Faşist Almanya

     Soydaşlarımızın evet oyu vermesini sağlamak için Hükûmet tarafından planlanan yurt dışı kampanya, Almanya'nın arabanın tekerleğine çomak sokmasıyla bozuldu...

      Daha doğrusu başlamadan bitti...

      Bakan Bozdağ ile Tüfenkçi'yi yasaklayan Gaggenau Belediyesi...

      Baden Württemberg eyaletindeki bu kasabada çok sayıda Türk yaşıyor.

      Bir diğer yasak da Bakan Zeybekçi'nin de Köln'de yapacağı konuşmaya geldi, ona da izin vermediler...

      Almanlar bunlarla yetinmedi ve bu defa Erdoğan'ın video konferans yoluyla soydaşlarımıza seslenmesini  yasakladı...

      Bu kararlar alınırken Fürth kentinde düzenlenen Hasat Bayramı kortejinde yer alan Türk Birliği ekibindeki Berlin Mehter takımının taşıdığı Osmanlı sancağı PKK yandaşlarından gelen tepkiler üzerine yasaklandı.

      * * *    

      Değerli okurlar, görüldüğü gibi Almanya epey eskiye dayanan Türk-Alman dostluğunu yıkmak istiyor. Bu istek yeni değil. AB üyeliği için müzakerelere başladığımız tarihten itibaren Almanya'nın iki yüzünü de görmüş olduk.

      Başbakan Merkel bize "Neden olmasın" dedi ama AB'deki ortaklarına tıpkı Fransa gibi, "Olmaz" açıklaması yaparak karşımızdaki cepheyi güçlendirdi. 

      Bugünkü Almanya, yöneticileri yüzünden azgın faşist diktatör Adolf Hitler'ci kesilmiş gözüküyor. Halk, faşizme karşı dursa da Mertel dinlemiyor, yapacağını yapıyor, faşizan olmaktan kurtulamıyor!

      Almanya'nın tavrı Hollanda ve Belçika'yı da etkiledi, bu iki ülke de referandumla bağlantılı toplantılara izin vermeyeceklerini duyurdu...

      Aleyhimize başlatılan bu kampanyayı siyasal gözlemcilerErdoğan'ın tavrına bağlıyorlar. Onlara göre Erdoğan, AB üyesi ülkeleri karalayıp hepsini hasım haline getirince birlik üyeleri de ipleri germek zorunda kalmış...

      Doğru ya da yanlış...

      Diplomatik çevrelere göre ülkeler arasında söz düellosu olabilir ama bu düello dostlukları bozacak düzeye çıkarılmamalıdır. Oysa AB üyesi ülkeler bu diplomatik gerçeği kabullenmiyor ve Türkiye'ye sırf birliğe katılmak istiyor diye cephe halinde sırt çeviriyorlar...

      * * *

      Bu durumda Türkiye ne yapmalıdır...

      Hükûmet yeni politikalar üretmeli ve diplomatik tavır koymalıdır. Yasakçı Alman makamlarının PKK yandaşı gruplara konuşma izni verdiği iddiasını ortaya getirip hepsini teröre yardım ve yataklık etmekle suçlayıp yargılanmalarını istemek, kopan dostluk bağlarını yeniden düğümlemeye yetmez...

İKİ ÖNEMLİ HUSUS

------------------------------ ------------------------------ ----------------------

       Yasaklama iki hususu gündeme taşıdı...

       Birincisi, Almanya'da kampanya yapmak artık söz konusu değil; dolayısıyla soydaşlarımıza evet propagandası yapılamayacak...

       İkincisi daha farklı; yasakçı AKP iktidarı yasaklama nasıl oluyormuş görmüş olmalı; demokratik olmayan yasak kararının insanda ya da partide ne tür izler bıraktığı da herhalde anlaşılmıştır...

SICAĞI SICAĞINA

------------------------------ ------------------------------ ----------------------

       Erdoğan'ın video konferans yapmasına izin vermeyen Almanlar'ın, Cemil Bayık adındaki teröriste bu hakkı defalarca tanıdığı belirlendi; kaç kez olduğunu Allah bilir... Lâf açılmışken ona da değinelim; hayır oyları Kandil'e gider iddiasında bulunanlar var. Nasıl gider, o oyların orada ne işi olur, iddia sahibi bunları da anlatmalı...

       * * *

       Garabete ve yandaşlığa bakın; Hayır'a yasak var, Evet'e yasak yok... AKP iktidarı "Yasakçı değilim" deyip dursun bakalım, kimi inandıracak. Belediyeler sokak ve caddelerdeki bütün reklam panolarına evet afişleri astırıyor, Hayır afişi asmaya kalkanların ise afişleri yırtılıyor, asanlar karakollara çekilip sorgulanıyor... Bu uygulama düpedüz ayrıcalık değil mi...

      * * *

      Hayır oyları 16 Nisan günü bir vesayeti yıkacak. Şayet sandıktan Evet çıkarsa, o yıkılan vesayetin yerine tek kişinin vesayeti gelecek. Yeni Türkiye'yi bekleyen tehlikelerden biri bu. Bu tehlikeyi Hayır diyerek geçiştirilebiliriz.

BİR İKİ KELİMEYLE

--------------------------------------------------------------------------------

      Ruslar ve Esad güçleri, insani yardım diyerek Menbiç'e girdi. ABD, izliyoruz dedi. Biz ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Rusya Menbiç'i Suriye ordusuna bırakırsa harekâttan cayacak mıyız yoksa Esad Güçleri ve PYD ile savaşacak mıyız. Tehlikeli durum!

ANLAMLI SÖZLER

--------------------------------------------------------------------------------

       Bilmediğimi bildiğim için, bilmediğini bilmeyen öteki insanlardan akıllıyım (Sokrates)

Yazarın Diğer Yazıları