Evlilik sorunları

İki farklı kişi evlendiğinde doğal olarak sorunlar çıkabilir. Sorunların çıkması beklenen bir durumdur. Biz eşlerin ilişkilerinde kişilerin özellikle de kadınların olayları sessiz karşılamalarını bekleriz. Bu doğaya aykırı bir durumdur. Kişi sessiz kaldığında kendisini daha kötü hisseder. Mutsuz olur. Toplumumuzda ilişkilerde erkeklere daha fazla hak ve özgürlük tanındığı bilinen bir gerçektir.
Pek çok evlilikte kadınlar sorunlar yaşandığında bu olayla ilgili yardım almayı ister, düşünür. Bunu eşine açar. Beyler bu sorunları pek çok toplumda kendilerinin aşmasını düşünürler. Terapiye gelen hanımların neredeyse tamamında biz bundan bir yıl önce, 5 yıl önce hatta 10 yıl önce gelecektik. Eşim biz hallederiz dedi, derler. Erkek sorunları olduğunu görmek istemez. Eşimi de kırmadan evet sorunlarımız var. “Biz bunları aşarız der.” Bazen erkekliğe, bazen yiğitliğe yediremediği için hep evlilik danışmanına gitmeyi erteler. Olaylar artık dayanılmaz noktaya geldiğinde bazen eşine “Sen git. Senin sorunun var” der.
Ya da terapiye gelen eş doğru adımları atmaya başladığı için sorunlar teker teker çözülür. Yaşam daha kolaylaşır. Bir başka durumda da koca davet edilmesine rağmen gelmek istemez. Bu yaklaşım onun evlilikten paylaşma konusunda sorunları olduğuna işaret edebilir. Pek çok erkek eşleriyle kendi hayatlarını, sorunlarını, yaşamlarını paylaşmazlar. Görüyoruz ki pek çok eş kendi yaşamlarında olumsuzluk teşkil eden problemlerini eşlerine söylemek istemezler. O beni sevmez, gözünde değerim düşer diye düşünürler. Gerçekler göstermiştir ki kadınlar sorunları konuşan, anlatan beyleri daha beğenirler, severler. Bir söz vardır. Sorunlar paylaşarak azalır. İşinden ayrıldığını, iflas ettiğini eşine açıklayamayan bu sıkıntılı süreci senelerdir yalan söyleyerek devam ettiren beylerin var olduğunu biliyoruz. Yaşamın acılarını da paylaşırsanız evliliğiniz güç kazanır. Zorluklarda da ne yapabileceğinizi bilmelisiniz ya da
öğrenmelisiniz.

Yazarın Diğer Yazıları