KGF yani Kredi Garanti Fonu. Bu fonun amacı zordaki işletmeleri rahatlatmak. Bunun için devlet kefil oluyor ve bankalar kredi veriyor.

İlk etap KGF'nin ne kadar başarılı olduğunu, batan kredinin olup olmadığını tam olarak Nisan ayından itibaren görmeye başlayacağız

KGF kısıtlı olarak da olsa yeniden başladı.

Bankalar hazırladıkları kredi için KGF'den onay alıyorlar. KGF'nin birçok krediyi geri çevirdiği iddiaları bankacılık kulislerinde dolaşıyor. İddiaya göre, KGF kredileri onaylama şartı olarak düşük faizi öne sürüyor. Yani bankaların keyfi olarak uyguladıkları faizi kabul etmiyor.

Git faizi düşür gel!

İddialar doğruysa KGF doğru iş yapıyor. Bankalar ilk etap KGF kredisinden o kadar çok para kazandılar ki, 2017 bilançolarının adeta kâr patlamasına neden oldu.

KGF artık çaresiz işletmelere dayatılan yüksek faize dur demeye çalışıyor.

Zira üç banka var ki, piyasada onları herkes biliyor resmen işletmeleri soyup soğana çevirdi.

KFG'ye günaydın diyerek yine eleştirmek istiyorum.

Bu köşeden onlarca belge yayınladım. Halen aklınız fikriniz bankanın bilmem kaç puanlık faiz oranında. Siz faiz oranına bakarken, banka KGF kredisini kullanan işletmeleri resmen soydu.

İşletmelerin aldığı KGF kredisini zorla vadesiz mevduatta tutan, onlara saçma sapan on binlerce liralık sigorta satan bankalara ne yapıldı?

Belge yayınladım. Neredeyse bankaların adresine kadar verdim.

KGF ne yaptı?

Körfez sermayeli banka 150 bin liralık KGF kredisi için işletmeye 6 bin liralık, parlayan dişler, gülen gözler, sağlığım güvencede gibi akla fikre gelmeyecek 6 bin liralık sigorta kesti.

6 bin lirayı görmezden gel, sıfır nokta bilmem kaçlık faiz oranının peşine koş.

6 bin lira zaten neredeyse o kredinin maliyetini 1 puan yükseltiyor. Onu niye görmüyorsunuz?

Hesap işletim ücreti

BDDK yasal bir düzenleme yaparak bireysel hesaplardan alınan keyfi ücretlere sınırlama getirdi. Ancak aynı düzenlemeyi maalesef ticari hesaplar için yapmadı. Bu da bankaların bireyselden alamadıklarını, işletmelerin hesaplarından almalarına neden oldu.

Dünyanın hiçbir yerinde olmayan saçma sapan ve tamamen keyfi ücretler çaresiz ve zor durumdaki esnaf ve işletmelerden alınıyor.

Hesap işletim ücreti, limit tahsis ücreti, kredili mevduat ücreti gibi ona yakın ücret alınıyor ve bunda sınır yok. Tamamen bankanın vicdanına kalmış bir şey.

Böyle bir şey olur mu?

Dünyanın hangi ülkesinde bu kadar başıboşluk var. Neresinde bu kadar keyfi ücret alma var?

Gerek KFG gerekse BDDK faizden önce bankaların bu masraf vurguna el atması lazım.

Aslında bu konu sadece benim değil işletme sahiplerinin de dikkatini çekiyor.

KOBİ yani küçük ölçekli işletme olan bir okuyucum bu konuda BDDK'dan dert yanıyor. 2 yıl önce kredi çektiği banka ile hiç iş yapmamasına rağmen bankanın kendisinden limit tahsis ücreti aldığını söyleyen vatandaş, BDDK'yı suçluyor.

BDDK ne yapmalı?

BDDK, eğer gerçekten ülkeye hizmet etmek istiyorsa bankaların masraf ve sigorta vurgunlarına dur demesi lazım. Gerekirse tıpkı bireysel masrafların düzenlenmesi gibi bir çalışma yapıp bankaların keyfi ücret politikalarına son vermesi gerekiyor. Bankalar baskı ile faizi belki 0.25 düşürüyor ama bunun kat kat fazlasını sigorta ve masraf olarak geri alıyor.

Özellikle bankaların sigorta vurgunu sadece bir kesimin değil tüm Türkiye'nin sorunu oldu. Bir insan sıkışınca bankaya krediye gidiyor. Sıkışmış bir insanı ise banka adeta soyup soğana çeviriyor. Emekli adama bile kredi alırken hayat sigortasının yanında işsizlik sigortası kesen bankalar var. Hiçbir zaman riske dönüşmeyecek yüksek rakamlı sigortalar tam bir vurgun aracı oldu.

Tüm bu vurgunlar soluksuz sürerken KGF faiz indirimi istiyor. İndirse ne olacak ki? Onun en az 10 katını masraf olarak alacak.