EYT ve Nasreddin Hoca'nın eşeği

EYT ve Nasreddin Hoca'nın eşeği

Nasreddin Hoca denildi mi akla eşeği Karakaçan gelir. Hoca''nın eşekle ilgili çok sayıda fıkrası vardır. Bu fıkralar hem komik hem de düşündürücüdür...

Nasreddin Hoca bir gün kasabanın pazarına gider. Eşeğini bağlar. Alışverişini yapıp döndüğünde eşeğini bağladığı yerde bulamaz. Hemen bir tellal tutar.

Tellalı şöyle bağırtır:

“Eşeğimi kim bulup getirirse semeriyle, yularıyla ve üstündeki her şeyiyle beraber eşeğimi ona vereceğim” der.

Bir tanıdık "Hoca efendi! Eşeği, bulana vereceksen niye arıyorsun?” der.

Hoca: ”Kaybolan şeyi bulmanın keyfini bilmezsiniz siz!” yanıtını verir.

Emeklilikte yaşa takılanlar vatandaşlarımız da hakları elinden alınıp geri verilince doğal olarak büyük sevinç yaşadılar. Haklıdırlar da yıllarca yağmur, çamur, kar demeden gerek meydanlarda gerekse sosyal medyada çok büyük bir mücadele verdiler. 

Aynı Nasreddin Hoca''nın kaybolan eşeğini bulmak için verdiği mücadele gibi. Şimdi diyeceksiniz Nasreddin Hoca’nın eşeği ile milyonlarca insanın verdiği mücadelenin ne alakası var.

Şöyle anlatayım;

EYT’li vatandaşlarımızın senelerdir hak ettikleri maaşı alamadıkları için şehir şehir dolaşarak yaptıkları eylemleri, yolculuk boyunca dağıtılan kumanyalarla karınlarını doyurmalarını unutacaklarını hiç sanmıyorum.

İş bulamadığı için cebinde parası olmayan EYT’li samimi arkadaşlarının şuraya gidelim mi teklifini bile “Param yok gelemem” yanıtı yerine “Çok önemli işim var. Şuraya gideceğim. Buraya gideceğim” diyerek mazeret yaratarak teklifleri reddetme durumuna düştüler. Gururları ağır bastığı için.

EYT’LİLERİ ANKET SONUÇLARI MUTLU ETTİ

Çoğu evden dışarı adım bile atamadı. Çünkü su içecek, hatta tuvalete girecek parası olmayan EYT’liler kendilerine ev hapsi cezası verilmiş gibi yıllar geçirdi. Şimdi çoğunluğu 5 bin 500 TL maaş alacak. Bu parayla ev kirası ve faturaları ödeyecek. Hem de karınlarını doyuracak hem de kıyafet alacak.

Dışardan davulun sesi hoş gelirmiş, ama EYT’lilere hiç de hoş gelmiyor.

EYT''nin çıkartılması bazı kişileri rahatsız etti. Kendilerince fikirlerini dile getirdiler. Ama o kişiler EYT mağdurlarının iş bulmak için çalmadık kapı bırakmadığını, o kapıların suratlarına "Yaşlısın. Sana amca mı diyeceğim" diyerek tokat gibi kapandığını kulak ardı ettiler.

Konuştuğum bir EYT''li "Bir şirkete gittim. İstenilen tüm özellikler bende mevcuttu. Müdür ile görüştüm. 35 yaşlarındaydı. ‘Bana ben sana nasıl iş yaptırırım. Senin yaşın benden büyük’ diyerek sekreterinden ilana yaş sınırı koyulmasını emretti" dedi.

Bu sadece bir kişinin değil bütün EYT''lilerin sorunuydu. Kimse senelerdir iş bulamayan, emekli aylığı alma hakkı ellerinden alınan EYT''lilerin ne yiyip, ne içtiğini düşündü mü? Hiç sanmıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Seçimi kaybetsem de EYT’yi çıkartamayacağım” sözünden geri dönüş yaparak EYT''yi çıkarttı. Bana göre yapılması gerekeni yaptı. Çünkü maç oynanırken kural değişmezdi.

Anket sonuçları Cumhur İttifakı’nın aleyhine sonuçlanmasa EYT bana göre hayatta çıkartılamazdı. Daha da öteye gidersem EYT’nin “E”si bile telaffuz edilmezdi.

MEDYAMDA AYNI DURUMDA

Gazeteciler de EYT mağduru oldu. 1977 yılında; gazetecilerin çalışma koşullarının ağırlığı, yıpratıcılığı ve matbaa çalışanlarının kimyasallara maruz kalmaları nedeniyle, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na eklenen bir maddeyle gazetecilere ve matbaa çalışanlarına itibari hizmet hakkı tanındı.

Her yıl için sigortalılık süresine 90 gün eklenmesiyle tanınan bu hak, gazetecilerin ve matbaa çalışanlarının erken emekli olabilmesine olanak sağladı. Ancak en fazla 5 yıl erken emeklilik ile de sınırlandırıldı.

2008 yılında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan düzenleme ile gazetecilerin ve matbaa çalışanlarının itibari hizmet zammından yararlanmasının önüne geçildi.

5 yıl süren mücadelenin ardından 2013 yılında; itibari hizmet zammı, “Fiili hizmet süresi zammı” adı ile ve sadece gazetecileri kapsayacak şekilde geri getirildi. 506 Sayılı Kanun’da tanınan haklar budanarak geri getirilen “Fiili hizmet süresi zammı” düzenlendi:

90 gün olan fiili hizmet süresi 75 güne indirildi,

5 yıl olan erken emeklilik hakkı 3 yıla indirildi,

Emeklilik yaşından 5 yıl indirilirken, yeni düzenleme ile bu süre 1,5 yıla düşürüldü

Gazeteciler verilen 5 yıl emeklilik hakkı 3 yıla düşürülerek tekrar geri verildi.

Bu karara benim meslektaşlarım dediler gibi sevindi. "İşte bu" diyenler "Hakkımızı nasıl aldık" diye nara atılmasına bir anlam veremedim. Aynı Nasreddin Hoca''nın kaybolan eşeğinin bulunması için verdiği vaatler beynimde yankılandı.

Ben o zamanlar "Büyük kaybınız olacak" diyordum. O dediklerimi kulak ardı edenler şimdi kütüphanelere akın ederek çıkan haberlerinin fotoğrafını çekip, kütüphane yetkilisine “Aslına uygundur” kaşesi bastırıp, SGK ve mahkemelere başvurmaya başladı.

İnşallah hepsi istediği gibi sonuç alır…

İlgili Haberler