Fakıbaba lütfen sus

Tarih 22 Ağustos 2017. Çiçeği burnunda Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, soluksuz yükselen et fiyatları ile ilgili bir açıklama yaptı:

'Halkımız bana 2.5 ay müsaade etsin'...

Aradan değil 2.5 ay, 7 ay geçti ve Türkiye'de et fiyatları bırakın düşmeyi yerinde bile saymadı.

Et fiyatları tekrar yükseliyor.

Bu kez yükseliş nedeni yaklaşan Ramazan ayı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, kırmızı ette sürekli spekülatif fiyat artışlarının olabildiğini belirterek, "Bu konuda gerekli önlemleri alacağımızdan emin olabilirsiniz" dedi. İyi de bizden istediğin 2.5 ay ne oldu?

Dahası 7 ay ne oldu Sayın Bakan?

İthal et bile fiyatların düşmesine yetmedi. Üstelik hastalıklı olduğu iddia edilen etler Türkiye'ye girdi.

Et fiyatları düşmüyor ama Tarım Bakanı fiyatlar konusunda üreticileri suçluyor.

Bakanın et fiyatlarını Ramazan ayı beklentisi ile manipüle ettiğini iddia ettiği gün bir çiftçi ürettiği sütleri bir kamu bankasının önüne döktü.

Dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan milyarderlerin şirketlerine yapılandırmaya giden bankalar, çiftçilerin borçları için koşa koşa icraya gidiyor.

Ortada Tarım Bakanı'nın iddia ettiği gibi manipülatörden çok mağdur olmuş ve iflas etmiş hayvancılık sektörü var.

Yapılan her ton ithalat ile bu sektör daha da batıyor.

Bankaların kucağına itildi

Onlar buna tarım bankacılığı diyor. Bankalar tüketici ve konut kredisiyle halkın üçte ikisini borçlandırdılar. Bunun üzerine yeni bir alana yöneldiler. Bunun adı Tarım Bankacılığı.

Ege'de, Trakya'da, Marmara'da ve Güneydoğu'da binlerce çiftçi bankalar tarafından adeta kuşatılmış.

Tefeci faizi ile verilen krediler ve faizi neredeyse katlayan sigorta ve diğer masraflar maalesef çiftçinin batmasına neden oldu. Bugün binlerce tarım arazisi, bankalar tarafından haczettirilmiştir.

Hükümet bunları görmüyor, halkın gözünü yarım puanlık faiz çıkışı bile boyuyor.

Türkiye'de hayvancılığın bitmesinin bana göre sorumlusu bankalardır.

Tarım Bakanı, üreticiyi manipülasyonla suçlamadan önce kaç çiftçinin hayvanlarına, meralarına dahası tüm mal varlığına el konulduğunu araştırsın.

Bazı yabancı bankaların Tarım Bankacılık birimleri bugün tam bir tefeci mantığı ile çalışıyor.

Türkiye'de tarımı desteklemekle mükellef bir kamu bankası, farklı alanlara kredi verirse, çiftçimiz doğal olarak bu yabancı bankaların kucağına düşüyor.

Samsun'da 100 bin lira kredi alan çiftçi, faizin yanı sıra akla mantığa sığmayacak 10 bin liralık da sigorta primi ödüyor. Banka zor durumdaki çiftçiye "krediyi istiyorsan bunları da almak zorundasın" diyerek zorla diş ve göz dahil olmak üzere saçma sapan sigorta poliçeleri satıyor.

Aldığı kredinin faizine bakarsan 1.40 aylık, ama kesilen sigorta ve masrafları da eklediğinizde bu oranın yüzde 2'yi geçtiğini görürsünüz.  Aylık yüzde 2 faizle kredi alan kişi bunu nasıl ödesin ki?

Sayın Fakıbaba, 2.5 ayda çözeceğim dediniz 7 ay geçti, et fiyatları arttı. Eğer bu sorunu çözmek için samimiyseniz lütfen çiftçiyi bu bankaların elinden kurtarın.

Geçen hafta ürettiği sütleri, hayvanlarına haciz getiren bankanın önüne döken çiftçiyi dinleyerek ve kurtararak başlayabilirsiniz.

Benim şahsi görüşümü sorarsanız, bu düzen devam ettiği sürece et fiyatları da yükselmeye devam edecektir.

Sorun; Fakıbaba sorunu değil, aslında sorun, AKP iktidarının politikalarında.

Cumhurbaşkanı kürsüye çıkıp, 6 milyar lira kâr eden bankayı eleştirirken, diğer taraftan Bakanlar Kurulu, bu bankanın işçi sendikasının grev kararını erteleyip geçersiz kılıyor.

Siz hâlâ et fiyatlarının düşeceğini mi sanıyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları