomimizi iyice bir inceleyin ve bizden hazine garantisi istemeyin, isterseniz bu projeyi size veremeyiz.’Bizler kırmızı çizgilerimizi koyuyoruz ve onun üzerinde yoğun bir şekilde de devam ediyoruz.”

 

Türkiye’deki petrol sahaları halka satılacak

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TPAO’nun halka arzıyla ilgili, “Hazırlıklarını yapıp Hazine’ye sunacağız. Hazine’den Sorumlu Başbakan Yardımcımızın değerlendirmelerinden sonra yine bunu Başbakanımız’a arz edeceğiz ve ondan sonraki gelişmeleri hep beraber kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.  TPAO, BOTAŞ gibi büyük kamu şirketlerinin özel şirketlerle, diğer ülkelerle, gerek bölge ülkelerinde gerekse dünyanın bir çok farklı yerinde iş birliği hazırlıklarına da başladığı bilgisini veren Yıldız, kamu ciddiyetiyle özel sektör dinamizmini birleştirerek, finansman yapısını doğru kurgulayarak, petrol ve doğalgaz aramalarına girecek kabiliyet ve kapasiteye sahip olduklarını vurguladı.
“Afrika’nın kuzeyi olsun, Afrika’nın güneyi olsun, bir çok ülkede ve Ortadoğu coğrafyasında olsun bunu yapabilecek durumdayız” diyen Bakan Yıldız, TPAO’nun uluslararası ilişkilerdeki deneyimleri ve yine iş yapma kabiliyet,  kapasitesini özel sektör sermayesi ile buluşturmanın kendilerine yeni ufuklar açacağını bildirdi. Yıldız, TPAO’nun kendine ayrılan bloklarda çalışmaya devam edeceğini ama artık büyüyen Türkiye’ye daha fazla işgücü katılmış bir TPAO oluşturulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Daha fazla sermaye katılmış bir TPAO oluşturulması gerekiyor. Bu açıdan önümüzdeki günler, bu tür ortaklıkların rahatlıkla sergilenebileceği bir dönem. Tabii ki çağrımız uluslararası bir firmalara”

 

Amerikalılar, 60 kuyuyu 24 saat kamera ile izliyor

 

ABD’li Trans Atlantic firmasının 2014 yılına kadar kiraladığı ve günlük 2 bin 200 varil kaliteli petrolün üretildiği 60 kuyunun bulunduğu, Batman’ın Kozluk İlçesi’ndeki Şelmo Petrol Sahası, güvenlik kameralarıyla izlenmeye başlandı.1964 yılından beri petrol aramalarının yapıldığı Batman’ın Kozluk İlçesi’ne bağlı Şelmo petrol sahasını 2024 yılına kadar kiralayan ABD’nin Trans Atlantic firması, yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırımla günlük petrol üretimini ikiye katladı. 34 gravitedeki kaliteli petrol üretiminin yapıldığı Şelmo sahasındaki 60 kuyudan, günlük toplam 2 bin 200 varil petrol üretimini gerçekleştirdiklerini belirten saha sorumlusu petrol mühendisi Cengiz Cücü, “Diyarbakır bölgesindeki Göksu ve Bahar sahalarıyla birlikte günlük petrol üretimimiz 3 bin varil petrolü buldu. Önümüzdeki günlerde Şelmo sahasında 6 kuyu, Göksu sahasında da 5, 6, 7 nolu kuyuların da sondajına başlanılacak. Bahar sahasında da ikinci kuyuyu açıp yeni sahalarda petrol aramalarını hızlandıracağız. Bu sahada ürettiğimiz kaliteli petrol, Batı Raman ve Raman’daki ağır petrolle karıştırılıp borularla rafineriye aktarılıyor” dedi.
Şelmo sahasında geçmişte yaşanan olumsuzluklar yüzünden 60 kuyunun bir çoğunda mobesse kameraları kurduklarını, hem kendilerini, hem de çevre köylüleri rahatlattığını ifade eden Cücü, “Maalesef geçmişte yaşanan olaylar bizi mobessa uygulamasına zorladı” diye konuştu.

 

“ABD’de enerji rönesansı yaşanıyor”

 

Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Yönlendirme Kurulu Fahri Başkanı Fatih Birol, ABD’de bir enerji rönesansı yaşandığını belirterek, “Hem petrol, hem doğal gaz anlamında hepimizi etkileyecek değişiklikler oluyor. ABD’deki petrol üretimi artmaya başladı. ABD, yakında hem petrol ithal etmek durumunda kalmayacak, ya da çok az edecek. ABD, büyük birpetrol üreticisi haline gelecek” dedi.

 


12 sanayi kolu AB’den kaçtı

 


Birol, IICEC’in Conrad Otel’de düzenlediği “IICEC Geleneksel Uluslararası Enerji Forumu” nda küresel enerji haritasındaki değişikliklerin her bir ülkenin ekonomik rekabet edebilirliği üzerinde etkileri olacağını belirtti.
Elektrik fiyatlarının ve genel anlamdaki enerji fiyatlarının, Çin ve ABD’de, Avrupa ve Japonya’dakinden çok daha düşük olmasını beklediklerini belirten Birol, Avrupa’da enerji fiyatlarının daha yüksek olacağını, bunun da Avrupa ekonomileri için ciddi bir sorun teşkil edeceğini dile getirdi. Avrupa’nın böylece rekabet edebilirliğini kaybedeceğini anlatan Birol, bugün 12 tane temel Avrupa sanayi kolunun Avrupa’dan ayrılıp ABD’ye gittiğini, bunun da düşük enerji maliyetlerinden kaynaklandığını ifade etti. Birol, Avrupa’daki gaz talebinin Türkiye dahil olmasına rağmen geçen sene hiç artmadığını söyledi. Ancak Türkiye, Avrupa’dan çıkarılacak olursa, gaz talebindeki büyümenin eksiye düştüğünü vurgulayan Birol, bunun Türk ekonomisinin ne kadar çok büyüdüğünü, Türkiye’nin enerji talebinin ne kadar güçlü büyüdüğünü
gösterdiğini dile getirdi.